1.Bölüm

2K 91 8
                                    

Sizce çaresizlik neydi?peki ya acı neydi?veya umutsuzluk neydi?bu soruları sormaya başlayalı 4 sene oldu.Neden diyeceksin nedeni annem ve babamın ölmüş olması ve benimde 9 yaşındaki üvey kardeşime bakma zorunluluğunda olmam.Evet kardeşimi çok seviyorum oda beni seviyor.Ama herzaman sevgi işe yaramıyor.Bir barda çalışıyorum,buna mecburum hem üniversiteyi bitirmek için,hemde min joon'a bakmak zorunda olduğum için.Ne diyebilirimki.Ben bir ablayım belki onun gözünde harika bir abla olabilirim.Ama kendi bakış açımdan bakarsak ben çaresiz,aciz bir ablayım.Oturduğum koltuktan kalktım ve banyoya gidip ılık bir duş aldıktan sonra üzerime bir sweat altıma bir kot şort ve bir sneaker giydim.Okula gideceğim için min joonu myung-dae
teyzeye bırakacaktım.Kendisi beni ve joonu çok seviyordu.Hatta bazen bize yemek getirdiği bile oluyor.Joonun odasına girdim hala bir melek gibi uyuyordu.Onun bunları yaşaması haksızlıktı.Tanrı onun gibi melek birine nasıl kıyabiliyorduki?.Derin bir nefes aldım ve joona seslendim.

Lisa:joon hadi kalk myung-dae teyzeye gideceğiz.

Joon:ama noona birazdaha uyusam.

Lisa:oradada uyuyabilirsin bebeğim hem bugün okulun yok istediğin kadar uyuyabilirsin ve hem sana myung-dae teyzen kurabiye yapacak.

Joon:kurabiyemi?hemen kalkıyorum noona!

Dedi ve yatağında dikleşti.Masumdu hemde fazlasıyla.Dolabından bir pantolon ve birde tişört çıkardıktan sonra onu giydirdim ve dişlerinide fırçalayıp,yüzünüde yıkadıktan sonra onu kucağıma aldım ve çantamı omzuma taktıktan sonra evden çıktım.myung-dae teyzenin kapısını çaldım 2 saniye sonra kapıyı neşeli bir şekilde açtı.

myung-dae:Ah joon ve lalisa gelmiş.Hoşgeldiniz çocuklar.

Joon:myung-dae teyze lisa noona bana kurabiye yapacağını söyledi.

myung-dae:tabikide noonan haklı gel bakalım bana.Ah bu arada lalisa sende gelsene içeriye.

Lisa:myung-dae teyze benim okulum var birde akşam geç gelebi-

myung-dae:sorun olmaz lalisa.Sen benim kızım gibisin.Bu yakışıklı ile kim kalmak istemezki.

Lisa:ozaman ben dersime geç kalmayayım.

myung-dae:ah tabi yavrum.

Dedi gülümseyerek.Bende gülümsedim ve joonu onun kucağına verdim.Tam gidecekken joon minik elleri ile boynuma sarıldı ve beni öptü bende onu öptüm ve daha sonra merdivenlerden inmeye başladım.Cebimden telefonumu çıkardım ve kulaklıklarımı takarak "faith marie-Never mind"şarkısını dinlemeye başladım.Aslında bu şarkı çaresizliğimi,acizliğimi anlatıyordu.Beni hayatta iki şey rahatlatıyordu birincisi min joon ikincisi ise müzik.Okula geldiğimde kapısından girmeden önce düşündüm.Acaba bugün hangi lanet olay olacaktı?derin bir nefes aldım ve kulaklıklarımı çıkarmadan okulun içine girdim.Bu arada ben derslerimde başarılı biriyim.Herkezin bana bakması beni rahatsız ediyordu ama rahat olacaktım.Hayatımda 1-2 defa göreceğim insanları neden umursayayımki?bazı insanlar bunlara coolluk der ama bu coolluk değilki.Merdivenleri yavaşca çıkmaya devam ediyordum.Taki Nayeon ve arkadaşları önümü kesene kadar.Kulaklığımı kulağımdan çektim ve anlamsızca onlara baktım.

