41. Bölüm

788 10 6
                                    

Hakim "Aslı hanım... Kararınızı açıklayın lütfen..." dedi yüksek sesle. Aslının avukatı aslıyı dürtünce Aslı kendine geldi. Hakim son kez "Kararınızı belirtin." dedi. Aslı kafasını sallayarak önce sol tarafta oturanlara sonra ise ferhata bakıp derin bir nefes aldı "BENİM KARARIM...." diyip ferhata baktı ve sözlerine devam etti "Boşanmak istiyorum!" dedi. Hersek "Neeeee?" diyerek aslıya baktı. Aslı gözlerini sıkıca yumarak derin bir nefes aldı. Sevda "Napıyor lan bu?" diye söylendi sunaya. Suna "Aslı ne dedi az önce?" diye sordu. Duyduklarını idrak edemiyorlardı hala....

Duruşma bitmiş sonunda boşanmışlardı. Aslı kimseye bişey demeden yavaş adımlarla salondan çıkışa doruğu yürüdü. Sevda arkasından çıkıp kolundan tutarak kenara çekti "Aslı! O içerideki şovun neydi lan öyle." diye kızdı. Aslı gözlerini bir yere sabitlemiş birşey diyecek hali yoktu. Sevda "Şşş sana diyorum!" dedi. Aslı kolunu çekerek "Sevda şimdi sırası değil..... Lütfen!" dedi kısık bir sesle. Adeta konuşmaya acizdi. Suna koşar adım yanlarına gelip elini aslının anlına koydu "Aslıcım, kuzum iyi misin? Ateşin falan da yok ama yüzük kireç gibi?" dedi. Aslı derin bir nefes alarak bişey demedi. Sevda "Yok hayır bunun kafasına bişey düşmüş... İçeride sende şahit oldun buna!" dedi. Aslı birden sevdaya dönüp onu susturmak için sarıldı "Yaptıkların için saol sevda... Umarım aileni en kısa sürede bulursun." dedi. Sevda şaşkınlıkla aslıya sarılarak karşılık verdi "Bu nerden çıktı Aslı?" diye sordu. Aslı kafasını iki yana sallayarak sunaya döndü "Suna sana da herşey için minnettarım. Kendine ve ailene çok iyi bak olur mu? İyiki tanımışım seni." diyerek sunaya da sarıldı. Suna da şaşırarak "Aslı farkında mısın bilmem ama sen abimle boşandın bizimle değil yani.. Biz tekrar görüşebiliriz seninle umarım bunun farkındasındır." dedi şakaya vurarak. Aslı kırkık bir tebessümle sunaya bakıp yiğite de sarıldı "Abine sahip çık olur mu? Başıboş bırakma onu bilirsin o biraz darma duman bir insandır." dedi. Sevda "Lan hala Ferhat diyor bu kız ya.. O kadar düşünüyorsan boşamadaydın oğlanı sahip çıksaydın." dedi. Suna sevdayı dürtüp "Yapma şunu."diye uyarı. Sevda" Napiyim yalan mı? "dedi. Aslı ikisine bakıp kırık bir tebessümle" Ben artık gideyim. "dedi. Yiğit" Aslı iyi görünmüyorsun seni evi bırakayım ben bu halde araba kullanma. "dedi. Aslı" Yok yiğit saol taksiyle geldim zaten. "dedi. Yiğit" Olur mu Aslı.. İyi görünmüyorsun. "dedi. Aslı" Yiğit yanlız kalsam daha iyi olur... Lütfen "dedi. Yiğit" Peki tamam nasıl istersen ama eve gidince beni ara aklım sende kalmasın. "dedi. Aslı kafasını sallayarak çıkışa doruğu yürümeye başladı. O sırada Ferhat salondan çıkıp aslıya doğru yürüdü "Bu iş buraya kadarmış ha!" dedi donuk bir sesle ve devam etti "Masal işte şimdi bitti!" dedi. Aslı ferhata dönüp gözünün içine baktı. Ama öyle derin baktı ki dipsiz bir kuyuya atlar gibi. Kafasını sallayarak "Daha bitmedi...." dedi donuk bir sesle ve ardından sözlerine devam etti "Ama az kaldı bitmesine merak etme." diyip yürümeye devam etti. Arkasını döner dönmez göz yaşları yanlarına doğru akmaya başlardı. Titreyen ellerine aldırmadan göz yaşlarını silerek kendini dışarıya attı. Avazı çıktığı kadar bağırıp ortalığı yıkmak istiyordu ama tek yapabildiği susup ağlamaktı. Ferhatında canı yanıyordu. Hemde hattinden fazla, her şeye rağmen. Ferhat aslının arkasından gidişini izlerken aslının iyi olmadığını fark etti. Sarsılarak yürüyor dengesini zor sağlıyordu. Çaktırmadan aslının arkasından gitmeye başladı. Aslı duvarlardan destek alarak yürümeye devam etti. Elleri ayakları titriyor, nefesi kesiliyordu. Sevda aslının arkasından konuşup "Asslıııı nereye? Asssllıııı!" diye bağırınca Aslı olduğu yerde durup gözyaşlarını silerek sevdaya döndü. Sevda arkada duran ferhata bakıp tekrar aslıya döndü "Aslı bir açıklama yapıcaksın değil mi? O içerde söylediğin neydi öyle?" dedi. Aslı "Sevda sonra...." dedi. Sevda "Sonrası falan yok aslı! Şu haline bir bak sabaha kadar ağlamışsın belli ama neden?" diye üsteledi. Aslı "Artık çok geç sevda. Artık çok geç... Kendine iyi bak. Umarım aileni de en kısa zamanda bulursun." diyip yoluna devam etti. Sevda ise öylece arkasından bakakaldı. Aslı bir kaç adım atmıştı ki başı dönüyor yer ayağının altından çekiliyormuş gibi hissediyordu. Korkuluklar tutunarak yürümeye çalıştı ama bedeni kendini daha fazla taşıyamıyordu. Sevda aslının iyi olmadığının farkındaydı. Sesini çıkarmadan aslıyı izlemeye başladı. Aslı zar zor adım atıyor korkuluklardan destek alarak yürümeye çalışıyordu. Ama bedeni daha fazla dayanamadı gözlerinin önü kararmaya başlamıştı. Derken olduğu yere yığıldı. Sevda "Aslııı!" diye koşarak yanına gitti. Hemen nabzına baktı. Saçlarını geriye doğru atarak kafasını dizine koydu "Aslııı... Aslı iyi misin aç gözlerini!" dedi endişeyle. Herkes hemen başına toplanmıştı. Suna koşarak yanlarına geldi "Sevda noldu? Nesi var?" diye sordu. Sevda "Bilmiyorum.. Birden yığıldı!" dedi. Sevda "Ambulansı arayın hemen." diye bağırdı. Ferhat yanlarına gelerek "Gerek yok! Dilsiz kapıyı aç!" diyerek bir hışımla aslıyı kucağına aldı. Sevda "Ferhat nereye hastaneye mi?" diye sordu. Suna "En yakın hastaneye" dedi. Sevda "Benim eve götür Ferhat çok yakın zaten." dedi. Ferhat tamam diye kafasını sallayarak aslıyı arka koltuğa yatırdı. Çok geçmeden eve gelmişlerdi. Aslı eve yaklaştıklarında ayılmaya başlamıştı. Sevda "Aslı inat etme işte gel bana!" diye diretti. Aslı "Sevda gerçekten iyiyim tansiyonum düştü o kadar cidden bişey yok." dedi. Sevda aslıyı kolundan tutarak kenara çekti "Aslı seni bu halde bırakmam gel işte." diye söylendi. Aslı ferhata kaçamak bir bakış atınca sevda "Tamam göndericem ferhatı" dedi. Ferhat "Hayırdır kimi nerden gönderiyorsun." diye sordu. Bu sırada üçüde çoktan eve girmişti. Aslı bişey demeden öylece ferhata baktı. Ferhat "Söyle bakayım." diyerek aslının kolundan tuttu. Aslı bir hışımla kolunu çekerek "Pis ellerinle dokunma bana." diye bağırdı. Ferhat "Bana bak doktor kes sesini bana bağırma." diye bağırdı. Aslı "Naparsın? Daha ne yapabilirsin ki?" diye sordu. Ferhat sevdaya bir bakış attı. Sevda "Ben sizi yanlız bırakayım en iyisi." diyerek yukarıya çıktı. Ferhat "Sen söyle bakalım senin derdin ne?" dedi. Aslı "Derdim sensin.. Senden iğreniyorum." dedi. Ferhat aslının kolunu tutarak kendine çekti "O zaman yapıcak bişey yok, ağlaya ağlaya günlüğüne yazabilirsin." dedi. Aslı sinirle kolunu çekip "Bana başkasına dokunduğun ellerle dokunma!"diye bağırdı. Ferhat nasıl der gibi aslıya baktı. Aslı" Ne, o inkar mı ediceksin? Çok mu sarhoştum diceksin? Sen sandım mı diceksin? NE DİCEKSİN! "diye bağırdı. Ferhat" Bana diyeceğin tek şey bumu? "diye sordu" Ben bırakıp giderken aklın neredeydi? "diye sordu. Aslı" İkisi çok farklı şey Ferhat! "dedi. Ferhat" Hayır... Hayır ikiside aynı şey Aslı. "dedi. Aslı" Sen bana ihanet ettin Ferhat... Sen.. Sen bana, bize ihanet ettin.. Ben kimsenin gözünün içine bile bakamazken sen başka kadınlarla.... "sözünün devamını getiremedi. Cümleler boğazına düğümlenmişti. Gözyaşlarına engel olamıyordu." Hiç mi aklına gelmedim ben hiç mi? "diyerek Ferhatın göğüsünü yumrukladı." Ben tek başıma acıma içime gömerken sen kaç yatakta öldürdün beni, kaç.... Kaççççç "diye bağırdı. Ferhat" O zaman bunca şeye rağmen neden geri geldin? "diye sordu. Aslı" Çünkü aklımın ucundan bile geçmedi... Geçmedi. Senin benim kalbimi yerinden sökeceğin aklımın ucundan bile geçmedi taki o gece... "diyip durdu." Ben senin için bu kadar mıydım haa? Söyle bana. "dedi. Ferhat" Ne sandın? Senin arkandan yas tutacağımı falan mı sandın? "dedi. Aslı" Senden nefret ediyorum... Senden nefret ediyorum... Ama aptal olan benim. Buraya gelmemek için milyonlarca sebep saydım kendime ama hiçbiri de engel olmadı gelmeme ama şuan anlıyorum ki sen buna değmezsin! "dedi. Ferhat aslının kolundan sıkıca tutup kapıya doğru sürükledi" Ama gitmen için tek bir sebep yetti değil mi? Şimdi de git Aslı! Yine git ama bu sefer bir daha sakın dönme. Sen benim için yoksun artık. Benim için bittin sen. "diyerek aslıyı savurdu. Aslı savrulmanın etkisiyle yere düştü. Gözlerinden yaşlar akıyordu" Sen beni zaten başka yataklarda öldürdün Ferhat, sen beni başka kadınların dudaklarında bitirdin!... Ama sen çok pişman olucaksın? Gün gelicek sen çok pişman olucaksın ama ben o zaman... "diyip devamını getiremedi. Ferhat" İnsanın canı yanıyormuş değil mi sevdiği insan tarafından ihanete uğramak! "dedi. Aslı düştüğü yerden kafasını iki yana salladı" Ben sana ihanet etmedim, ben kimsenin koynuna girmedim ben senin gibi yapmadım ki... Ama sen benim canımı çok yaktın. Ben bunu haketmedim... "dedi. Ferhat aslıya küçümseyerek bakıp" Sen tamda bunu hak ettin Aslı... Şimdi çık git hayatımdan. "diye bağırıp bir hışımla içeri girip kapıyı kapattı. Kapatır kapatmaz olduğu yere oturup gözyaşlarına boğuldu . Aslı yerden kalmaya çalışarak bağırdı" Şu dünya alem şahidim olsun seni affetmicem Ferhat. Gün gelip sen çok pişman olucaksın ama ben seni affetmicem. Şu yer gök şahidim olsun seni affetmicem. Bana ihanet ettiğini unutmicam "diye bağırdı...

siyah beyaz aşk - Var mı eksiğim Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin