dream • jung hoseok

iki

Yine aynı odadayım. Bu sefer o ve yanında bir köpek var. Köpek ise benim geçen sene kaybettiğim köpeğimdi. Dream... Onu özlemiştim.

Dream bana doğru koşmaya başlarken o bana boş gözlerle bakmaya başlıyor. Ağzımı açamıyorum. Neden bilmiyorum.

Dream kuyruğunu sallayarak bana bakmaya başlayor. Eğilip onu seviyorum ve ardından doğruluyorum.

Yine onun bakışlarıyla karşılaşıyorum. Bana bir garip bakıyor. Bir yerlerden biliyormuş ama çıkaramıyormuş gibi. Beni tanıyormuş gibi bakıyor.

Birden Dream konuşmaya başlıyor. Evet, konuşmaya başlıyor.

"Danbi!" Ve bunu sürekli tekrarlıyor.

"Uyan, Danbi!" Garipseyerek köpeğime bakıyorum. Sonra gözlerimi kapatıp boşluğa düşüyorum.

Titreyerek uyandım. Karşımda Mi Young vardı.

"İki saatten beri sana sesleniyorum. Gece beşik mi salladın?"

"Hayır, Bay Kim'in verdiği proje ödeviyle uğraştım. Bugün son gündü." Evet uğraşmıştım ama aklım iki akşam önceki rüyadaydı. Şimdi de ona benzer bir rüya görmüştüm. Neydi bu rüyalar?

"Öğlen teneffüsündeyiz hadi gel aşağı inelim." Kafayla onaylayarak yerimden kalktım. Eteğimi düzelttim.

Karşıki sınıftan çıkan Jimin'i gördüm. Geçen sene benden hoşlanıyordu. Zaten geçen sene okuldaki ilk senemizdi. Hala benden mi hoşlanıyor bilmiyorum ama her güzel kıza flörtöz bir biçimde yaklaşıyordu.

Kafamı o sınıftan çekip önüme bakmaya başladım.

Yemekhaneye indiğimizde çıkan yemeği görünce yüzümü buruşturdum. Yemekhanelerde çıkan yemekleri hiçbir zaman sevmezdim zaten. Mi Young'un kolunu çekiştirerek "Hadi kantine gidip tost alalım." dedim.

"Ben burada yemek istiyorum. Sen ye daha sonra yanına gelirim."

"Peki." deyip kantine ilerlemeye başladım. İlerlerken yerdeki karoların çizgilerine basmamaya çalışıyordum. Biliyorum garip bir alışkanlık ama küçüklüğümden beri bir alışkanlığımdı.

O sırada sert bir şekilde bir bedene çarptım. Kafam omzuna gelmişti ve çok acıdı.

"Ahh, kafam!"

"Çok özür dilerim ama yetişmem gerek bir yer var." deyip koşmaya devam etti. Arkasından şaşkınlıkla baktım. Pardon çıkalı senin gibi ayılar çoğaldı! Manyak!

Daha sonradan kafama dank etti. Saçlarının koyuluğu rüyamda gördüğüm kişinin koyuluğuyla benzerdi.

Omuz silkip kantine yürümeye başladım.

Rüyamda gördüğüm kişiyi bulacaktım.