Final

295 34 27
                                        


Merhaba! Dün yayımladığım 4.bölümü iptal ederek değiştirdim. Bu finalin yeni hali ve bence çok daha güzel oldu. İşte bu yüzden yorumlarınızı çok ciddiye alıyor sizden bir eleştiri geldiğinde mutlu oluyorum. Siz de yeni halini daha çok seversiniz umarım 😊

...

Me Ri'nin büyüsüne kapılan, ona kalbini kaptıran Fatih yalıdan çıktıklarından beri peşlerindeydi. Bertuğ ve Me Ri savaşırken bir ağacın arkasına gizlenerek onları izledi. Bertuğ'un vampir olmasına ayrı sevdiği kızın tilki olmasına ayrı şaşırmıştı. Ama içinde bir yerlerde Me Ri'nin gumiho olduğunu onu ilk gördüğü zaman anlamıştı. Çünkü gumihonun vazosunu kırdığında ruhu başına gelecekleri çoktan görmüştü.

Bertuğ gittikten sonra Me Ri'nin yaralı bir şekilde yatmaya devam ettiğini görünce koşarak yanına gitti. Kan içindeki boynu, çizilmiş yüzü ve kolları ile kötü durumda olduğu anlaşılıyordu.

Me Ri Fatih'i görünce şaşırdı. Dahası tilki formunda olmasına rağmen adam bunu umursamadan ona yardım etmeye çalışıyordu. İşte o anda anladı gumiho, vazosunu kırıp onu uyandıran Bertuğ değil de Fatih'ti. Aslında bunu daha önce hissetmesi gerekirdi ama Bertuğ'a o kadar odaklanmıştı ki gerçeği gözden kaçırmıştı.

"Seni iyileştirmek için ne yapmam gerekiyor?"

"Bana ruhunu vermelisin." dedi konuşmakta zorlanan gumiho.

Fatih bir an duraksadı, sevdiği kadın için ölmeyi kabul edebilir miydi? O an tek istediği şeyin Me Ri'nin yaşaması olduğunu anladı ve kendi rızasıyla ruhunu vermeyi kabul etti. Ne varki Me Ri dudağına kondurduğu öpücükle ruh küresini ondan aldığında o hala yaşamaya devam etti.

 Ne varki Me Ri dudağına kondurduğu öpücükle ruh küresini ondan aldığında o hala yaşamaya devam etti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Ölmeyecek miyim? Ama nasıl olur, az önce ruhumu almadın mı?" diye sordu Fatih.

Me Ri ona gülümsedi. Saf aşk çok nadir bulunan bir şeydi, şanslıydı ki o tam 9 defa karşılıksız bir şekilde sevilmişti.

"Hayır, sadece ruhunu aldım senden, yaşamaya devam edeceksin. Yalnızca bir gumihoya aşık olduğun için artık başka kimseyi sevemeyeceksin."

Fatih ondan başka birini sevmek istemiyordu zaten.

Artık 9. kuyruğuna sahip olan gumiho ölümsüzlüğün getirdiği güçle ayağa kalktı. Fatih'in de desteğiyle yalıya geri döndü. Sabaha kadar dinlendi ve eve dönen abisinden Bertuğ'u neden öldüremediğini öğrendi.

Hyun Jin bütün gün Bertuğ'u araştırmış ve onun safkan bir vampir olduğunu öğrenmişti. Onun silahla, kılıçla ya da kazıkla öldürülemeyeceğini de öğrendiğinde kardeşi için endişelenerek geri dönmüştü.

"Safkanları öldürmenin tek yolu omurga kemiğini söküp almakmış. Her hücresini yenileyebiliyorlarmış bir tek omurga kemiğini yenileyemiyorlarmış."

Hırsla yatağından kalkan Me Ri "Bu defa onu öldüreceğim." diyerek bağırdı.

"Sakin ol Me Ri artık onu öldürmen gerekmiyor. Dokuzuncu kuyruğunu aldığına göre hadi geri dönelim."

Gumihonun gözleri öfkeden maviye dönerken "Hayır" dedi "O neredeyse beni öldürüyordu, bunun bedelini ödemeli. "

Hızla Bertuğ'un odasını bulduğunda o uyuyordu. Bir an duraksadı. Uykusunda çok masum görünüyordu.

Tilki kokusunu alan Bertuğ hafif uykusundan uyandı. Gumihoyu öylece ayakta onu izlerken görünce şaşırdı.

"Sen hala yaşıyor musun?"

Me Ri öfkeyle onun üzerine atıldı. Omuzlarından bastırarak kalkmasını engelledi.

"Beni neredeyse öldürüyordun!"

Bertuğ gumihonun bu haksız çıkışına kahkahalarla güldü. Onu üzerinden ittirdi bu gumihonun havada uçmasına neden olmuştu.

"Beni öldürmek için tuzak kuran sendin deli tilki! Ben sadece kendimi korudum."

Havada uçarak sağ ayağını Bertuğ'un karnına geçiren Me Ri hırsla soludu.

"Beni orada öylece bıraktın. Fatih olmasa çoktan ölmüştüm."

Fatih'in adını duymak Bertuğ'u iyice sinirlendirdi. Me Ri'yi kollarından tutarak hareket edememesi için sardı.

"O aptal insan bir vampirin zehrini nasıl engelledi merak ediyorum."

Bertuğ başını gumihoya iyice yaklaştırıp fısıldarken Me Ri ona kafa attı. Aldığı darbeyle yere yığılan vampir gumihonun tilki tırnaklarını sırtına geçirmesini beklemiyordu.

Me Ri öfkesinden güç alarak onun sırtını parçaladı ve omurga kemiğini söküp aldı.

Bir müddet sonra onu gerçekten öldürdüğünü anladı. Bu kalbini acıtmıştı. Yerde cansız bir şekilde yatan adamın başında ağlamaya başladı. Evet ona çok kızgındı ama ölmesini istemediğini farketti. Gözleri yaşlarla dolarken dışarıda bulutsuz gökyüzünde yağmur yağmaya başladı. Güneşli günde yağan bu yağmur tilki yağmuruydu.

Duyduğu sesten dolayı uyanan Aspurçe en başından bu yana olanları izlemişti. Kardeşinin ölü taklidi yapmasına gülerken bile ciddi bir surat ifadesine sahipti. Gumihonun ağlaması canını sıktığı için "Yeter artık kızı atlatmayı kes de ayağa kalk Bertuğ" diye söylendi.

Me Ri duyduğu sesle ürkerken Aspurçe'ye baktı, kadın çok korkunç  görünüyordu. Gerçekten kardeşini öldürseydi onun ne derece korkunç olabileceğini öğrenirdi. Neyse ki yüzünde aptal bir sırıtmaya ayağa kalkan Bertuğ hala hayattaydı.

"Ama seni öldürmüştüm." diye sayıkladı Me Ri, sevinçle adamın boynuna sarılmamak için kendini zor tutuyordu.

"Omurga kemiği düşmanlarımızı kandırmak için bizim uydurduğumuz bir hikaye. En zayıf noktamızın dilden dile yayılmasına müsaade edecek değildik."

Aspurçe iki aptal aşığa soğuk bir bakış attıktan sonra arkasını dönerek gitti. Kardeşinin gerçek anlamda tehlikede olmadığını anladığı için içi rahattı.

"Ödeştik" dedi Bertuğ gülümseyerek. Yatağına oturarak gumihonun yüzünü incelemeye başladı.

"Beni kandırdın!" diyerek isyan etti Me Ri.

Me Ri'nin elinden tutarak yanına çeken Bertuğ "seninle işimiz var" dedi "içimde tüm ömrünü beni suçlayarak geçirecekmişsin gibi bir his var."

Kollarıyla Me Ri'yi sararken soğuk vücuduna rağmen sıcacık hissetmişti Me Ri.

"Şimdi bana tüm hikayeyi anlatacak mısın? Beni neden öldürmek istedin? Daha da önemlisi hala öldürmek istiyor musun?"

Son cümlesini alaycı bir ses tonuyla söylemişti.

Me Ri ona herşeyi tek tek açıklarken Bertuğ onun yanında olmaktan ne kadar mutlu olduğunu düşünüyordu. Sanırım bundan sonra hayatında hırçın, saldırgan bir gumiho olacaktı.

SON


...

Not: Vampir hikayelerini okumayı seviyorsanız sizi Sargon adlı yeni hikayeme beklerim. Bu yarışma için yazılan bir hikaye olduğu için kısaydı ama o hikaye uzun olacak.

Tilki YağmuruHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin