Uyan Anne

47 8 3
                                    

Merdivenleri hızlı hızlı iniyordum,bu sefer hiç olmadığım kadar umutluydum gelen telefondan beri. Annem gözünü açmıştı! Genelde çok fazla gülümsemem ama bu sefer sol yanağımdaki "gamzemi" gösteriyordum...

2 saat sonra

Koşar adım odaya girdim 2 hemşire vardı bir onlara baktım birde yatakta yatan anneme , gülümsemem kayboldu Çünkü kimse uyanmamıştı birkez daha hayal kırıklığına uğramıştım. Evet bir kez daha ve birkez daha. Bu kaçıncıydı? Her seferinde "bu sefer uyandı"deyip koşturduğum hastane koridorlarına yine olduğu gibi çıktım "ölü" gibi. Ben kendimi bildim bileli annem uyuurdu, yoğun bakımda.ben ufakken annem terastan düşmüştü ve ondan beri uyanmadı. Onu hiç tanıyamadım ve hala uyanamasını bekliyorum. ama hep uyanıcağına inandım ve inanamayada devam edicem..

Hemşirelere "siz çıkabilirlsiniz" dedikten sonra anneme doğru yakalştım elini tuttum önce sonra saçlarını kokladım biraz, ne kahverengi nede sarıydı rengi,papatya gibi kokuyordu. zaten ona dair hatırladığım bazı şeyledenden biride buydu saçları papatya gibi kokardı hep, kırmızı taşlı bir kolyesi vardı hiç çıkarmazdı, kokusu çınar yapraklarına benzerdi melek gibiydi annem adı gibi...
Annemin kulağına eğildim "seni beklicem anne ne olursa olsun. Bu zaman kadar bekledim yine olsa yine beklerim ama artık lütfen uyan anne çünkü ben hisizleşiyorum"... Telefonum çaldı "babam" al işte bir Arif Dağdelen entrikası daha ! Telefonu açtım
-nerdesin
-geliyorum sen nerdesin
-toplantı odasındayım seni bekliyorum
-tamam
-yine hastanedeydin dimi?
-evet
-vazgec artık
-istersen o konuları açmayalım baba malüm doktorlar hala annemin uyanabilecğini söylüyor
-Annen uyanmıcak
-neler oldu o gece baba annemin terastan düştüğü gece ?
-neyi kast ediyorsun?
- ...
Telefonu kapattım babamla uğraşmak istemiyordum boğaza gitmeye karar verdim, geçen haftaki oturduğum yere oturdum.sahi o kız geldi aklıma neydi o öyle? Ne kadar tuhaf varsa beni buluyordu telefon yine çaldı babam. sanırım entrikalar için geç kalmıştı göz devirdim, açmadım telefonu. kalktım ve şirketin yolunu tutum babam Dağdelen holdingin sahibiydi benide bir nevi başa geçirmek istiyordu ama benim kafam pek bununla ilgili değildi âçıkçası. bir aile kurmak istiyordum,annem uyansın istiyordum,bir mesleğim olsun istirodum ama tabi bunların olması pek mümkün değildi....

Küçük bir büfeye girdim çikolata aldım aslında dışarıdan fazla ciddi ve sıkıcı gözükebiliyordum ama benimde eğlenceli bir tarafım vardı kimse çikolata yemeyi sevdiğimi bilmezdi mesela. Büfeden çıktım hem yiyor hemde ilerliyordum tabii bu sırada -lanet olsun ki- yine telefonum çaldı "hayır yani Arif Dağdelen entirikaların mola vermişti 5 dakika noldu yine!" Telefonu çıkardım baktım "hayret Babam değil, dünyanın sonu gelmiş olmalı"

-Efendim yunus
-nerdesin bro
-noldu
-ya kafede buluşcaktık hani!
-affet brom o iş yattı
-dur tahmin ediyim "erif diğdilin intirikiliri"😑
Dedi taklit yaparak...
-evet😂
-iyi tamam sonra haberleşiriz
-tamam bb
-bb
-tamam
-oldu ozman
-evet
-hıhı
-kapatıcakmısın artık!
Telefon kapandı bu yunusla yaptığımız her zamanki telefon görüşmemizdi yunusu seviyordum yakın arkadaşımdı ikimizde mühendislik okuyorduk

Şirketten içeriye girdim babam hışımla çıktı
-nerde kaldın sen?
-geldim işte
-niye geciktin
-lastiğim patladı
-yürüyerek geldin
-benimi izliyorsun
- ne zaman bırakıcaksın bu işleride ailemizin şirketimizin başına geciceksin?
-öyle bir mallık yapmıcam
-Emir!
-söyliciklerin bukadarsa ben gidiyorum
-konuşuyoruz hemen buraya dön!
Arkama bile bakmadan çıktım babam göründüğü gibi temiz değildi, bürsürü pis işte parmağı vardı,para ve güç için herşeyi göze alırdı tüm bunlarında kimse farkında değilmiş gibi davranırdı neyse babam ve entiriklarını bir yana bırakalım ozanın evini yolunu tuttum

Kapıyı çaldım bir iki üç " açsana lan donduk" kapı açıldı
-gel emir
-geldim zaten
-eee naptın
-napim işte babamla didşmektense yanına gelmeyi tercih ettim
-hastaneye uğramışsın bugünde
-evet
-Bir gelişme varmı?
-...
-anladım olsun kardeşim üzülme elbet uyanıcak melek teyze
-biliyirum biliyorum da insanın umudu kırılmıyor değil
-Kahve yada başka birşey istermisin?
-boşver kahveyi hadi çiğköfte gömelim
-tamaaamm

Gerçekten yemeyi sevdiğim bir mekan vardı oraya girdik sokak yemelerini çok severdim çiğköftenin yeride bir ayrıydı birde böyle mekanına falan girince bayağı Urfalı tiplerine girerdim yine öyle oldu
-sen biye dürüm seyle
-hazır ağam
Ulan emir ne garip adamsın millet suşi muşi yer sen oturmuşsun burda çiğköfte görmüyorsun
-elin çiğ balıklarını yiyceğime toprağımın çiğ köftesini yerim daha iyi!
Arka masada iki kız bir erkek oturuyordu kız "Helal sana ağam" diye bağırınca bizede ister istemez bu gülme geldi akşam yunusla takıldık dolaştık,birlikte vakit geçirdik yunusla vakit geçirmeyi hep sevmişimdir severimde. Saat biraz geç olunca da eve döndük tek yaşıyordu o annesi ve babasını yakın zamanda kaybetmişti bir kız kardeşi vardı oda Almanya'da okuyordu aslına bakarsanız çokta tek sayılmazdı ilk olarak çok geniş bir arkadaş çevresi vardı sonra ben vardım mesela. zaten aynı evde kalıyoruz aslında benim bir evim var ama kırk yılda bir uğruyuyorm çünkü sadece babam ve hizmetlileri var sevdiğim insanların yanında kalmayı tercih etmişimdir hep. o yüzden yunusla birlikte kalıyoruz

Sabah 7:40
Allahım 8 dersimi olur ya!
-Yunus yunus kalk yunss kalk laaannnn 8 dersi varmış
- ne diyosun
-vallah billah geç kaldık diyorum o esnada yunus birden kalktı korktum
-noldu lan ne hortladın!
-bugün günlerden ne
-pazartesi
-ders
-Azize Gülsoy
-manyak karı
-yunus acele et o deliyle uğraşmak istemiyorum sabah sabah
-tamam ben bayılıyordum neyse giyinelim bari
Giyindik kıyafetlerimizi bulmak kolay oluyordu, çünkü hepsi yerde yada odalara fırlatılmıştı😀 bir nevi öğrenci evi neyse giyindik ve çıktık
-lanet emir hiç birşey yemedik ben açım
-dur lan daha yeni çıktık okulda zıkkımlanırız
-of ya of ya
Açlığa dayanamzdı hićbirzaman

Okula girdk saat 7:55 di sadece 5 dakika kalmıştı bittik geç kaldık hemde çok dedim "boşver olum gitmeyelim"dedi yunus, "geçen sene dersinden bıraktı bu bizi hatırlatırım!" "Çirkef karı😑" dedi güldüm.... Koridorda koşuyorduk hem derse yetişmeye çalışıyor hemde aklımız sıra yarış yapıyorduk yunusla çocuk gibiydik be... Ne olduysa ozman oldu ben ömdeydim tüm gücümle koşuyordum tam koridorda döndüm elinde kitaplarla koşan kıza çarptım kız yere düştü hemde bayağı sert bende özür dilerim deyip devam ettim -az odunluk yapmamışım- ceketinin kolundan tutup bağırmaya başladı " ya kitaplarımı topların yada seni mahvederim!!" Bütün okul bize bakıyordu...
- ne bağırıyorsun! Toplanıyorum lan sen bana çarptın!
- seni öldürürüm! ( Daha fazla bağırmaua başladı hatta yan sınıftan bir öğretmen çıkıp ne olduğunu bile sordu)
-tamam tamam ciyaklama süs yeterli herkez bize bakıyor sus😣

Kitaplarını topladım eline verdim gururla ve sinsilikle güldü
-neyi gülüyorsun çokmu komikkk
-😜 evet
- gıcık şey, tutma beni derse geç kaldım yunus ha... Yunus? Mal gitmiş
Arkamı döndüğümde oda gitmişti ama yerde birtane daha defter kalmıştı onuda aldım ve derse çıktım,hoca yoktu -Allahım şükürler olsun yarabilalemin- hemen yunusun yanına oturdum
-niye gittin lan?
-rezil olmayı göze alamzdım hemde..
-😕
-yani bilirsin en büyük aşklar böyle başlar falan filan 😋
Omuzuna vurdum
-şimdi Azize Gülsoy'la yaşarsın aşk
-ıyyy fizikçinin başına fizikçi de düşman neticede
-😁hayret niye geç kaldı bu kadın
-dünyanın sonu gelmiş olmalı
-evet
-o elindeki ne
-bumu şey düşürdüğü defter sonra vermek için döndüm ama yoktu...

Soldu PapatyalarımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin