"Yalvarırım beni bırakma!" Diye bağırdım.Daha sonra etrafı kaplayan bir boşluk."Luke uyan!Bak ben burdayım.Sadece kötü bir rüya gördün Luke uyan lütfen, ben hiç bir yere gitmiyorum."
"Seni bırakmayacağım Luke, asla ve hiçbir zaman söz veriyorum.Şimdi anlat bana ne gördüğünü"
Yatak örtüsünü parmaklarıma dolayıp hayali daireler çizdim."Boşversene,önemli değil."
"Luke uyurken adımı sayıklayıp 'Beni bırakma.'diyordun.Terlemeni söylemiyorum bile."
Kafamı sağa sola salladım."Anlatmak istemiyorum." Dedikten sonra ona baktım."Ne halin varsa gör Luke! Sana yardımcı olmak istedim." O kapıyı çarpıp çıkarken tek yaptığım gidişini izlemek olmuştu.
Son bir haftadır beni tersliyordu ve bu canımı sıkıyordu.Sürekli birbirimizi kırıyorduk.Ona karşı olan hislerimi saklamaya çalışmamın yanı sıra onunla aramı bozmamaya çalışıyordum.Bu oldukça zordu.
Rüyama bile girmişti ki bu kadar ürkütücü bir bir rüyayı ben de tahmin etmiyordum.
Eski Calum'u özlemiştim.Yaptığım her harekete gülen ve her zaman arkamda olan Calum'u...
Beni Michael'a savunmasını özlemiştim.Bana sarılmak için bana yaptıklarını,oyunlarda bilerek bana yenilişini,yemeğini benimle paylaşmasını özlemiştim.
O artık eski Calum değildi.
Komodindeki suyu alıp içtikten sonra saate baktım.Yaklaşık iki saat sonra prova yapmalıydık.Çocuklar büyük ihtimalle lobide olmalıydı.
Üzerimi değiştirdikten sonra savaş alanına benzeyen kıyafet yığınındaki oda kartını bulduktan sonra odadan çıktım.
Michael ve Ashton derin bir sohbete dalmış gülüşürken Calum köşede somurtuyordu.Kendimi kötü hissetmeye başlamıştım.
Onu her zaman mutlu görüyorken şimdi onu böyle görmek kendimi kötü hissettiriyordu.Sandalyeyi çekip oturdum."Günaydın uykucu." Michael'a döndüm."Sanada günaydın erkenci."
"Gerçekten Luke,yaptığın esprinin komik olduğunu mu düşündün?"
"Herneyse Luke,sana bir şey söyledim Michael."Michael ve Ashton tekrar önlerine döndüğünde kollarımı önüme koyup başımı yasladım.
"Luke." Calum bana seslendiğinde kafamı kaldırıp ona baktım.
"Efendim?" Diye sordum.
"Özür dilerim." Dedi sandalyesini bana doğru yaklaştırarak.
"Özür dilerim." Dedim aynı şekilde.Kollarını sarılmam için iki yana açtı ve ben boş şeyleri düşünmeyi bırakıp zamanımı Calum'a sarılarak geçirdim.
✖ ✖ ✖ ✖
"Calum! Şu soloları kaçırma bir zahmet."
"Calun senin sorunun ne?"
"Calum orada Luke'un girmesi gerekiyordu."
"Yeter artık Calum sana neler oluyor.Böyle davranmayı kes artık.Ne yapacağını bilemeyecek kadar küçük değilsin.Kendini işine ver artık."
Geldiğimizden beri Calum bütün şarkılarda kendi solosunu kaçırmıştı.Notalara yanlış basıyordu.Arada bir başka yerlere dalıp benim ya da Michael'ın sololarını söylüyordu.
Vokal koçu Calum'un üzerine yüruyeceği sırada önüne geçtim.
"İLERİ GİDİYORSUN O SADECE KENDİNİ İYİ HİSSETMİYOR." Diye bağırdım.
Fazlasıyla ileri gitmesi yetmiyormuş gibi birde üzerine gidemezdi.Kendine ne kadar güveniyordu."Ne haliniz varsa görün.Her şeyi batıran bensem bensiz de halledebilirsiniz."
Calum stüdyoyu terk ederken arkasından bağırdım."Calum!" Gitmesine izin veremezdim."Beni bekle!"
"Birdi iki oldu.Siz ne sorumsuz insanlarsınız!Albünüzün çıkmasına sadece iki hafta var!" Arkamdan bağırmasını umursamadan Calum'a yaklaşıp kendime çevirdim.
"Ne var Luke?"
"Calum bana artık ne olduğunu anlatır mısın?" Diye sordum kollarımı birleştirerek.Derin bir nefes aldıktan sonra asansörü çağırmasını bekledim.
Aşağı kata basmasını beklerken çatı katına basması beni şaşırtmıştı.Asansör kapısı açıldığında etrafı kontrol edip beni boş sandalyelerden birine oturtturdu.
"Calum.Bana bu dalgınlığının sebebini anlat.İlk önce."Dedim dizlerimi kendime çekerek.
"Luke ben.Ben aşık oldum."
______________________________________________
Ve her şey rüyaydı :-)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bad Dream 》 cake
Fanfiction"Calum senden bir şans daha istemeye geldim.Yeniden başlayabilir miyiz?" "Luke,ben evlendim." ©|Tüm Hakları Saklıdır.| Kısa Hikaye #50 29.11.2014