chat ;; [taekook + texting] [✔]

[8]

Taehyung
Jeongguk
jEongguk
jeOngguk
jeoNgguk
jeonGguk
jeongGuk
jeonggUk
jeongguK
JEONGGUK!!!

Jeongguk
Sonuna ünlem koymasan kızdığını anlamıycam sanki
Mal
Ne oldu?

Taehyung
Sana süprizim var.
Konum at da geleyim ya ya

Jeongguk
Ne oldu?
Neden?

Taehyung
Ya bebeğim sen bir at
Gelince konuşuruz tamam mı aşkım?

Jeongguk
*konum*
Bundan bir bit yeni çıkacak ama neyse.
İyi bekliyorum.

• • •

Taehyung, heyecandan terlemiş ellerini kot ceketinin altındaki tişörte sürdü ve derin bir nefes aldı. Koluna taktığı çantasında iki üç kitap olmasına ramen ona ağır geliyordu. Jeongguk'un attığı konum bir kafedeydi ve cidden yakındı. Daha hızlı yürümeye başlamıştı.

Jeongguk, tatlı çocuktu. Siyah iri gözleri, kiraz rengi dudakları, büyük olsa bile yüzüne yakışan burnu ve tavşan dişleri. O, Taehyung'un gördüğü en güzel erkek olabilirdi. Ama Taehyung kendini bildi bileli hetero' bir bireydi. Ama Jeongguk, ona bunu düşündürmesini sağlıyordu.

Attığı konuma gelen Taehyung'un kalbi hızla atmaya başlamıştı. Hayatında heyecanlandığı nadir anlardan biriydi. Yavaşça kahverengi döşenmiş dükkandan içeri girdi ve etrafa bakındı. Jeongguk, cam bölümüne oturmuş, bir şeyler içiyordu.

Ona yavşaça yaklaştı ve gülümsedi. "Merhaba!" dedi karşısına otururken. Jeongguk ilk şaşırsa da daha sonra doğruldu ve oda gülümsedi. "Merhaba Taehyung. Hoşgeldin."

"Hoş buldum!" dedi çantasından ödevlerini çıkartırken. Süpriz bu muydu? "Projeyi mi yapacağız?" dedi Jeongguk üzüntüyle. Hadi ama, bunu beklemiyordu!

"Evet, sen ne sandın?" dedi Taehyung sayfasını çevirdiği dosyadan, meraklı gözlerini kaldırarak önündeki gence baktı. "Ah, evet ne sanabilirim ki?" diye mırıldandı oflayarak.

"Birşey mi dedin?" dedi Taehyung ona bakmadan tekrar dosyaya dönerken. "Hayır. Hadi yapalım, işlerim var benim." dedi Jeongguk gergin bir tavırla.

"Pekala hızlı ol o zaman. Bir saatte en fazla 6-7 sayfa yazarız." dedi Taehyung, Jeongguk'un önüne kağıt bırakarak.

•

"Lanet olsun yarım saat geçti ve ben 3 tane kağıt bitirdim sayılır. Sen daha 1 tane bile yapamadın!" diye bağıran Taehyung'la kafasını telefonundan kaldırdı Jeongguk. "Ee?"

"Ee'si ben bu şartlar altında çalışamam! Boşuyorum seni!" dedi Taehyung sinirle ne dediğini bilmiyordu. "Daha çocuklarımız olacaktı vicdansız! Doğmamış çocuklarından utan!"

"Hmm... Sen benimle çocuk mu yapmayı düşünüyorsun?" dedi Jeon ukala bir gülüşle. "N-ne alaka şimdi? T-tabiki hayır!" dedi Tae'de itiraz ederek.

"O zaman yazmaya devam et." dedi Jeongguk telefonuna tekrar dönerken. Sinirle çıldıran Taehyung, Jeon'un saçlarını kazıyıp eline vermek için nelerini vermezdi. Tepinmek istiyordu!

"Seni pislik! Bana yardım etmelisin tamam mı!" diye bağırdı Tae tepinerek Jeongguk'un yanına geldi ve saçlarını çekiştirdi. "Boşuna mı aldık bunu! Ha?! Seni... Seni gerizekalı, mal, ökü-AH!" Cümlenin sonunu getiremeden Jeongguk'un üzerine düşen Taehyung acıyan karnıyla inlemişti.

Gözlerini yavaşça aralayan esmer güzeli, önünde şaşkınlıkla gözleri açılmış beyaz tenliye baktı. Burun buruna gelmişlerdi. Jeon yavaşça gözlerini Taehyung'un dudaklarına indirdi. Tae şaşkınlıktan ve heyecandan ne yapacağını bilmiyordu. Jeon'un ona yavaşça yaklaştığını görünce gözlerini kapattı ve olacakları bekledi. Ama Jeon, düşündüğünün tam aksine onu burnundan öpmüştü...

• • • • • • • • • •

Bok gibiydi vessalam