Okul çıkışına kadar Nisayla konuşmadı. Sırasından da çıkmadı. Ders de dinleyemedi.Ne oluyodu böyle"Nisan'ın Şansı"nereye gitmişti?
Okul bahçesinden tam çıktı ki bir de kimi görsün"dünkü çocuk".
Caddenin öbür tarafında bekliyordu.Eylül'ü görünce el salladı .Eylül nedenini anlamadan ona doğru yürüdü.
-Ne işin var senin burda ?
-Eee dün sen numaranı vermeyince buraya geleceğimi söylemiştim.
-Bela mısın?
-Bilmem öyle miyim? He bu arada fuların, sağol.
Eylül fuları aldı ve birden dünü hatırladı.Kendini kötü hissetti bu çocuğa bu kadar kötü davranmamalıydı.
-Şeyy senden özür dilerim.Sana biraz sert davrandım galiba.
-Biraz mı?Ama neyse boşver ben çok da umursamadım zaten.İstersen baştan başlayalım.Ben Barış.
Eylül hafif bir gülümsemeyle:
-Ben de Eylül .
-Gülünce daha da güzel oluyormuşsun sen ya. Hep gülsene şöyle.
-Fazla ileri gitme istersen.
-Tamam ya kızma.O zaman bi şeyler içelim biraz konuşuruz.Hem sende özrünü düzgünce etmiş olursun. Lütfeen.
Eylül nedenini anlamadığı bi şekilde bu isteği kabul etmek istiyordu. Zaten arkadaşı da kalmamıştı. Madem Nisa arkadaşlıklarını bu kadar kolayca bitirebilmişti o da yeni arkadaşlar bulabilirdi değilimi?
-Tamam ama fazla kalamam sadece yarım saat.
-Bu an gerçekmi ? Rüyada değilim dimi?
-Şansını fazla zorlama yoksa şimdi vazgeçicem
-Tamam tamam hadi gidelim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EYLÜL
Ficção Adolescente-Demek adın Eylül. Güzelmiş.. Eylül ani bir hareketle arkasını döndü. - Ya sen benden ne istiyorsun, bıraksana peşimi!