13. Bölüm

414 14 18
                                    


Sonunda yeni bölüm dediğinizi duyar gibiyim...

Kusura bakmayın arkadaşlar bölüm gecikti 🙂

Umarım bölümü keyifle okursunuz...


Kahvaltı sessiz sakin bir şekilde sona erdiğinde Nefer Ve Asiye masayı toplamaya başlamışlardı.

Bi yarım saatin ardından mutfak temizlenmişti. Kızlar ellerini kurulayarak mutfaktan çıktığında erkekler de kapıya doğru ilerliyorlardı.

"Asiyem biz gidiyrız" diyerek kapının ağzından mutfağa doğru seslenmişti Mustafa.

Buna karşılık Asiye adımlarını hızlandırarak kapıya geldi askıda bulunan Mustafa'nın ceketini eline aldı ve Mustafa'ya giydirdi. "hayurlu işlerunuz olsun Mıstafam" demeyi de ihmal etmemişti.

Ceketini giyen Mustafa, Asiye'nin yanağına bir öpücük kondurdu ve dışarıya çıktı.

Nefes bu çifti gülümseyerek izlemişti. O'da biriyle, sevdiği biriyle böyle olmak isterdi. Ama bu yollar o'na görünmez olmuştu artık...

Bunları düşünmeyi reddedip ayakkabılarını giyen Tahir'e döndü.

"sen abine gidecektun değul mi? İstersen önce senu birakayum ben?" dedi soru sorar Bi şekilde Tahir.

Nefes gülümseyerek başını olumsuz anlamda salladı. "gerek yok... Hem yürümeyi seviyorum. Sen işinden olma"

"emin misun?"

"eminim Tahir... Hadi bak bekletme sen Mustafa abiyi." diyerek karşıda kendilerine dik dik bakan Mustafa abiyi işaret etmişti Nefes.

Tahir de o yöne baktıktan sonra olumlu anlamda başını salladı ve içeriye doğru seslendi "Fatiiiih Muraaat hadi be oğlum nerde kalddunuz?"

"geliyrız abiii" demişti Murat. Ve saniyeler sonra görüş alanına girmişlerdi.

"az çabuk olun da. Şimdi söylenecek abim" diyen Tahir'e karşılık

"tamam da tamam" diye karşılık vermişti iki yangaz.

Onlar da ayakkabılarını giyindikten sonra evden çıkmışlardı.

Şöför koltuğunda olan Mustafa, Tahir'in arabaya doğru yaklaştığını görünce, hışımla arabadan indi ve Tahir'in yolunu kesti. Tahir anlamayan gözlerle abisine baktığında, Mustafa konuşmaya başladı.

"bu kız ne diye hala bu evdedur Tahir?"

Tahir abisinden duyduğu bu lafla şaşırmamıştı. Aksine, abisinin bu soruyu kendisine daha önce sormasını bekliyordu. Bi süre arkasını yoklayan Tahir, yangazların yaklaştığını gördü, ve tabiki kapıda onları izleyen Nefes'i...

Tahir hızla abisine döndü ve "abi sonra..." dedi. Ama Mustafa bu sorunun cevabını daha fazla erteletmek istemiyordu. Bu yüzden "sonra değil Tahir, şimdi!" dedi.

"abi, görmiy mısın yangazlar geliy?.. Kapıda da Nefes bekliy... Hadi abi uzatma bin arabaya" diyerek abisini geride bırakarak ilerleyecekken, Mustafa Tahir'in kolundan tutarak gitmesine engel olmuştu.

"ben nesini uzatmayayum ula! Asıl sen uzatma! İşini bitir, ve yolla kızı!" sesi yüksek çıkmıştı Mustafa'nın. Bu yüksek sese karşılık tekrar arkasına bakma gereksinimi duymuştu Tahir.

Arkasına baktığında yangazların arabada beklediğini gördü, ama kendilerini izliyorlardı. Nefes'i de hala kapıda olduğunu gördü. O'da kendilerine meraklı gözlerle bakıyordu, tıpkı yangazlar gibi...

