20 Haziran 2014
Dalgalar kayalara arsızca tokat atarken, her dalga sanki gülerek bana tokat atıyordu. Bir, iki, üç... Belkide haketmediğimi düşündüğüm bu hayat,beni hak etmiyordu.
Yanımda oturduğunu farkettiğim kişi bile ilgilendirmiyordu beni. Belkide yüzlerce kişinin oturduğu bu bank, yüzlerce kişinin yükünü taşıyordu üzerinde.
"Hayatını değerli kılan şey, aslında yoksa ne yapardın?" cevabını istediğin bir soruyu, belkide canlı birine sorarsan daha erkili olurdu. Yanımdaki, hiç bana bakmadı. Cevap vermek mi zordu? Yoksa sorduğum soru mu?
"Hayatımızı değerli kılan, sadece bir şey değil birçok şey vardır." haklı ooduğunu biliyordum. Ama kendine göre haklıydı, değer verebileceğin kişilerin olması güzeldi, ama kişiler olmadıkça geriye sadece kişi kalmaz mıydı?
"Peki ya yoksa, yada tam bulmuşken yok olduysa?" dedim sorumun cevabını isteyerek. Yüzlerimizi görmememiz işi kolaylaştırıyordu, benim açımdan.
"O zaman.." dedi istifini bozmadan. "Geçmişe dönüp, onu geri getirmen gerek."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NOKTA.
Teen Fiction"Söz veriyor musun?" dedim söz vermesini dileyen çaresiz göz yaşlarımın eşliğinde. "Söz veriyorum," dedi kollarımdan tutup beni sarsarak "bedenimde bulunan her bir hücre ile, seni bu lanet ten kurtaracağıma söz veriyorum," kollarımdan tutup beni ken...