Kazım polislere ateş etti ve çatışma başladı. Yaklaşık 10 dakika içerisinde mafyanın bizimle gönderdigi ve takasa gelen herkes ölmüştü. Bizde Kazımla ikimiz paraları ve paketi alıp ordan ateş ederek uzaklaştık. Arkada her ihtimale karşı bizi bekleyen arkadaşlarımızın yanına gittik ve arabaya binip uzaklaştık. Bizim sürekli buluştumuz eski terkedilmiş olan fabrikaya gittik. Elimizde milyon dolarlar olan bir çanta ve kilolarca uyuşturucu olan bir paket vardı. O gün bir çok insan ölmüştü ne yapıcagımızı bilmiyorudum. 17 yaşında katil olmuştuk ve korkuyorduk ertesi gün mafyanın yanına gidecektik ve 20 bin TL'in yetersiz oldugunu en azından bize 500 bin vermesi gerektigini söyleyecektik.
Karnımız acıkmıştı ve bişeyler almak için Mertle dışarı çıktık. Yiyecek bişeyler yaptırıp fabrikaya geri döndük ve karnımızı doyurduktan sonra uyumaya karar verdik. Alişan nöbet tutmayı kabul etti. Bizde bu kanlı aksiyonun ardında dinlenecektik.
Lakin uyuyamıyorudum bir türlü. Sabaha karşı uyuya kalmışım ve sabah saat 8:30 da kalktık. Alişan dışarıdan boyoz faln almıştı. Kahvaltımızı yaptıktan sonra mafyanın yanına gittik ve bize 20 bin TL'nin yetmiyecegini onun yüzünden adam öldürdümüzü ve biz olmasaydık ne malı nede parayı alacagını söyledik. Ve 500 bin TL istedik. Biraz diretti ama sonra kabul edip bizimle bir işinin daha olduğunu söyledi. Bize paranın yarısını verecekti şaşkın bir vaziyette neden dediğimizde çok zor bir iş olacağını ve herşeye hazırlıklı olmamızı söyledi. Bir hafta gözden uzak durmamızı zamanı geldiğinde bize haber vereceğini söyledi bizde kabul ettik. Ceşme'de bir yazlık kiraladık bir haftalığına. Hayatımızda ilk defa pazar günü harici bir tatilimiz olacaktı. Hemde güzel bir evde. Bizde bu fırsattan istifade ettik. Hayatımızda belkide ilk ve son kez yapıcak olduğumuz tatili.
Öğlene doğru karnımız acıkmıştı. Televizyonda gördüğümüz ve sadece kurbandan kurbana hayır severler tarafından evimize giren eti kendi paramızla yiyecektik. Hemde tadımlık deildi ve birkaç kilo et. Bir kaç şişede kola alıp eve geri döndük. Güzel bir mangal yaktık ve doya doya yedik içtik. Yemeğimiz bittikten sonra bir masada toplandık ve grubumuzun reisi olmam gerektigini ve yemin etmemiz gerektigi fikrini sundum. Kazım ve diğer arkadaşlarımın kabul etmesiyle birlikte reis olmuştum. Ellerimi bir bıçakla kesip kanımızı bir çukur tabağa akıtmıştık ve ellerimizi üst üste koyup yemin ettik. Kimse kardeşini arkada bırakmayacak ve ne durumda olursa olsun satmayacaktı. Hepimiz yemin etmiştik. O günümüz çok güzel geçmişti ve geç oldugu için uyuduk.
Bir hafta sonra bize Haber gelmişti. Bizde gittik ve bize ona bağlı olan tüm kumarhanelerden ve esnaftan tahsilat yapmamızı söyledi. Bize 2 araba verdi biz arabalara binip ilk önce esnaflardan tahsilati yaptıp. İlk kumarhaneye gelmiştik bizim o mafyanın adamı oldugumuzu ögrenince hemen kapıları açtılar ve içerde onlarca zengin vardi bizi patronlarının yanına götürdüler. Bize haraç vermeyi kabul etmedi ve adamlarına kapıya kadar bize eşlik etmesini söyledi bizde mafyayı aradık ve olanları söyledik. Bize onu vurmamızı ve kasadaki tüm parayı alıp mekanına gitmemizi söyledi. Biz tereddütde kaldık ve bir karar vermemiz gerekiyordu ya vurucaktık yada Fakir hayatımıza kaldımız yerden devam edicektik. Hiç birşey olmamış gibi tabi bu imkansızdı ve bizim güçlü ve zengin olmamız lazımdı. Onlardan eksik hiç birşeyimiz yoktu. Kapıdaki adamları vurup içeri girdik herkes paniklemişti ve çığlık çığlığa bagırıyorlardı. İçerdeki iki kişiyide vurduktan sonra onlara dönerek "SUSUNN" diye bagırdım. Diğer iki adama silahlarını indirmelerini ve beni patronlarına götürmelerini söyledim. Patronları bana ne kadar istiyorsan al ama beni bırak diye yalvarıyordu. Ama onu vurmam lazımdı. Vurmak konusunda tereddütde kalmıştım ki o sırada....