"abi! Bak şimdi duyacaklar ve anlayacaklar uzatma biz konuşuruz sonra... De hayde!" diyerek kolunu abisinden kurtaran Tahir hızla arabaya doğru ilerledi. Mustafa da sabır çekerek arabaya binmişti.

En önde Mustafa'nın, arkasından Tahir'in, en sonda da yangazların arabası olacak şekilde bahçe kapısından çıkmış, şirkete doğru sürmüşlerdi arabalarını...

Bi süre meraklı gözlerle arabaların gözden kayboluşunu izleyen Nefes, kapıyı kapattı ve içeriye geçti, ama hala dışarıda olanları düşünüyordu.

Mustafa abi sinirli görünüyordu, acaba Tahir'e mi sinirlendi? Ama neden sinirlendin ki? Acaba Tahir bir şey mi yaptı? Tahir ne yapacak ki abisine? Aman Nefes iş ile ilgili bir şeydir belki, sen niye takıyorsun ki kafana. Ama Tahir Birkaç kere arkasına baktı. Acaba gizli bir şeyler mi yapıyorlar? Ya gazlardan niye sakl-...

"uuuuuu kız sen ne düşüniysın boyle?" diyen Asiye ablası ile düşüncelerinden sıyrıldı Nefes.

"hiç... Hiçbir şey düşünmüyorum abla. Ne düşüneceğim" diyerek konuyu geçiştirme çalıştı Nefes.

"inanmadum ama, öyle olsun bakalum.... Hem sen niye Tahirlan hitmedun? Abine gitmeyecek miydun?"

"gidicem abla. Birazdan çıkarım zaten. Tahir'e gelince O'da teklif etti seni götüreyim diye ama, yürümeyi tercih ettim 😊" diyerek gülümsemişti Nefes.

"eyi bakalum, çıkacak musun şimdi?"

"evet abla çıkayım ben" diyerek vestiyerdeki minik çantasını almak için uzandı Nefes, sonradan ablasına bakarak konuştu "dışarıdan istediğin bir şey var mı abla?"

Asiye bir süre düşündü, "... Aslunda var"

"söyle abla, gelirken alayım ben." diyerek vestiyerdeki çantasını aldı ve koluna taktı Nefes.

"hani yol üstünde Naciye ablanun kacasunin tükkani var yaa.."

"evet abla"

"hah işte onun Bi sokak arkasunda aktarcu vardur"

"evet, biliyorum orayı..."

"Hah işte oradan azacuk karabiber alıver de akşama sarma saralum diyirım"

"olur abla. Alayım ben o karabiberi, saralım akşama sarmamızı."

Asiye alttan alttan sırıtarak konuşmasına devam etti "hem görelum bakalum yeni gelinimizun eli marifetli midur? 😁😁"

Nefes, ablasının imzasını anlayarak konuşmaya başladı. "valla ayıptır söylemesi elim çok lezzetlidir 😁😁"

"akşama görürüz artıkın" iki kadın, kendi aralarında gülüştükten sonra, Nefes konuşmaya başladı "hadi ablam hadi, bu gidişle lafa tutarsın sen beni, en iyisi ben gideyim"

"eyi git bakalum.... Tikkatli git ama!"

"merak etme abla" diyerek birbirlerinin yanaklarından öptüler. Sonradan ise Nefes evden uzaklaştı.

Evet, Tahir ile zorla evlenmişti ama bu aileden sevgi görüyordu. Gerçi Saniye hanım kendisine pek sevgi gösterme taraftarı değildi ama... Onu seven Bi Mustafa abisi vardı(!), onu seven Bi asiye ablası vardı, onu seven iki tane kardeşi vardı.... Ve en önemlisi kendisi henüz sevmese de, onu seven Bi kocası vardı... Ve Nefes bu ailede oldukça o kadar mutluydu ki...




Umarım bölümü beğenmişsinizdir.

Yorum ve votelerinizi bekliyorum... Sizleri seviyorum ❤️

Hoşçakalın...

Sevdanın taklidi olur mu? Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin