thirty two

2.1K 180 62
                                    

"Alp, İzmir gezisine gelecek misin?" Talha karşı koltuktan sorduğunda telefondan başımı kaldırarak ona baktım. "Henüz düşünmedim."

"Gel bence, hem kafan dağılır."

"Tatilden hemen sonra olması çok saçma."

"12'ler için moral gezisi işte. Hem 9 Eylül istemiyor musun? Üniversiteyi görmüş olursun gezide."

Aslında gitmek istiyordum. Üniversite gezecektik ve 9 Eylül olduğu için heyecanlıydım. Ama Berkant'ın da o üniversiteyi istediğini biliyordum. Muhtemelen o da gidecekti. Ben onunla karşılaşmak istediğime emin değildim.

"Berkant da gelir. Ben onu-"

"Ay bakmazsınız birbirinize. Şu triplerden bir çık ya. Ara verdik dedin ayrılmadınız amk."

Yediğim azar yüzünden yerime sinerek üstümdeki battaniyeyi iyice üzerime çektim. "Bağırma bana."

"Çıldırtma sen de beni. Geliyorsun, bitti."

Kafa salladım. Bunun üzerine söz söylersem beni dövecek gibiydi.

❇️

"Tepeden bir hayvanın görünümüne deniyor kanka."

"Kuşbakışı, lan bu ne kadar basit." Emre ve ben yumruklarımızı tokuştururken Talha ve Mert bize yandan göz deviriyordu.

Mert sınıftan arkadaşımızdı ve Talha ile de yakındı. Bizimkilerin bana geleceğini söyleyince o da gelmek istemişti ve şu an tabu oynuyorduk. Masanın üstündeki abur cuburları ve Talha'nın sigaralarını söylemiyordum bile.

"Talha, daha içme."

"Aşkım bir tane daha?"

"Hayır." Emre keskin bir şekilde söylediğinde Talha dudak büzerek kafa sallamıştı. Mert gülerek ayağa kalktı ve eline tabu kartlarından aldı. Ben kum saatini çevirirken o Talha'ya anlatmaya başlamıştı.

"Kanka tatilden sonra nereye gideceğiz."

"Okul?"

"Aynen. Okulda böyle en altta olur acıkınca gideriz."

"Yemekhane mi?"

"Yemekhane alt katta mı?"

"Kantin o zaman."

"Yes!" Kartı attı ve diğerine geçti. Bu arada süreyi kontrol ediyordum. "Kanka simgesi au'ydu sanırım, her neyse o element ne?"

"Altın."

"Sen mükemmelsin." O yeni karta geçerken ben altının simgesini nereden hatırladığını merak ediyordum.

"Londra'daki adı London Eye olan oyun-"

"Dönme Dolap!"

"Evet!" Süre bittiği an cevap vermişti. İkili gülerek ellerine çakarken ağzıma mısır doldurdum.

"Sen bunları nereden biliyorsun Mert?"

"Genel kültür bebeğim."

"Siktir git ya, elemiş bizi resmen." Mert ve Talha gülerken ben elime kartları aldım ve Emre'ye döndüm. Eş zamanda Mert'de kum saatini ters çevirmişti.

trouvaille [texting] ✓ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin