Lalisa'dan
Bugün okul vardı ve her zaman ki gibi gitmek istemiyordum.Her sabah bunları düşünüp daha sonra tıpış tıpış gidiyordum tabi orası ayrı.
Bu sabah fazla oyalanmadan evden çıkmam gerikiyordu.Okula erken gidip kuytu köşelerini keşfetmem gerekiyordu.Çünkü tenefüslerde oralara kaçmayı düşünüyorum.
Etrafa biraz daha boş boş baktıktan sonra yataktan kalktım ve banyoya gittim.Yüzümü yıkadıktan sonra aynada kendime bakarken gözüm dudaklarıma takıldı ve dün yaşanan olaylar tekrardan aklıma geldi.Kızardığımı fark ettiğim zaman yanaklarıma birkaç tokat attım ve tekrar odama gittim.
Dolabımı açtım ve giyeceğim şeyleri seçtim, hemen üstüme geçirdim.
Saçıma fazla uğraşmama gerek yoktu,o yüzden sadece taradım.Makyaj yapmayacaktım,sadece şeftalili dudak nemlendiricimi sürdüm ve çantamı alıp evden çıktım.
Bacağımın acısını artık hissetmiyordum ama yine de sarılıydı.İnsanlar ve arabalar yanımdan geçiyordu.Ben ise kafamı öne eğmiş bi şekilde yürüyordum.
Ben düşüncelerimle yürürken arkamdan birisi "LALISA!" diye bağırmıştı.Tüylerim diken diken olmuştu,donakalmıştım.Gelmiş olamazdı değil mi?
Arkamı döndüğüm sırada kimse yoktu.Hayal olabilir miydi?Kore'ye gelmiş olma ihtimali çok düşüktü ama yinede korkmuştum.
Tekrar önüme dönmüştüm ve yürümeye devam ediyordum tabi aklımda hâlâ o ses vardı,en son 9. sınıfta duyduğum ses...
Okula sonunda gelmiştim.Korkudan yavaş yürümüş olmalıyım ki yine herkes gelmişti.Çantamı sınıfa bırakmadan binanın önünde duran Jinsoo çiftini gördüm ve koşarak yanlarına gittim.
"Jisoo,Bambam'i gördün mü?" 'Hayır' anlamında başını salladı."Ne old-" cümlesini bitirmesini beklemeden sınıfından çıkan Bambam'in yanına koştum.
"Bambam" dedim nefes nefese.Şaşkın bir şekilde bana bakarken devam ettim,"O-o burada, Kore'de.Bana seslendi,bağırdı.Hayal değildi emin-" Anlamamıştı galiba."Lalisa,ne diyorsun sen.Beynimi yaktın sabah sabah." Cidden biraz hızlı konuşmuş olabilirdim.Biraz daha sakinleşince konuştum "1.si sende beyin yok,2.si o buraya, Kore'ye geldi." Anlamamış olacak ki boş boş suratıma bakmaya devam etti.
"O buraya geldi Bambam."
"Kim geldi?"
"Taeyong."
"Nerden çıkarttın şimdi bunu?"
"Okula gelirken bana seslendi,sokağın ortasında."
"O olduğunu nerden biliyorsun?"
"İşim gücüm yok sana yalan mı söylicem ya! Eminim işte."
Anladım dermiş gibi kafasını salladı sonra da konuşmaya devam etti.
"Merak etme sana bir şey yapamaz,aynı şeylerin tekrar yaşanmasına izin vermem."
Sadece gülümsemiştim.Bambam gerçekten iyi bir arkadaştı.Sürekli beni destekler,yanımda dururdu.Dünyada böyle erkeklerin nesli tükenmek üzere.
Biz konuşmaya devam ederken bir anda kızların hepsi çığlık atmaya başlamıştı ve okulun kapısını gösteriyorlardı.O tarafa doğru baktığımda anında gözgöze gelmiştik.
Bangtan'dan Jimin,Taehyung ve Jungkook okula giriyordu.Tabi benim kafamı çevirmemle Jungkook'la gözgöze gelmem bir olmuştu.
Gözlerini kaçırmamıştı aksine bakmaya devam ediyordu.En sonunda dayanamayıp tekrar Bambam'a doğru döndüm.Onlar ise arkamdan geçip kafeteryaya doğru gitmişlerdi.
Bambam arkadaşlarının yanına gitmişti,benim yanıma ise Rosé gelmişti.Nefes nefese kalmıştı.
"Noldu Rosé? Niye nefes nefesesin?"
"J-Jimin'i takip ediyorum," biraz durdu ve devam etti "ve sende benim suç ortağımsın." demesiyle kolumdan çekerek kafeteryaya sürüklemeye başladı."Rosé bırak beni,suç ortağın Jennie olsun." Oraya gitmek istemiyordum sonuçta Jungkook vardı ve çok utanıyordum.Sonuçta dün beni öpmüştü.
Gerçi bir saniye,neden utanan ben oluyorum? O öptü utananda o olmalı.
Ben boş boş düşünürken oldukça kalabalık olan kafeteryaya girmiştik bile.Kızların hepsi bir masanın etrafında toplanmıştı.Bu demek oluyor ki üçlü o masada oturuyor.Rosé tekrar beni sürüklüyordu,bu sefer masaya gidiyorduk.
Kalabalığın içinden zorda olsa geçebilmiştik.Rosé havalı üçlüye "Selam!" demişti ve orada ki herkes bize bakmıştı.Kızlar aralarında benim hakkımda konuşuyorlardı.'Taylandlı'nın ne işi var?' 'Sürtük,bizden kapmaya çalışıyor' 'Kendi ülkesinde istenmeyince Kore'ye gelmiş' gibi boş cümleler.
"Hoşgeldiniz kızlar,otursanıza." diyen Tae'ye gülümsedik ve bizde iki sandalyeye oturduk.Jungkook'un bana baktığını hissediyordum,çünkü tam karşımdaydı.
"Bir şey mi oldu Rosé,sen genelde yanımıza uğramasın." diyen Jimin'le Rosé'nin eli ayağı birbirine dolandı.Gülmemek için dudağımı birbirine bastırmıştım sonra da Rosé bana öldürücü bakışlar attı ve susmak zorunda kaldım.
Rosé'den
Jimin'in sorusuna hâlâ cevap vermemiştim,daha doğrusu verememiştim.Sonunda aklıma bir fikir gelmişti ama ölme ihtimalim çok yüksekti.Yine de yapacaktım çünkü başka bir seçeneğim yoktu.
Jimin ve Tae'ye yaklaşmaları için hareket yaptım.Onlar yaklaşınca sessizce "Lisa Jungkook'u seviyor." dedim ve ikiside ağzı açık bir şekilde Lisa'ya bakıyordu.Bu olaydan sonra Lisa beni net dövücekti ama başka şansım yoktu.
Jungkook'tan
Instagram'da dolaşırken ana sayfama düşen videoyu izlemeye başladım.
lalalalisa_m
lalalalisa_m ♥
Beğenenler jennierubyjane,minyoongi_s ve 12.532 diğer kişiVideoyu beğenmiştim ve Lisa'ya bildirim gittiğine eminim.
Doğru tahmin,Lisa bildirim sesini duyunca anında bana bakmıştı.Bende ona bakıyordum,haliyle şuan okuldaki bütün kızların önünde bakışıyorduk.Pişman değildim,Lisa'yı dünyadaki bütün kızlara tercih ederim.
Biz birbirimize bakmaya devam ederken Tae,Jimin ve Rosé gülerek bir şeyler konuşuyorlardı.Ams onları umursamıyorduk,sadece birbirimize bakıyorduk.Olabilir mi? Lisa'nın beni sevme ihtimali var mı?
Selöm çok çok çok uzun bir aradan sonra geri geldim.Neden aylardır yokum bende bilmiyorum.Neyse neyse bu kadar geç geldiği için cidden çok çok üzgünüm.Artık her hafta bölüm atmaya çalışıcam ama kurguyu yazarken oluşturduğum için biraz beynim şaşıyor.
Kısa bir bölüm oldu ama bir sonra ki bölüm daha uzun olacak 😅
Ha bide Momo ve Heechul çifti açıklandı,onlar adına çok mutluyum umarım mutlu yaşarlar.Biliyorsunuz kitapta Moseok çifti var,sizce ne yapmalıyım laf çok karıştı?
Hepinizi seviyorum muahhh <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Philophobia•|liskook|•
Fiksi PenggemarO benim için ağlıyordu;ben ise o ağladığı için ağlıyordum.Biz birlikte ağlıyorduk,birlikte gülüyorduk.Aşk bu muydu,herşeyi birlikte yapmak mı?