Back room ❦ jikook

2.1

"Herkes beni dinlesin!"

Jimin'in kendisini dinlemeyen arkadaşlarına karşı ani yükselişi ile bütün gözler Jimin'e döndü. Jimin'in herkesten kastı kesinlikle 10 kişiden fazla kişinin şu an ona korkunç bir şekilde bakması değildi.

"Yani kasdettiğim gerçekten herkes değildi!" Jimin bunu yanında oturan Yoongi'nin arkasına yüzünü saklarken söylemişti. İnsanların boğuk ve sessiz çıkan bu cümlesini duyduklarından bile emin değildi.

Taehyung ve Hoseok menüdeki yiyecek ve içecek fiyatlarına şaşkınlıkla bakarken, "Umarım yemekleri Jungkook ödüyordur." diye mırıldandılar.

Jimin arkadaşlarının onu umursamadan, kafeye geldiklerinden beri sadece fiyat tartışması yapmasından bunalmıştı. Hâlâ Yoongi'nin arkasına saklanmış haldeyken, ayağıyla Taehyung'u dizine tekme attı. Taehyung acı ile inlerken, "Neden sadece ben? Hoseok da söyledi!" dedi.

Jimin kaşlarını çatarak kısa bir an için kafasını dışarı çıkarttı, "Çünkü canım sana vurmak istedi."

Hoseok oturduğu sandalyede, Jungkook öder diyerek sipariş ettiği 4.bardak portakal suyunu yudumlarken gayet rahattı, "Bana vuramaz çünkü boyu buraya yetişmiyor."

İşte bu cümle Jimin'in tekrar delirmesine yetmişti.

Yoongi'nin onu sakinleştirmeye çalışmasını umursamadan sinirle ayağa kalktı ve ona yaşanması durumunda olabilecek en korkunç tehditi etti, "Hoseok zaten yeterince gerginim ve midem bulanıyor. Eğer üstüne kusmamı istemiyorsan sus hemen!"

Hoseok bir an için bunun yaşandığını düşünmüş olacak ki korku ile üstündeki gömleğe sarıldı. Bu gömleği alabilmek için 3 aylık harçlığını harcaması gerekmişti. Şu an bu gömlekten daha değerli hiçbir şey yoktu!

Ağzına görünmez bir fermuar çektikten sonra sessizce portakal suyunu yudumlamaya devam etti. Bir gözü Taehyung'un az önce sipariş ettiği kivili içecekteydi.

Taehyung Jimin'in attığı tekmenin hâlâ acısını hissediyordu. Küçücük boyuyla Jimin'in nasıl bu kadar güçlü olabildiğini düşünüyordu. Hatırladığı kadarıyla Jimin küçükken bir dövüş eğitimi de almamıştı, sinirlenince nasıl bu kadar saldırgan ve güçlü birine dönüşebiliyordu?

Taehyung'un dalgınlığını fırsat bilen Hoseok, Taehyung'un içeceğinden birkaç yudum aldığında Taehyung sinirlerine hakim olamadı ve içeceği Hoseok'un başından aşağı döktü.

Yoongi karşısında yaşanan olaylara karşı fazla tepkisizdi. Jungkook eğer yakın bir zamanda gelmezse, -şöyle yaklaşık 1 dakika içerisinde filan, bunları tanımıyorum diyerek kafeden kaçması an meselesiydi.

Hoseok kivili içecek ile mahvolan gömleğine derin bir üzüntü ile baktı. Sakin olmalıydı evet kesinlikle sakin olmalıydı. Yoksa birazdan eniştesi geldiğinde rezil olacaktı. Ama zaten yeterince rezil olmuştu!

Hoseok intikam olarak portakal suyunu Taehyung'a dökmeye hazırlanırken Jimin bağırdı, "Yeter artık!"

Şimdi herkes susmuştu.

"Size buraya gelmeden önce 87 defa sakın rezil olacağımız bir hareket yapmayın demedim mi?! Beni niye hiç dinlemiyorsunuz!"

Kafede oturan bütün müşteriler delirmiş gibi hareket eden Jimin'e ve çocuk gibi davranan ikili Taehyung ve Hoseok'a dehşetle bakıyordu. Jimin'in utançtan ağlamasına gerçekten çok az kalmıştı.

Sadece Jungkook, arkadaşları ile tanışmak istediğinde arkadaşlarının normal tepkiler vermelerini ve rezil olmamalarını istemişti. Ama daha Jungkook bile gelmeden bütün kafeye rezil olmuşlardı.