Kore'ye geleli henüz çok olmamıştı.Annemin işi yüzünden Tayland'dan buraya taşınmıştık.Tayland'dayken Korece'mi biraz geliştirmiştim.Burada hayatın daha farklı olacağını biliyordum;yeni okul,yeni arkadaşlar, yeni ortam.
Bugün okulun ilk günüydü,gerilmiştim.Çünkü Koreli değildim.Kendi kendime düşünürken okula geldiğimi fark ettim.Okulun bahçesine girdiğim zaman bütün gözleri üzerimde hissettim ve daha çok gerildim.Yavaş yavaş yürüyordum.İnsanlar kendi aralarında fısıldaşıyorlardı.
Binanın içine girdim ve etrafa göz gezdirdim.Oldukça büyüktü.Gözlerimle etrafı incelerken yürümeye devam ettim.
Duvarın orada bir kız elindeki telefona bakıyordu.Benden bir kaç santim uzundu,saçları sarıydı ve neredeyse beline kadar uzanıyordu,oldukça güzel bir fiziği vardı.Kıza doğru yürüdüm.
"Selam." dedim utangaç bir sesle.Kız gözlerini telefonundan bana çevirdi."Selam." dedi güler yüzlü bir şekilde. Oldukça tatlıydı.
"Sen yeni öğrenci olmalısın."dedi gülümsemesine devam ederken."Evet." dedim sakince.Elini uzattı ve "Ben Rosé."dedi.Elini tuttum "Lisa."dedim."Memnun oldum Lisa.İstersen sana müdürün odasını göstereyim" dedi."Olur." dedim ve Rosé önden yürümeye başladı bende onu takip ediyordum.
Bir kapının önünde durdu, bende durdum."Burası müdürün odası.Burada bekleyeceğim, sınıfını gösteririm." dedi gülerek.Onun kadar olmasada bende gülümsemiştim.
Daha fazla beklemeden kapıyı tıklattım.İçeriden 'gel' sesi gelince yavaşça içeri girdim.Güler yüzlü bir adam vardı karşımda.Saçları beyaz olmasına rağmen oldukça karizmatik duruyordu.
"Hoşgeldin Lalisa." dedi.Gülümsedim ve "Sağ olun efendim." dedim."Sanırım sınıfını öğrenmek için geldin." dedi birden.Hafifçe başımı salladım."12-B" dedi."Teşekkür ederim," dedim ve devam ettim "çıkabilir miyim?"."Tabii." dedi gülerek.
Eğilerek selam verdim ve kapıya doğru yürüdüm,odadan çıktığımda Rosé beni bekliyordu.Heyecanla sordu "Hangi sınıftaymışsın?"."12-B" dedim."Bende o sınıftayım"dedi birden.Gülümsemekle yetindim.Bir anda koluma girdi "Bence seninle çok iyi arkadaş olucaz Lisa." dedi. Gülerek "Umarım Rosé," dedim ve devam ettim "Gidelim mi artık?".Heyecanla cevap verdi "Tabii gidelim".Tanrım bu kız çok enerjikti ama enerjisi insana güç veriyordu. Onu sevmiştim,umarım dediği gibi iyi arkadaşlar oluruz.
Rosé sınıfa gidene kadar okul hakkında bilgi vermişti.Sınıfa gelmiştik, o önden ben de arkasından girmiştim.Beni kendi sırasına götürdü ve yanına oturttu.Bütün gözler üzerimdeymiş gibi hissediyordum, yanılmıyordum da.Gerçekten herkes bize bakıyordu.Bir kadın girdi içeriye. Herkes ayağa kalkınca bende ayağa kalktım, öğretmenimiz oydu.
Oldukça güzel bir kadındı, bakımlıydı.Yaklaşık 1,65 boylarındaydı sanırım.Saçları kahverengiydi,hafif dalgalıydı ve omuzlarında bitiyordu.Ben kadını incelerken birden konuştu "Sınıfımıza yeni biri gelmiş anlaşılan." dedi ve anında tüm gözler bana döndü, zaten gergin olan ben şimdi daha da gerilmiştim. Nedenini bilmiyordum.Kadın,beni kendimi tanıtmam için çağırmıştı.
Tahtaya doğru gittim, kadın tekrar konuştu "Tanıt bakalım kendini" dedi."Adım Lalisa Manoban ama genelde Lisa derler. Annemin işi için Kore'ye taşındık." dedim. Kadın "Nereden geldin Lisa?"."Tayland." dedim kısa bir cevapla. Kadın tekrar konuştu "Bende Bayan Lea, Lisa. Jisoo'nun yanına oturabilirsin" dedi.
Jisoo olduğunu düşündüğüm kızın sırasına doğru ilerledim.Gerçekten çok güzel bir kızdı. Siyah saçları dalgalıydı ve beline kadar uzanıyordu.Gülümseyerek karşıladı beni. "Selam Lisa, ben Jisoo"dedi.'Memnun oldum' dermişçesine gülümseyerek kafamı salladım ve yanına oturdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Philophobia•|liskook|•
FanficO benim için ağlıyordu;ben ise o ağladığı için ağlıyordum.Biz birlikte ağlıyorduk,birlikte gülüyorduk.Aşk bu muydu,herşeyi birlikte yapmak mı?