Barış derin bir nefes aldı daha sonra durunun başını yukarı kaldırdı "ama sen hep gel burdan dinle tamammı küçük kızım.. çünkü unutma bu kalp hep senin, sizin için atacak" duru barışa sıkı sıkı sarıldı "Of tamam yeter bu kadar duygysallık ya" dedi can "içim şişti vallahi" dedi hepimiz güldük kim bilirdi o gülüşün hepimizin son gülüşü olacağını..
Barışı muayne amaçlı götürdüler yaklaşık 1 saat gelmediler daha sonra doktor çıktı "iyi demi barış?"doktor derince nefes aldı "son günlerini iyi geçirsin olur mu?" Kalbimde bir sızı gözümde bir yaş herşeyin bukadar çabuk bitceğini kim bilirdi ki hıçkırıklarla ağlamaya başladım kafama vura vura soktuğum o cümlelerin bi anlamı kalmamıştı gidecekti işte.. "Hayır hayır.. gidmeyecekki benim sevgilim beni bırakıp bir yere gitmez bilirim ben.."
Odaya girdik barış biliyordu bizi görünce gözlerini sıkıca kapattı ağlamamak için sıktı kendini en sonunda bıraktı kendini en sonunda gülümsemeye çalıştı elinden tuttum ikimizde ağlamaktan harab olmuş gözlerimize baktık "yapma bunu kendine be yapma.."derince nefes aldı "hiç bişey olmamış gibi davranın ben hasta değilmişim gibi mutlu geçiriyim son günlerimi" güldüm elimi yanağına koydum "tamam... tamam sen nasıl istersen" o gün unuttuk her şeyi bol bol eğlendik güldük ve daha nice sini yaptık ben bu adamın gülüşü, kokusu, kendisi olmadan nasıl yaşayacaktım ben bu adam olmazsa ölürüm..
Sabah kalktık bir güzel kahvaltımızı da yaptık "duru yaprak yesenize" bizse duruyla barışa odaklanmıştık "yok sen yr ya aç değiliz" tabi bizimkiler davar gibi yiyordu "Yavaş can yavaş" "bişi olmaz ya bana" "allahım niye bu, bu kadar salak yarabbim" güldük çocuklar bişeyler almaya gittiler bense barışla kaldım birden öksürmeye başladı "barış iyimisin" "iyiyim ya" güldüm saçlarını okşadım "ben sana bi çay alayım" tamam anlamında kafasını salladı koşarak çıktım ama baya sıra vardı yaklaşık 15 dk da anca iki tane çay alabilmiştim iki tanede şeker almıştım daha sonra koşarak yukarı çıktım kapının koluna basıtırdım içeri girdim "barış kaç şek-" o an gördüğüm şeyin gerçek olmamasını diledim makinadaki çizgiler dümdüzdü ve o iğrenç ses geliyordu kulaklarıma barışın gözleri kapalı saçları alnına düşmüş teni bembeyaz olmuştu elimde ki çayları yere düşürdüm koşarak barışın yanına gidip çömeldim elleri buz gibiydi gözlerimdeki yaşlar boşaldı "gidemezsin gidemezsin!" "Beni bırakamazsın hayır!" Başımı barışın eline gömdüm ve yatağın bazasını yumruklamaya başladım "Gidemezsin! Sen gidersen her şey biter bende biterim!" Dudakları kırmızılığını yitirmeye başlamıştı hemen koridor a çıkıp bağırmaya başladım "DOKTOR DOKTOR YOKMU?!" Hemşire ve doktor koşturarak yanıma geldi ve içeri girdi elektroşok fln uyguladılar ama nafile "ölüm saati 15:38" beyaz çarşafı örtdüler üstüne bense sadece bakıyordum sevdiğim adam ın gidişine..
1 yıl sonra
1 yıl oldu sevdiğim adam gideli 1 yıl oldu nefesim gideli 1 yıl oldu yaşama sevincim gideli ne yaşamak vardı bana nede mutlu olmak vardı mutlu olmak bundan sonra haramdı bana yine barışın mezarının başında yine gözlerimde yaşlar yine ağzımda bitmek bilmeyen özlem, sevgi sözcükleri haram ki bana yaşamak bu gün son günümdü benim sevdiğim adama kavuşmak için çok az kalmıştı çok az..
Selam.. final üzüldüm açıkcası bu hikayeninde sonuna geldim. Hey sen! Evet sen bu hikayeyi buraya kadar okuduysan çok teşekkür ederim
Yeni hikayem yarın yayımda olur!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zor Aşk||YapBar [TAMAMLANDI]
Teen Fiction"ikimizde yağmurun altında delicesine ıslanırken gözlerimiz yine birbirni buldu.. Ela gözleri ile bana bakarken benim elimden gelen tek şey gülümsemekti.. Belki o an hayatımda asla unutamayacağım en özel anım olarak kalacaktı..."