Neden?

29 2 0
                                        

Bu oyuna başlamadan önce biliyordum. İncineceğinin farkındaydım. O da bunun farkındaydı. Ama yine de bunu seçmişti. Benim yanımda olmayı. Sonunun nereye gittiği belli olmayan bu oyun tehlikeliydi.

'Amacım ne?' diye sordum kendime, sahil boyunca yürürken. Neden yaptım. Neden birilerini acıtmak tek gayem olmuştu? Acıtacağım bu insan neden kardeşimdi?

Ben bugüne kadar bir söylediği iki edilmeyen, istediklerine anında sahip olan biri olarak yetiştim. Son dört yıldır, sekizinci sınıftan beri, kendi kendime yetmeye çalışan, umursamaz, insanları zerre kadar sallamayan, görünüşe önem vermeyen, yakın arkadaşlarıyla bile yeterince samimi olamayan bir genç kızdım. Melis' le kendimi bildim bileli iyi anlaşamazdım. O benden daha güzeldi, daha zeki, daha çalışkan, daha sosyal, daha daha daha... Her şeyiyle daha iyiydi. Ben onu kıskanır mıydım? Hayır. Ben onun benden 'daha' mükemmel olduğunu kabullenmiştim. Tüm 'daha'ları yutmuştum ona dair. Bu kabulleniş eziklikle eşdeğerdi. Onun yanında sönük kalmak beni hiç incitmezdi. Beni küçük görmesi beni kırmazdı. Bugüne kadar onun yanında kendimi hiç daha az mükemmel olduğum-ya da olmadığım- için kötü hissetmedim. Peki ne değişti. Ben her zaman farkındaydım. Kendimle iyi geçinseydim onunla da iyi geçineceğimin farkındaydım. Kendime iyi davranmazdım. Ne fiziksel olarak ne duygusal olarak. O geçen yaz kız arkadaşlarıyla güzellik merkezlerine koşuşturup yüklü harçlıklarıyla alışveriş yaparken ben harçlıkları reddedip, unutulmuş bir kütüphanede işe girip tüm yaz tozlanmış kitapları onarmak ve yerlerine koymakla meşguldüm. Neden? Beğendiğim telefonu alabilmek için. Alamaz mıydım? Hayır, gayet rahat limiti çok sıfırlı kredi kartımla alabilirdim. Ama yapmadım. Sebebini sormayın. Ben de bilmiyorum çünkü. Melis gibi olmak için nelerimi vermezdim. Onun gibi fırsatlarım önümdeyken değerlendirebilmeyi. Ama ben Melis değildim işte. Olamazdım. Lanet olası, gururlu, egoist Menda yım.

Onun her şeyiyle kusursuz olması, o kadar benimsenmişti ki benim dünyamda, onun kusursuzluğu benim kusurlarımı örter gibiydi. Artık onun kusursuzluğuyla kendi sindirilmişliğimi örtemezdim. Bana ağır geliyordu. Birkaç gün öncesine kadar bunu umursamazdım belki ama şimdi her şeyi umursamaz tavırlar işe yaramıyordu. Ben bir insan olduğumu fark ettim. Sırf onlar gibi değilim diye onlardan dışlandığımı farkettim. İşte bu yüzden şimdi onlara sönük olmanın zayıf olmakla bir alakası olmadığını göstermek istiyordum. Benim de rekabet edebileceğimi görmelerini istiyordum. Yanlış ya da doğru. Hangimiz bu güne kadar, hangi oyunu hep kurallara göre oynadı?

_______________________________________________

( Bağyanlar baylar; yazarınız ben olduğumdan dolayı evet yine ben. Şimdi siz bu kızın kafasına saksı falan mı düştü neden bu kadar erken yayımlandı bölümü diyorsunuzdur. Açıklayayım. Şimdi ben yazarken kendimi öyle çok kaptırıyorum ki -o kadar da bağlıyımdır ışime- bazen sadece düşünüyorum, düşündüğümü yazmayı unutuyorum. Kafanızdaki sorular cevaplanır diye yazayım dedim. 'neden' sorularına cevap bulabilmişsinizdir umarım. Bay dı vey yani bu arada Devrim'i tab2 unutmadım. Yani insan aşık olduğu karakteri unutmaz. Ha insan kendi yarattığı karaktere aşık olur mu? Söz konusu bensem her şey mümkün:) ^.- )

ROCK DEĞİL;GRUNGE !!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin