Yeni Düzen (Billdip)

Bölüm 2- Kan

Zehir'in boğazını kibarca temizlemesiyle loş odadaki herkes kapıya döndü. Zehir, kendinden emin adımlarla odadaki tahtın önüne, yerdeki pentagramın üstüne ilerledi. Karanlık ses, gür bir şekilde konuştu:

"İstediğim şeyi bulabildin mi?

Zehir saygısını gösterme amacıyla tahtın önünde eğildi. Elindeki zarfı sıkıca kavrayıp kafasını kaldırdı.

" Hayır efendim ama-".

Sözünü tamamlayamadan nefesinin kesildiğini hissetti. Odada güçlü bir ses yankılandı.

"'Ama'dan sonrası umurumda değil. İstediğimi buldun mu bulmadın mı?"

Cümleyi yanlış kurduğunu anlayan kadın için biraz geçti. Az da olsa nefes aldığını hissedince apar topar başka bir cümle kuruverdi.

"İ-işinize da-daha çok yaraya-c-cak bir şey bu-buldum."

İşte bu karanlık sesi memnun ederdi.
🌌🌌

Son müşterileri de uğurlayan Dipper, derin bir soluk aldı. Kalçasını kasaya yaslayıp fesini ve gözlüğünü yanına bırakıp gözlerini kapadı. En fazla beş dakika sonra Soos gelinceye kadar bir süre de açmadı.

" Ben çıkıyorum kanka, istediğin bir şey var mı?

" Abur cubur çekmecesinde bir şey kalmamış. Sen yenilersin değil mi? "

Derin bir iç çekti Soos. Bu, dile getirilmemiş bir "evet" demekti. Kasadan bir miktar para alıp sayan Dipper'a onaylamazcasına baktı.

"Yemeklik bir şeyler de almamı ister misin?"

"Kafana göre takıl Soos, tercihlerine güveniyorum." Nasıl olsa yemeyeceğim.

"Tamamdır." dedi Soos eline bırakılan parayı sayarken. Paranın buzdolabının yeterince dolduracağına emin oldu. Ha bir de, Dipper ne demişti- Abur cubur çekmecesini!

Her ne kadar Dipper'ın onu dinlemeyeceğini bilse de,
"İyi geceler kanka. Bugün çok yoğundu, biraz dinlen olur mu?" dedi. Dipper zoraki bir gülümseme kondurdu suratına.

"Peki, dinlenirim. İyi geceler."

İkisinin de genç adamın dinlenmeyeceğini bilmesine rağmen söylediği yalan, sadece bilinen gerçekleri dillendirmek istememesindendi. Ve Soos'un da kulübeden çıkmasıyla Dipper evde yalnız kalmıştı. İşte Dipper için gün, yeni başlıyordu.

İlk olarak adını "Rus Ruleti" koyduğu içecekten hazırlamaya gitti. Hazırlanışı basit, içilmesi sakıncalıydı. Muhtemelen Dipper'ın güçlü aurası olmasa şu ana kadar kalp krizinden ölmüştü. Sadece o, şu an bunu bilmiyordu.

Stan amcadan kalma bira bardaklarından birini tezgahtan aldı ve biraz suya tuttu. Masanın üstünde duran kahve kutusundan yine tezgahtan bulduğu yemek kaşığıyla tepeleme üç kaşık kattı. Buz dolabından da bir şişe pit kola ve iki şişe enerji içeceği çıkarttı. Elindeki şişeleri de bira bardağına döktü ve yemek kaşığıyla karıştırdı. Ta da~ İşte normal bir insanı öldürebilecek potansiyeliyle Dipper Pines üretimi "Rus Ruleti"!

İçeceği dikip elinden geldiğince hızlı bir şekilde bitirdi. Vücudu anlık yüklemeyi kaldıramayınca anlık bir başı döndü. Tezgaha tutundu ve içinden saymaya başladı. Başının dönmesi yaklaşık kırk üç saniye sürdü. Aslında yaklaşık değil, kesin bir şekilde kırk üç saniyeydi. Dipper bu konularda asla yanılmazdı.

Artık vücudu bu içeceğe karşı direnç göstermeye başlamıştı. Dipper'ın yeni bir tarif bulması gerekiyordu. Aklında birkaç yeni tarif vardı ama şu anki işi daha önemliydi. Bugünkü kız.. Hani şu aurası güçlü olan. Onun hakkında bir şeyler öğrenmesi gerekiyordu. Önce kadının bilerek yere düşürmeden önce kafasında denediği şapkayı aldı. Sonra da numarasını yazdığı kağıt. Aslında o numaraya ihtiyacı yoktu. Sadece elinin altında kadının izini tanıyan bir şey olsun istemişti. Amcasının laboratuvarına indi. Burada pek bir şeyler değişmemişti. Sadece önceden portalın olduğu bölmede, yerde, bir mat vardı. Genelde burada meditasyon yapardı. Meditasyon yaptığı yerde her şeye bir yere sabitlenmişti. Odada ufak tefek, kolay bir şekilde yerinden kıpırdatabileceği eşyalar yoktu. O tür eşyalar odanın portal dışındaki kısmında vardı.