2. Bölüm

734 62 40
                                    

Kalbi yerinden çıkarcasına hızlı atıyordu, ne yapacağını bilmiyor ve Percy’nin gözlerine bakamıyordu. Kendini gölgelere verip, kaybolmak istiyordu. Percy’nin şaşkın gözlerini üzerinde hissedebiliyor ve terlemeye başlıyordu. Kendisine içinden küfretti ve bu olayın sadece saçma bir rüya olmasını diledi, fakat değildi. Gerçekti.

Percy Jackson’a onu sevdiğini söylemişti.

Bir adım geri attı ve gölgeleri çağırdı. Burada kalamazdı, yüzüne bile bakamıyordu. O anda ölmek istiyordu.

Gölgeler tam onu götürecekti ki, birden güçlü kollar onu çekti. Bir lanet olsun duyduktan sonra onun için her şey karanlıktı. Gözlerini kapatmış, güçlü kolların arasında kendisini olduğundan da çok küçük hissetmişti.

“Nico, sen—“

Diğer sözcükleri duyamadı, kendini resmen kapatmıştı. Gölgelerin hala etrafta olduğunu hissedebiliyor, yıllardır aşık olduğu kişinin kollarında sıcak hissedeceğine, korkudan titriyordu. Onu itmeye çalıştı, fakat ondan çok daha güçlüydü.

Lanet olsun.

Tekrar gitmeyi denedi, fakat Percy onu bırakmıyordu. Gölgelerle gideceği için mi, yoksa bu sırdan dolayı ona acıdığı için mi böyle davranıyordu anlamıyordu. Percy onu yavaşça bıraktı ve yüzüne baktı, bunu anlayabiliyordum, fakat Nico da hala ona bakacak cesaret yoktu. Onda sadece korku vardı. Korku. Acı.

Kalbindeki acı.

Daha önce böyle hissetmemişti.

Annabeth’le Percy’yi bir arada görünce de böyle hissetmemişti. Bu farklıydı. Bu acı, tutabileceği, saklayabileceği ve üstesinden gelebileceği türden bir acı değildi. Gözlerini aniden açtı ve aynı kırılgan camlar gibi kırıldı. Kendisini Percy'nin kollarına bıraktı ve ağlamaya başladı. Tüm acıları üstünden atmaya çalıştı.

Annabeth.

Acı.

Percy.

Dayanamıyordu.

Bianca.

Tüm vücudunu, ruhunu ve tüm her şeyini Percy'ye bıraktı. Onun gözlerine artık bakabiliyordu ve hayır, gözlerinde herhangi bir acıma yoktu. Gözleri, Nico'nun ilk ondan hoşlandığını anladığındaki hali gibi üzgündü. Nico, onun gözlerinde endişeyi gördü ve onlara bakarak kendisini karanlığa bıraktı.

Onu yakalayan Percy mi, yoksa gölgeler mi bilmiyordu, fakat kafasındaki boşlukla beraber derin bir uykuya daldı.

x

Uyandığında kabinindeydi, Percy yoktu ve sadece bir an Nico her şeyin bir rüya olduğunu düşünd—hayır, bir rüya olduğunu umdu, fakat her şey, Poseidon'un oğlunun kabinine hiçbir uyarı yapmadan girmesiyle bozuldu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 15, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

be happy, nico.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin