Yarın birlikte.

270 29 53
                                    

5~Bölüm başlığı: Yarın birlikte

Önceki bölümü okumayı unutmayın ard arda attım~♡

Odada kalp atış seslerinin ritminin duyulduğu aletin sesi yankı yapar iken zar zor bir derin nefes çekti ciğerlerine. Göğsünün üstündeki kablolu yapışkanlar uzun süredir orada ki canını yakmaya başlamıştı ve birde başının ağrısı vardı git gide artanbir sızıya sahipti. Takmamaya çalışarak onun için bütün düzeninden vazgeçip yanından bir saniye olsun ayrılmayan arkadaşının gözlerinin içine bakıp  sorusunu yöneltti.

"Nasıldı?

Gözündeki yıldızların söndüğüne an ve an Şahit oldu

"Her zamanki gibi, bütün hayat umudu elinden alınmış gibiydi Taehyung. Bütün yaşam sebebini yitirmiş gibiydi. Bunu ona söylemeliydik bu zamanlarında yanında olurdu en azından."

"Hoseok anlamıyorsun"

Gerçekten de anlamıyordu canı yanıyordu onun da canını bu denli yakmak vicdansızlıktı.

"Evet seni anlayamıyorum sevdiğin adamdan uzak kalıyorsun, senden haber almasına izin vermiyorsun ve bu 4 duvar arasında yalnızlığında boğulurken öylece duruyorsun asıl vicdansızlık bu."

İster kabul et ister etme Taehyung senin en çok ihtiyacın olan onun senin yanında olması ve sana sevgisini hissettirmesi, şefkatini vermesi en küçüğünden saçlarını okşaması, öpmesi.
Onu gerçekten özlememiş misin sence de? inkar etme artık onsuz bunu yapamazsın."

"Hoseok eğer beni önceden gittim sanar ise canını daha az yakarım ölümüme şahit olmaz ve acısını en derinlerinde hissetmez belki..."

"Yanlış düşünüyorsun Taehyung, o şuan bile acısını en derinlerinde yaşıyor ve ölmeyeceksin belki de nolursun umutlarını kaybetme güzel arkadaşım güneş güne doğuyor ise bir umut hep vardır ünde Jungkook bu ameliyata girmen icin bir unut değil mi sana,onun sevgisi ile yaşayacaksın Taehyung, aşkınız gibi yaşayacaksın sende yahut eğer giderken, Jungkook da peşinden gelecektir emin ol."

"Ve sen onu kendinden uzak tuttuğun için vicdan azabı çekeceksin.
Çok üzülüyor Taehyung,çok özlemiş seni. Gözlerinin ışığı sönmüş her gün daha da zayıflıyor vücudu sensizlijten tükeniyor, gözleri sönüyor canının yandığı her yerden belli. nolur izin ver onu da getireyim yanına. "

Tereddütle başını hayır dercesine sallayacakken komidinin üstündeki dudakları saçlarında olan fotoğraflarına kaydı gözleri.

Saniyesinde bir damla yaş sağ gözünden çenesine doğru yol çizer iken burukça gülümsedi,güzel bir gülümseme değildi bu, acılarla dolu kırıklıklarının gülümsemesiydi.

Gözyaşlarının ardı gelir iken acizliğine ağladı bir de,gözyaşları yerini hıçkırıklara bırakıyordu acılarının bünyesinde  bir kez daha yanağından incileri süzülüyordu.
En buruk gülümsemesini bıraktı bir ölüm gibi sessiz ve kasvet dolu odaya, en yakın arkadaşı ona sarılır iken başını göğsünde kabul etmişti. Hoseok'un dediklerinin doğruluğunun farkındaydı o da, ama kabul edemiyordu işte.

Taehyung yanaklarına gözyaşları düştüğünü fark ettiği vakit anladı, Hoseok'da ağlıyordu.
O hep ağlamayı acizlik kabul eden dünyaya ağlamak için değil gülmek için geldiğimizi bastıra bastıra aşina eden ve hiçbir zaman dostları mutsuz iken ağlayıp feryatlar etmeyen, onlara kol kanat gerip koruyan, güçlü umutlarla dolu,güneş gibi parlayan gülüşlü simsiyah dünyalarına,ışık saçan arkadaşı şimdi kollarını sardığı Taehyung'un başının üstünde hıçkıra hıçkıra ağlıyordu.

Ne kadar süre birlikte sarılarak ağladıklarını inanın ikisi de bilmiyordu ancak Taehyung başını kaldırıp gözlerini silene kadar baya bir vakit geçmiş olmalıydı, çatallaşan sesi ile ne kadar anlaşılır olur bilmez ama yine de dudaklarından bir kaç kelime dökülüverdi sesi titredi ve kekelemerle doldu cümlesi

"Hoseok yarın birlikte gelin."

Arkadaşı da gözlerini silip burnunu çekti,burunları ve gözleri kıpkırmızıydı şimdi ancak olsun dedi Taehyung
ilk kez birbirlerine tam anlamı ile açılıp kadere ağlamışlardı
Taehyung bunu bir milat seçti
düşüncelerini ise arkadaşının aynı kendi gibi çatallaşan sesi ile cümleleri böldü.

"Bu en doğrusu Taehyung onun senin yanında olmaya ihtiyacı var, sana yemin ederim her gittiğimde ağlıyordu. Sessiz kütüphaneyi onun acı dolu hıçkırıkları dolduruyordu,gömleğime yapışıp yerini söylemem için koca kütüphane de dizleri üzerine çöküp yalvarıyordu bana,bana o mektupları verme görevi o adar ağır geliyor ki Taehyung, her gün yanına gittikten hemen sonra ben de ağlıyorum çok acı çekiyor sen de onun gibisin baksana haline nolur birbiriniz ile bu acıları paylaşın ölüm mektubunu ameliyat gününde okuması onu öldürür  Taehyung, aylar sonra bir mektupla veda ettiğini görürse mahvolur izin ver gelsin birbirinizi sevginiz ile sarın en büyük destekçiniz yine siz olun. "

Arkadaşı yeniden ağlamaya başlar iken eliyle kapıyı işaret etti.

"Yarın birlikte"

Hoseok yorgun gözleriyle onu hemşireye ilerledi

"İyileşecek mi?"

"Son şansı ameliyat ve bu büyük bir risk taşıyor.."

"Kurtulacak benim arkadaşım!"

"Maalesef,bunu Tanrı bilir Hoseok"

Eun hee
"En azından son günlerinde yanında olacak sevdiği, özlediği adam."
Sözlerini sıraladığı saniyelerde
Hoseok sinirlenmiş ve dolu gözleri ile

"Hayır! Umutlarına sımsıkı tutundu o! Aşkıyla iyileşecek sevgilisinin gözleriyle güzelleşecek zayıf bedeni."
Demiş ve uzaklaşmıştı.

Eun Hee ise düşüncelerinde fısıldadı şu sözleri;
-Güzeller güzeli Taehyung haketmedi bu acizliği,-

Bibliophilia❦/Taekook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin