bebislerim bu bolumun cogu duz yazi sonlara dogru texting ✌🏻 normalde texting kitaplarda duz yazi kismini hic sevmem ama artik karakterlerin duygularini da iyice anlayabilelim diye duz yazi yazdim umarim hosunuza gider 😎
veee yeni fic yayinladim 🤟🏻 oradaki jimin karakteri bu kitaptaki jimin karakterinin tam tersi bu kadar masum degil 🤠 eger okumak isterseniz sizi fake love kitabima da bekliyorum ve daha fazla bos yapmadan kaciyorum 🤙🏻
❦
Jimin, arkadaşları Taehyung ve Hoseok'un arkasından civciv gibi paytak adımlar atarak ilerliyordu. Konuşulan konudan habersizdi, minik ve tombul parmaklarına bakarak üstüne -yanlışlıkla- kustuğu tişörtün parasını hesaplamaya çalışıyordu. Matematiği bu kadarını hesaplamaya yetmediğinde dudaklarını büzdü.
Bir daha asla Jungkook'a mesaj atamazdı.
Yoongi, konuşmaya katılmayıp arkadan sessizce ilerleyen masum arkadaşını ensesinden tutup yanına çekti. Jimin şu sıralar, Jungkook onunla birlikte fotoğrafını paylaştığı için fazla göz önündeydi ve bu durumdan nefret ediyordu. Bütün meraklı bakışlar hep onu süzüyordu ve o da çözümü boyları 1.78 olan arkadaşlarının arkasında saklanarak bulmuştu. Ama sarı saçlarıyla ve utangaç halleriyle daha çok dikkat çektiğinden habersizdi.
Yoongi, Jimin'in üzgün bakışlarına bakarak, "Eğer seni rahatsız ediyorlarsa sana bakan herkesi yumruklayabilirim." dedi. Sesi yumuşaktı ve kendisinden beklenmeyen bir naziklikle söylemişti.
Jimin onun bu ses tonuna daha sonra güleceğini aklına kazıdı, şimdi gülemezdi çünkü kimsenin bilmediği bir depresyondaydı. Daha kendisinin bile yeni haberi oluyordu.
"Hayır." dedi başını bir bebek gibi sallarken. "Jungkook'un tişörtüne kus-" Kusmak kelimesini dile getirmesi bile Jimin'in yine midesinin bulanmasını sağlamıştı. Yine oluyordu işte! Diğer insanlar sevdiği insanı düşündüğünde karnında kelebekler uçuşuyordu ama Jimin'in düşündükçe sürekli kusası geliyordu.
Hoseok ve Taehyung bunun dalgasını epey geçmişlerdi. Hatta bir zaman sonra şakaya kendilerini o kadar kaptırmışlardı ki, kendilerini amca olacak sanıyorlardı. Bunun mümkün olmadığını milyon kez dile getiren Yoongi, en sonunda pes etmişti.
Yoongi, bu muhabbetten artık sıkıldığını belli edercesine ofladı, "Jimin... Jungkook bile bu olayı bu kadar büyütmedi. Sen niye bu kadar büyütüyorsun? Zaten bok gibi bir tişörttü. Kusmaman hata olurdu."
Jimin, Yoongi'ye cevap vermeden önce ona bakan var mı diye kısaca etrafı kontrol etti. Saat 3 yönünde 2 kız ona bakarak gülüşüyorlardı. Gözlerini kısarak onlara bakmayı denedi ama zaten genetik olarak kısık olan gözleri bu hareketiyle kapanınca daha fazla rezil oldu.
"Senelerdir hayranı olduğum ünlünün özel davetiyle konserine gittim ve onunla konuşup fotoğraf çektirirken üstüne kustum. Buradan bakılınca gayet büyütülecek bir mesele gibi duruyor."
Yoongi, Jimin'in omzuna kolunu attı, " Aynı zamanda sen bu adama 'bana nude at' 'libido severim' gibi cümlelerde söyledin. Eğer bunlara bu kadar utanmadıysan bunun için de utanmana gerek yok."
Jimin eliyle yüzünü kapattı. Yüzünü kapattığı için boğuk çıkan sesiyle, "Teşekkürler Yoongi. Sayende daha çok utanıyorum ve midem daha fazla bulanıyor." dedi.
Yoongi, Jimin'i rahatlatma işlemini başarısızlıkla sonuçlandırdığında çözümü iki aptala -hiç istemese de- bırakmak durumunda kalmıştı. Taehyung ve Hoseok'un koluna hafifçe vurdu.
Taehyung ve Hoseok, şaşkın şekilde arkasını döndüklerinde Jimin'in her an kusmak üzere gibi duran yüzünü gördüler. Hoseok, "Hamilelikte kusma kaç hafta sürüyordu ya?" dedi gülerek. Ve kimse ona gülmedi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Back room ❦ jikook
Fanfictionparkminie: bana bu dünyadan olduğunu kanıtlayacak bir şeyler anlatır mısın jeonjungkook: arka odaya geçelim kanıtlayayım jikook, texting @chaezrose.