"Lanet olsun... Aksi şeytan!"
"Hey sakin ol. Elimde kötü sözler için bir kavonoz olsaydı şu anda dolmuştu."
Karin o kadar tedirgindi ki sürekli bacağını oynatıyor, tırnaklarını masaya vuruyordu.
"Peki ya şimdi ne olacak Meruva. Ben ne halt yiyeceğim?"
"Bu kadar kızgın olmayarak başlayabilirsin."
"Aman sende..."
Zilin çalmasıyla kızlar kantin masasından kalktı ve sınıfa doğru gitmeye başladılar. Her adımda Karin'in kalbi daha heyecanla ve endişeyle atıyordu. Artık Takashi"yle ilgilenmiyordu ama Takashi ona o korkunç 7. sınıf halini hatırlatıyordu. Her köşeyi döndükten sonra kendini garip hissediyordu. Sınıfa çok yaklaşmışlardı. Tam da nihayet son köşeyi dönerken olan oldu. Karin Takashi'yle çarpıştı ve Karin aniden şaşırıp garip bakışlarını attı.
"Ne oldu öcü mü gördün? Ne öyle saf gibi bakıyorsun."
"Saf gibi bakmak..." Karin bunu duyduğu an sinirlendi.
"Hayır sen bir öcü değilsin ucube. Sadece beyinsiz bir pisliksin."
"Sana söylemeden önce düşünmeyi öğretmediler mi? Laflarına dikkat et küçük şey."
" Sana insanlara tepeden bakmamayı öğretmediler mi boş kafa?"
"Beni sinirlendirmek istemezsin."
"Ne o, yoksa tersin pis midir?"
Meruva bir an Takashi'nin yüzüne baktı. Sonra da Karin'i susması için dürttü. Karin Meruva'ya baktı. Meruva kaşlarını kaldırdı ve sessizce
"Bence yeter..." dedi. Karin Takashi'ye omuz atarak yanından geçti ve Meruva'yla sınıfa gittiler. Takashi ise kendini kazanmış gibi hissediyordu.
Takashi'nin yeni arkadaşları yan tarafta olan bitenleri izlemişlerdi ve sorularını sormak için hiç de geç kalmadılar.
"Hey Osana! Birinciyi önceden tanıyor muydun?"
"Aslında Takashi derseniz daha iyi olur. Ve malesef tanıyordum."
"Bir anlaşmazlık var sanırım."
Birkaç oğlan birden sırıttı ve kollarını Takashi'nin boynuna atarak konuşmaya devam ettiler.
"Birinciyle Takashiii... Ağacın altında..."
"Ah, hadi ama, asla!"
"Neden olmasın Takashi. Büyük aşklar nefretle başlar derler."
"Hayır, o sadece bir söz. Gerçek aşka falan da inanmam ben. Ayrıca sınıfa geçsek iyi olacak."
Takashi ve yeni tayfası sınıfa girince Karin birden arka sıraya döndü ve özenle gözlerini kaçırmaya ve inat olsun diye gülmeye çalışıyordu. Ama her ne kadar uğraşsa da rahatsız olduğu apaçık ortadaydı. Takashi daha tatmin olmamıştı. Belasını arıyordu resmen.
"Koskoca bir yıl peşimden koştun zaten. Bence bu kadar yeter. Kendini çok yorma. Sonra evde kalacaksın bak demedi deme..."
"Yeter... Hay ben senin ta ***"
Karin lafını bitiremeden öğretmen içeri girmişti bile.
"Merhabaa. Ben Ami-sensei. Sizin Fizik öğretmeninizim. (Sürekli gülümser) Sizden daha az ciddiyim ama mesleğimde çok iyiyimdir."
Ders neredeyse herkes için o kadar normal geçmişti ki sınıftaki gerginlikten kimsenin haberi yoktu. Karin'in gerginliği. Kızgın bakışlarını bir öndeki sıradaki kendi tabiriyle "gerizekalı Takashi" ye hissettirmeye çalışıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karmakarışık
Ficțiune adolescențiBerbat geçen ortaokul hayatında sevdiği ve reddedildiği ve hayatını mahfeden ortaokul aşkıyla lisede karşılaşan ve onunla zar zor anlaşmaya çalışırken kendisini seven bir oğlanla da karşılaşan bir genç kızın karmaşık lise hayatını anlatan bir hikaye...