/5/I Need Take Breathe But I Can't

1.2K 106 107
                                    

Sabah zorlukla gözlerimi araladığımda Calum hala yanımdaydı.Beni yine bırakıp gitmemişti.

Boynuma doladığı kolları sırtımda hareket ettiğinde yavaşça gözlerini araladı."Luke?"

"Calum?" Dedim kıkırdayarak.Gülümseyip dudaklarını anlıma bastırdı.Sertçe yutkunup gözlerimi gözlerine diktim."Günaydın."

"Sanada günaydın" dedi gülerek.Gözüne düşen saçları yüzünden sürekli gözlerini kırpıştırıyordu."Saat kaç biliyor musun?" Diye sorduğunda başımı olumsuz anlamda salladım.Onaylayıp yataktan kalktı''Gitmem gereken bir işim var Lukey ama emin ol burada kalmayı her şeye tercih ederdim.'' göz kırptığında kalbimin ağzıma yakın bir yerlerde olduğunu hisseitm.Ardından Calum odadan çıktı.

Üzerimde hala dünkü kıyafetlerim vardı ve değiştirmem gerkteğini biliyordum.Aşağı inip çantamı bulmalıydım.

Koridora çıktığımda banyodan su sesleri geliyordu.Aldırmayıp salona indim.Summer televizyonun karşısında oturmuş kahvesini yudumluyordu.''Günaydın Summer.'' dedim gülümseyerek ardından koltuğun yanındaki çantamı aldım.''Sanada günaydın Luke'' gülümseyip önündeki sehpaya bıraktı kahvesini.

''Kahvaltıyı hazırladım.İstersen sen otur ve başla.Ben de Calum ile Lucas'ı getireyim?'' ayağa kalkıp üzerini düzeltti.''Summer ben üzerimi değiştirmeye gidiyorum döndüğümde beraber geliriz.''

Kafasını aşağı yukarı sallayıp tekrar koltuğa oturdu.Çantadan giyeceklerimi ve şarj aletimi alıp uyuduğum odaya tekrar döndüm. Üzerimi değiştirdikten sonra yerdeki pantolonumun cebinden telefonumu alıp yatağın yanıdaki prize taktım.Kapalı telefonum açıldığında çocukların bana mesaj attıklarını vegelen cevapsız aramaları gördüm.

Bunlara sonra cevap verebilirdim.Koridora çıktığımda Calum'da banyodan çıkmıştı.Böyle şey gibi gözüküyordu...Nefes kesici?

Beni gördüğünde gülümseyip odasına girdi.Yolumu çevirip Lucas'ın odasına girdim.Yatakta yan dönmüş kollarını birbirine dolayıp uyuyordu.Birkaç kez adını söyledikten sonra yavaşça gözlerini araladıktan sonra etrafına baktı ve gözlerini ovaladı.''Annem nerde?''

''Salonda,hadi yanına gidip kahvaltı yapalım.''Kucakladığımda başını omzuma yaslayıp tekrar uyuklamaya başladı.Merdivenleri yavaşça indiğimde Summer ve Calum koltukta oturmuş televizyon izliyordu.Summer'ın aksine Calum fazla stresli ve gergin gözüküyordu.

****

Calum'u kahvaltıdan sonra durdurup ne olduğunu sormuştum."Başıma her an kötü bir şey gelecekmiş gibi geliyor Luke.Çok korkuyorum." Diye cevaplamıştı beni.

Ona gitmemesini söylediğimde önemli bir toplantısı olduğunu söylemişti.Gerçekten fazla korkuyordum.Evde tektim.Lucas bile yoktu ki

onu bakıcısına bırakmışlardı.

Bir süre televizyon izledikten sonra sıkılıp Michael ve Ashton'ın mesajlarına baktım.

"Seni aşk çocuğu -Ashton" Tam bir klişe.

"Luke seni salak telefonunu aç artık -Michael" Klasik Michael.

"Ashton evleniyor -Michael"

"Ve seni düğüne çağırmamasını söyleyeceğim." Tanrı aşkına orada neler dönüyor? Koltukta doğrulup daha aşağıdaki mesajlara baktım.

"Luke ben evlenmiyorum Michael sadece mesajları görmen için yapıyor -Ashton" Elimi anlıma vurdum.Hiç değişmeyeceklerdi.

"Ashton,oyunu bozdun adamım. -Michael"

"Bozulan bir oyun yok o hala mesajları görmüyor -Ashton" Diğer mesajlarıda okuduktan sonra yanıt yazmaya başladım.

"Hey sadece şarjım bitmişti." Telefonu kilitleyip cebime koyduktan sonra kanal değiştirdim.Telefonuma gelen yeni mesaja baktım.Calum.Korkum gitgide artarken titreyen ellerimle mesajı açtım.

"Eve geliyorum." Kalbim boğazımda atıyordu sanki? Bu kadar korku bu kadar endişe hepsi aynı anda olması normal miydi.

İçim içime sığmıyordu.Kalkıp mutfağa girdim.Bir bardak su doldurduktan sonra farkettim ki ellerim de titriyordu.Hiçbir şekilde iyi değildim.

Kapı sert bir şekilde açılıp sert bir şekilde kapndığında salona koştum.Calum içeri girip elindeki dosyasını fırlattıktan sonra kravatını da çözdü.Ağlıyor muydu?

"Calum?" Diye seslendim titreyen ve güçsüz çıkan sesimle.Bana bakmıyor,titriyor hıçkırıyor ve ağlıyordu.Yanına eğilip ellerini tuttum;

"Calum,ne oldu?" Diye sordum.Biraz bekledikten sonra gözlerime baktı.

"Beni aldattı."

Şaşkınlıka sinir karışımı ağzımdan kaba bir "Ha?"Çıktığında tereddüt etmeden kollarını boynuma dolayıp beni kendine çekti. Cebinden telefonunu çıkartıp ekrandaki resmi bana gösterdi.

"Luke, ben ilk defa bir kadına karşı böyle hissetmiştim." Derin bir nefes aldıktan sonra ağlamaya devam etti.Fotoğrafta bir adam ve Summer birbirine çok yakın bir şekilde oturmuşlardı.Ayrıca adam Summer'ın elini tutuyordu.

"Ona karşı her şeyim tükenmiş gibi geliyor Luke."

"Öyle deme Calum."

Diye düzelttim.Pişman olacağı şeyler söylememeliydi.Çünkü daha sonra kendisinin pişman olacağını çok iyi biliyordum.

"Kalbim daha fazla kaldıramayacak Luke.Nefes almaya ihtiyacım var ama yapamıyorum.Ben Lucas'a ne diyeceğim."

Elleriyle yüzünü kapattı.Calum'u üzdüğü için Summer'ı öldürmek istiyordum.

"Ona gidip;'Annen sana yeni bir baba buldu oğlum artık bensiz idare et.' mi diyeceğim?"

"Her şey yoluna girecek Calum.Yemin ederim.Belki yanlış anlıyorsundur.Belki sandığın gibi değildir?Buraya geldiğinde konuşuruz,elbet bir açıklama yapacak."

Üzülmemesi için her şeyi yapardım.O üzülmeyi hak etmiyordu.

"O gelmeyecek Luke." Dedi bana dönüp "Neden?"

"Çünkü boşanma davası açtım ve eve gelmemesini söyledim."

Calum değişmişti.Çok değişmişti.Önceden birini incetmeye kıyamayan Calum gitmişti.Kim bilecekti ki Calum'un bir kadına eve gelme diyeceğini?

"Peki,boşandıktan sonra Lucas'ı da alıp yanımıza yerleşir misin?" Yere attığı kravatını geri aldı.

"Öyle yapacağım." EVET! Yüzümde büyük bir gülümseme belirdiğinde konuyu değiştirmek amacıyla;

"Yemek yemek ister misin?"Diye sordum."Canım istemiyor."

"Televizyon izlemek ister misin?"diye sordum bu defa fakat yine aynı cevabı verdi."Canım istemiyor."

"Peki canın ne istiyor?"

"Seni."

----------------------------------------------------------------------

Hohoho ben geldim.Merhaba geciktiğim için özür dilerim.Bu bölüm hiç içime sinmedi.O yüzden de çok özür dilerim.

Bad Dream 》 cakeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin