Yiğit beni gördü hızlı adımlarla yaklaştı. Mirzanın elini sımsıkı tuttum,tabiki oda benim elimi sımsıkı tuttu. Yiğit yanıma gelip kolmu tuttu.
"Asya??
" ne var "
" nasıl ne var?
Seni çok özledim Ne olur yapma böyle Bak çok pişmanım."
"hayır yiğit seni dinlemiycem.git burdan. Ben sevdiğimle çok mutluyum. Rahat bırak bizi tamammı çık hayatımdan."
"hayır Asya. Sen benden başkasıyla mutlu olamazsın?!
" mutluyum yiğit hemde çok mutluyum. Rahat bırak bizi defol git hayatımdan...
"neden böyle yapıyorsun Asya?
" ben birşey yapmıyorum. Sen beni heveslik sevmiştin bunu anlamam uzun sürdü ama sonunda anladım önemli olanda bu değilmi!?
Mesele sevgili olmak değil yiğit,
Mesele yoldaş olmak. Ama asıl mesele hevesi bitene kadar değil, nefesi bitene kadar sevmek...Öfkenin verdiği yetkiye dayanarak hızlı adımlarla hastaneden çıktık. Mirza arkamdan geliyor ama tek kelime bile etmiyordu. Hastane otoparkına girdik ve arabanın yanına ilerledik. Arabaya bindik Mirza bana doğru dönüp :
"iyimisin güzelim." dedi.
"evet iyiyim."
"birşey söyliycem. Valla güzel laf koydun."
"yaşanmışlıklar diyelim."
"tamam öyle olsun prenses."
"Mirza bana güveniyorsun demi?"
"tabiki hayatımın anlamı o nasıl soru?"
"bilmiyorum yiğit öyle birden gelince...
" bek Asya yiğit falan yok tmmı biz varız unut bunları. Ben seninle sevdiğimle mutlu olmak istiyorum.
"tamam haklısın özür dilerim...
" dileme aşkım Birtanem."
"tamam aşkım."
"aşkımmı? Sen bana aşkımmı diyorsun?"
"evet ama niye böyle şaşırdın?
Demeye kalmadan Mirza bana sarıldı öyle bir sarıldıki kemiklerimi kırdı sandım. Benden ayrıldıktan sonra anlıma bir buse kondurdu." iyiki varsın hayatımın anlamı ". Dedi. Sende iyiki varsın prensim...******
Sabahın köründe gelen sesle kafamı aniden kaldırıp camdan gelen sese yöneldim. Camı açtım aşağı doğru kafamı uzattım. Mirza aşağıdaydı. Cama taş atmıştı. Allahtan cama birşey olmamıştı.
" Asya aşağı gel kahvaltıya gidelim dedi."
Annemler gelmişlerdi ve dün akşam uzun bir süre sonra evimde uyumuştum. "bekle geliyorum. Dedim.Üstüme rahat birşeyler giydikten sonra aşağı indim. Mirza belimden tuttu beni kendine çekti kafamı boynuna gömüp bana sarıldı. Bende karşılıksız bırakmadım. Birbirimizden ayrıldıktan sonra arabaya bindik ve yola çıktık. 1 saatlik yolculuğun ardından çok güzel bir dağ tepesine geldik. Yine Çok güzel bir kahvaltı sofrası bizi bekliyordu.çok centilmen Mirza beyefendi sandalyeyi çekip beni sandalyeye oturttu. Kendiside karşımdaki sandalyeye geçip oturdu. "Asya çok açım seni biel yerim."
"beni yersen kimle evleneceksin?
" haklısın güzelim ama sen çok tatlısın. Bu tatlıyı yemek için biraz beklemek zorundayım."
" aynen öyle aslanım. "
" bence kahvaltı yapalım ben çok açım. "
" tamam. Afiyet olsun aşkım.
"afiyet olsun bitanem."
Beraber kahvaltı yaptıktan sonra yine yola koyulmak üzere arabaya bindik.
1,5 saatlik yolun ardından eve geldik. Mirza beni öptü ve eve gönderdi arkamdan bakarken bende dönüp ona öpücük attım. Oda bana baktı elini telefon şekline getirdi anladığım kadarıyla telefonuna bak diyordu. Telefonu açtım mesaj gelmişti. "hayatımın anlamı niye böyle yapıyon zaten zor sabrediyorum."
"sabredersin aşkım iyi günler."
"sanada canım."
"😍😍😍"
"😘😘😘"Yazardan :evet sevgili okurlarım. Bu bölüm bu kadardı. Oy Ve yorumlarınızı bekliyorum...