7

1.3K 122 191
                                    

Tanjirou 2 gün sonra bile hala hastaydı. Hastalık git gide kötüleşiyordu üstelik. Zenitsu, Tanjirou'dan ayrılmıyordu ve elinden geldiğince yardım ediyordu.

"Zenitsu.." Zenitsu, Tanjirou boğuk bir sesle ona mırıldandığında yatağa döndü.

"Efendim Tanjirou? Su mu getireyim?" Zenitsu tam yatağın yanındaki komidinden bardağı alacaktı ki Tanjirou, Zenitsu'nun elini yakaladı. Turuncu saçlı çocuk , bu hareketle kalbinin hızlanmasını ve ardından gelen yanma hissini durduramadı.

"Sorun ne?"

"Zenitsu...Teşekkür ederim. Şu ana kadar yanımda olduğun ve bana destek çıktığın için. Sen cesur, eğlenceli ve harika birisin." Tanjirou, Zenitsu'nun elini sıktı. "Seni evlenene kadar koruyacağım demiştim. Ama eğer olur da-"

"Sakın öyle bir şey düşünme!" Zenitsu, ne demek istediğini  anlamıştı.  " İyileşeceksin ve tekrardan görevlere döneceksin! Ve ben evlendiğimde yanımda olacaksın." Zenitsu son cümlesinde yüzüne zoraki bir gülümseme koydu.

Tanjirou, yaşayacağına inanmıyordu. Hastalığı ilerlemişti ve bu ne hastalığı onu bile bilmiyordu. Bir fikri vardı. Ama olmaması için dua ediyordu.

"Zenitsu... Eğer ölmezsem daha büyük bir sıkıntı var. "

"Nedir o?"

"Bir iblis olabilirim...Bir iblise dönüşüyorum galiba Zenitsu..."

Zenitsu şoka kapıldı. Olamazdı. Bir iblis ona bir şey yapmamıştı ki. Nezuko bir iblisin kanı yüzünden iblis olmuştu.  Ama Tanjirou bir iblisle öyle bir bağlantı kurmamıştı ki...O sırada Zenitsu hatırladı.

Tanjirou "Beni kaçıran o iblis...Beni kurtardığın. O buna sebep olmuştur..."

"Tek açıklama...İnanmak istemiyorum ama! Ya kişiliğin değişirse? Ya bizi unutursan?"
"Ben de ondan korkuyorum...Zenitsu..."



O gece ve diğer 2 gece uykusuz geçmişti Zenitsu için. Her gece Tanjirou'yu izlemişti ve olağandışı her şeye karşı tetikte kalmıştı. Sonuç olarak uykusuzdu. Bu gece olduğu gibi.

Ama bu gece bir hareketlilik vardı. Tanjirou uyanıp uyanıp durmuştu. Saat sabahın dördüydü.

Tanjirou sıçrayarak ve büyük bir çığlık atarak tekrar uyanmıştı. Zenitsu yerinde sıçradı. İlk defa böyle olmuştu. Tanjirou'ya döndü. Bir sorun vardı. Tanjirou yatağında oturur pozisyonda derin derin nefes alıp veriyordu.

"Tanjirou?"

Tanjirou Zenitsu'ya baktı. Zenitsu karanlıkta aşkının yüz hatlarını seçebiliyordu. Gözleri kırmızının parlak tonlarıydı. Ağzından salyası akıyordu ve açık ağzının içindeki iki köpek dişi bıçak gibi keskin görünüyordu.

" Tanjiro-"

Tanjirou aniden Zenitsu'nun üzerine atladı. Zenitsu ve Tanjirou yere yığıldı. Zenitsu kolunu kendini siper etmek için kullanmıştı. Tanjirou ona saldırmıştı...O artık bir iblisti. Sakinleştirmeye çalıştı.

"Tanjirou benim! Zenitsu!" Zenitsu yalvardı. Tanjirou bir süre sonra Zenitsu'nun göz yaşları ile karşılaştı

Tanjirou delicesine ısırmaya çalışmaktan vazgeçmişti. Ayağa kalktı ve hızla köşeye yürüdü ve yere bıraktı kendini. Hala hızlı hızlı nefes alıp veriyordu.

Zenitsu yerden kalkıp Tanjirou'ya yavaşça yaklaştı. "Tanjirou..."

Tanjirou ağlıyordu.

Zenitsu Tanjirou'ya sarıldı. "Geçti...geçti...Sorun yok..."

Tanjirou Zenitsu'yu üzerinden itmeye çalıştı. "Tehlikeli Zenitsu...Uzakla-"

Tanjirou'nun sözü, Zenitsu'nun yumuşak dudakları ile kesildi. Tanjirou şok içindeydi. Zenitsu, hayatında gördüğü en harika insan ve aşkı...Onu öpmüştü... Bu sakinleşmesi için miydi? Yoksa aynı hisleri mi paylaşıyorlardı?

Zenitsu Tanjirou'nun dudaklarını dili ile araladı. Ağzının içini yoklamaya başladı. Tanjirou da karşılık veriyordu. Turunculu çocuk kırmızılı çocuğun ellerini tuttu ve kalbine koydu. O sırada dudaklarını ayırdı ve Tanjirou'ya kıpkırmızı olmuş bir ifade ile baktı. Yumuşak bir sesle " Bu hız...Tanjirou...Kalbim hiç bu kadar hızlı atmamıştı. Bir tek senin yanında böyle atıyor..Bu kalp ne olursa olsun sana atmaya devam edecek. Beni evlenene kadar koruma. Benimle evlen, birbirimizi koruyalım! " Zenitsu tüm bunları söyledikten sonra gözlerini kapadı. Tanjirou'dan ses gelmeyince gözlerini geri açtı ve " Evet...Üzgünüm bu çok saçmaydı..."

"Evet."

"Ne?"

"Evet...Evlenelim...Lütfen. Birbirimizi koruyalım." Sonra Tanjirou'nun yüzündeki mutlu ifade değişti. "Ah...Üzgünüm...Ben bir iblisim artık...Zenitsu sana saldırdım. Benim seni kendimden korumam gerek."

"Hayır! İblis olup olmaman umurumda değil! Sen de Nezuko için böyle yaptın! İblis olmasına rağmen ona baktın. Ben de öyle yapıcam! Birbirimizi koruyalım."

Tanjirou sessiz kaldı. Kalbi heyecandan durmuyordu. Yüzü kızarmıştı zaten. İblis olması bir şeyi değiştirmeyecekti belli ki. Zenitsu inatçıydı. Onu seviyordu ve o da kendisini. Kabul etmeliydi.  Bu sonunda olmasını istediği bir şeydi!

Gülümsedi ve Zenitsu'yu tekrar öptü.

"Seni ikna edemem yani...Evet
..Hadi birbirimizi koruyup tüm her şeyi atlatalım."

Zenitsu gülümsedi.

"Seni seviyorum."

"Seni seviyorum..."


DEVAM EDECEK...

Kısa olduğu için üzgünüm tekrardan! Bu aralar yoğunum cidden ama yorumlarınız beni çok mutlu etti. Ve uyumadığıma göre zamanımdan verip okuyucularımı mutlu edeyim dedim! Bunu herkese yapmam haa~ Yazar-chan sizi seviyor!!

Bundan sonraki bölümler eğlence, NSFW tarzında olabilir. Hiç NSFW yazmamış biri olarak ne çıkar bilmiyorum ama :D

Her neyse! Şimdilik benden bu kadar. Güzel yorumlarınızı eksik etmeyin.

Okuduğunuz için teşekkürler.

Crybaby (Zenitsu x Tanjirou)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin