Medya Çağrı iyi okumalar❤️
"Açılay nolursun duralım artık, kaç saattir dükkan dükkan iş geziyoruz, üniversiteyi bırak lise diploman bile yok biz bu gidişle çok zor iş buluruz. Gel işte inat etme bizde kalalım."
Bir lise diplomam olsa belki bu kadar zorlanmazdık ama teyzem sağ olsun onuda elimden almıştı. Mavi'ye baktım yorgun gözüküyordu haklıydıda kaç saattir dolaşıyorduk. Bende yavaş yavaş pes etmeye başlamıştım artık.
"Tamam bak şu ilerde bir yer daha var, bar sanırım oraya da soralım, orası da olmazsa söz geleceğim"
Bu durumdan hiç hoşnut değildi, bar diyince yüzünü buruşturdu.
"Bar mı? Kafayı yedin sanırım ne işin var kızım senin barda, oranın iti kopuğumu biter mi hiç Allah aşkına başına bir şey getirceksin."Başka bir çarem yoktu buna mecburdum. Mavi'nin kolundan tutup bara doğru yürüdüm. Arkamdan söylene söylene geliyordu. Sonunda barın önüne geldiğimizde kapıda iki tane ızbandut kılıklı adam vardı, gerçekten kocamanlardı bana üfleseler on metre geri savrulurdum sanırım. Kapının önüne gelip tam içeri girecekken ızbandut kılıklı adam elini uzattı.
"Nereye böyle küçük hanım burası sizin girebileceğiniz yerlerden değil, haydi başka yere."
Çantamdan oflaya puflaya kimliğimi bulup karşımdaki adama uzattım aynı şekilde Mavi de verdi kimliğini benden daha önce reşit olmuştu. Adam uzun süre kimliğime baktı önce kalın kaşları çatıldı sonra bir kaşı havaya kalktı. Kafasını kaldırmadan gözlerini bana dikti."Demek 18 ine girer girmez kendini mekanlara atıyorsun ha? Seni 16 yaşında falan sanmıştım geçin bakalım."
Koca adam elini çektiğinde elindeki kimliğimi çekip aldım ve gözlerimi devirip içeri girdim. Bir şeyin eksik olduğunu fark ettiğimde arkama baktım Mavi hala kapıda dikiliyordu. Kafamı yukarı kaldırıp derin bir off çektinden sonra arkamı dönüp Mavi'nin kolundan tutup içeri sürükledim, son derece tedirgin görünüyordu aslında haklıydı da."Açılay gel bu işten vazgeçelim bak burası hiç tekin değil, az önce o adam beni kürdan niyetine kullanacak diye ödüm koptu. Başka iş mi kalmadı Allah aşkına gel çıkalım burdan."
Bazen bana en zor gelen şey insanlara kendimi ifade etmek oluyordu. Bir şeyleri nasıl anlatacağımı bilmiyordum, çünkü insanlar çoğu zaman işine nasıl geliyorsa seni öyle anlıyordu ve bu beni çok yoruyordu,
ama Mavi beni anlayacaktı eminim beni ondan başka kimse anlamıyordu zaten."Bak Mavi'm biliyorum beni düşünüyorsun ama benim bir iş bulmam ve kendi ayaklarımın üstünde durmam lazım bir ömür sizde kalamam ki."
Bu hayatta kimsesizlikten zor bir şey varsa oda insanlara muhtaç olmaktı. Benim kimseye muhtaç olmamam lazımdı bundan sonra."Haklısın,özür dilerim ama yinede evimiz her zaman açık sana ne zaman istersen o zaman gelebilirsin."
Gülümseyip Mavi'ye sarıldım oda olmasa ne yapardım ben, bilmiyordum.Biliyorum diye fısıldayıp geri çekildim ve derin bir nefes alıp önümdeki koridora baktım. Tepede yanıp sönen bir floresan vardı duvarda bir kaç çerçeve, yerde kırmızı bir halı serilmişti, koridor dardı ve içerdeki müziğin sesi buraya geliyordu.
Kafamı yana çevirip Mavi'nin gözlerine baktım oda aynı zamanlı olarak dönüp benim gözlerimin içine baktı yavaşça kafasını onay verir gibi sallayıp yürümeye başladı bende arkasından onu takip ediyordum. Mekanın içine girdiğimizde yüksek ses kulaklarımı tıkamam için beni zorluyordu. İçerisi leş gibi alkol,ter ve sigara kokuyordu. Mavi yüzünü buruşturarak gözünü sahnenin ortasındaki delilerce yarı çıplak dans eden insanlardan ayırmadan müziğin sesinden dolayı bağırarak bana bir şeyler diyordu.