Lisa:bir sorun mu var nayeon?

Nayeon:evet sorun sensin.İğrenç bir kişiliğin var ve sürtüğün tekisin bebeğim.

Sırıttım ve müzik dinlemeye devam etmeden önce alaycıl bir şekilde konuştum.

Lisa:İnsanlar birbirini çeker derler.Demekki doğruymuş.Ha birde hayatında 1-2 defa göreceğin bir sürtüğü neden umursuyorsunki?

Dedim kulağıma kulaklıklarımı takarken,fena bozulmuştu belli oluyordu.Merdivenlerden çıkmaya devam ettim taki sınıfıma ulaşana kadar.Sınıfa girdim ve sırama oturup en yakın arkadaşım jenjeni beklemeye başladım oda gelince bana sıkı sıkı sarıldı.

Jennie:seni özledim lali!

Lisa:bende seni özledim jenjen.

Jennie:bu akşam biryerlere gidelimmi?

Lisa:jennie seni kırmak istemem ama benim bara gidip çalışmam gerek.

Dedim başımı eğerek sıcak elini çeneme götürdü ve ona bakmamı sağladı.

Jennie:hey!bu utanılacak birşey değil bebeğim.Hem yarın size gelirim küçük joonu özledim.

Lisa:oda seni özledi jenjen.

Yoongi:jenjen!

Jennie:yoongi!

Dedi ona sarılarak.Bana garipce bakıyordu biliyordum beni istemiyordu jennienin yanında ayağa kalktım ve jennienin omzuna dokundum.

Lisa:ben gitsem iyi olacak jenjen daha sonra konuşuruz.

Jennie:ama lisa...

Lisa:sorun değil siz yoongi ile rahat rahat konuşun.

Kafasını olumlu anlamda sallarken yüzü düştü.Oda biliyordu yoonginin beni istemediğini ama jenjen ne olursa olsun benimle bağını koparmayacağını söylemiş hatta onunla kavga bile etmişti.Tekrar kendimi müziğin kollarına bırakırken,okulun çatısına çıktım.Evet zordu herşey zordu,hayatta,okulda hepsi zordu.Aslında görünmeyen yaralar daha çok can yakıyor.Gözümden bir yaş benden izinsiz akarken elimin tersi ile sildim.Ağlamak güçsüzlüktü ve birde acizlik.Bu hayatta joondan,jennie den ve birde myung-dae teyzeden sevgi görmüştüm.Ailemin beni sevdiği pek söylenemezdi zaten.Çatıda bir kaç erkek beni dikizliyordu.Bu durumdan rahatsız oldum ve tam gidecekken bir tanesi kolumdan tutup duvara yapıştırdı ve yüzünü bana yaklaştırdı.

Sehun:hadi banada bir öpücük ver.

Lisa:vereceğim bundan emin olabilirsin.

Sehun:aferim güzelim.

Dedi sırıttım ve dizimi özel bölgesine vurup onu ittirdim.Yerde acı ile kıvranırken yüzüne tükürdüm.

Lisa:benim sana verebileceğim tek şey tekme ve tokat!

Sehun:yakalayın şu sürtüğü.

Derken ben koşmaya başlamıştım merdivenlerden okadar hızlı iniyordumki ayaklarım acıyordu.Ve birde ağlıyordum tabi oda var.Spor salonuna indim ama köşeye sıkışmıştım.

Lisa:yardım edin!kimse yokmu?

Dedim çaresizce ama kimse yoktu spor salonundan açılan bir cam vardı onlar bana doğru koşarken ben ise hızla cama koştum.Ve zıplamamla camdan dışarı çıktım.Bazı yerlerim yaralansada başarmıştım.Nefes nefese koşmaya devam edememiştim.Onlar ise bağırıp gitmişti.Sehun okuldan gidemezdi çünkü babası müdürdü.Bir insan bukadar aciz nasıl olabilirki?...

Desperation✴️️LiskookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin