Derin Uçuk Mavi'm

VII. Bölüm»»

⏦۵⏦۵⏦۵⏦۵

Ne yaşanmış bir günü tekrar isterim geri gelsin, ne de giden dönsün. Yaşadığım an geride kalsın ki, önümdeki günler için heyecanım yerini korusun. Giden sakın geri dönmesin ki yeni gelene kalbim sımsıkı sarılsın..

⏦۵⏦۵⏦۵⏦۵

NİHAL TARAN

Kantine vardığımızda içimdeki heyecanı nasıl yapsam da azaltsam diye düşündüm durdum fakat pek başarılı olduğum söylenemez.

"Sen geç otur ben çayları alıp geliyorum." Yanımdan giderken kendimi ona bakarken buldum, ne yapıyorum ben! Elalemin adamına neden böyle bakıp duruyorum ki?

-Kendine gel Nihal, tanımadığın birine nasıl böyle bakarsın, sana bu hakkı kim veriyor?

İçimdeki benliğim güzel şeyler söylüyordu, haklı sorulardı bunlar ama benimde verecek cevabım vardı.

-Onu tanıyorum adı Yalçın ve arkadaşı için buradaymış ve sanırım çay içmeyi de seviyor kahveden önce çay seçeneğini öne sürdü.

-Hah! Bu kadar mı yani? Sadece adını, kimin için burada olduğunu bildiğin birini tanıyor olduğunu mu söylüyorsun? Ah tabi ya birde çay içmeyi seviyor bu büyük detayı nasıl atlarım!

"Nihal?" Adımı duyunca daldığım düşüncelerden uzaklaştım.

"İyi misin burada değilmiş gibi görünüyorsun?"

"İyiyim." Gülümsedi, bir adama gülmek bu kadar yakışır mıydı bilmiyorum?

"İşte sıcacık çaylarımız." Mız... Bizim. Yani, ikimizin.

-Masada ikinizden başka kimse olmadığını ve buraya çay içmek için geldiğinizi göz önünde bulundurursak evet ikinizin çayı.

"Teşekkür ederim." Bir yudum aldım ve o an rahatladığımı hissettim, çayı çok severdim Meral hiçbir zaman bu sevgime anlam veremezdi, çünkü o tam bir kahveciydi, belki de bu yüzden son üç sevgilisi baristaydı.

"Afiyet olsun, çayı seviyorsun sanırım. Gülüyorsun da..."

"Evet seviyorum, aklıma Meral geldi o pek sevmez çayı, sürekli fazla çay içtiğimi söyler durur. Kendi tam bir kahvekoloktir. Atışmalarımız geldi aklıma."

"Senin en azından böyle çay-kahve üzerine atışacağın biri var, benim öyle bir seçeneğim hiç olmadı."

"Nasıl yani?"

"Kerim. O hem çaya hem de kahveye bayılır, haliyle herhangi bir taraf tutmuyor." Güldüm, gerçekten komikti.

"Durumu nasıl peki? Yani ne zaman uyanır?" Derin bir iç çekti ve bir yudum daha aldı sıcak çaydan.

"Ne zaman uyanır bilmiyorum fakat durumu iyiye gidiyormuş, sabah doktoruyla konuştum."

"Sevindim. Eminim yakında tamamen iyi olacak ve eski zamanlarınıza geri döneceksiniz." Hafifçe güldü.

"Ne var, garip bir şey mi söyledim?" Başını belli belirsiz salladı.

"Kendimi erkek arkadaşı tarafından terk edilmiş kız gibi hissettim, hani en yakın arkadaşı kıza; 'her şey yoluna girecek tatlım ve eskisi gibi mutlu olacaksınız.' gibisinden bir konuşma yapar ya." Aklıma bir an Yalçın'ın kız olduğu ve ayrılık acısı çektiği görüntüler geldi ama onları geldiği gibi geri gönderdim.