[21]

11K 792 277
                                    

"Sayın orospu çocuğu Jimin." dedim yanımda yatan ve bizim evi para vermemesine rağmen otel gibi kullanan arkadaşıma.

"Hm..." dedi mırıldanıp bana sarılarak.

"Jeongguk gelecek bugün," dedim belimdeki kollarına vurarak.

"Eee?" dedi takmayarak kafasını boynuma koydu.

"ama ev adresimi söylemezsen gelmez, hm?" dedim bende onu kolumla dürterek. Hâlâ bir tepki göstermese de bekliyordum.

"Tamam, söylemem." dedi. "Ama azıcık bak azıcık daha yatayım, nolur." dedi hâlâ gözleri kapalı, kafası boynumda işaret parmağını kaldırarak.

"Siktir git sevgilinin evine." dedim bende kollarını açmaya çalışarak. Ama öyle bir sarmalamıştı ki çıkamıyordum.

"Sevgilim'e gidersem ne diyeceğim?"

"Sevişmek istiyorum, o yüzden geldim." dedim bende. Gözleri kocaman açıldı ve bana baktı dağınık saçlarıyla.

"Oha, harika fikir lan." dedi bir anda. Bende elimi kaldırıp kafasına bir tane geçirmiştim.

"Kalk, sürtük seni." dedim sinirle, bu sefer ellerini açabilmiştim. Ayağa kalktım ve belimden düşen pijamamı çektim. O'da ayağa kalktı ve pijamasının yanına gitti. Sıcak olduğu için boxerla uyuyordu.

"Giyin ve siktir git evden." dedim odanın kapısı açarak. Dışarı çıktım ve mutfağa gittim. Babamlar çıkmıştı, bu da iyi bir şeydi.

İki üç şey dolaptan çıkarttım ve bir şeyler hazırladım. Jimin hâlâ gelmemişti.

"Taehyung oppa!" diye bağırdı Jimin tam masaya oturacakken. "Ne var?"

"Bana üstelerinden versene bebeğim, Yoongi'nin yanına gideceğim güzel olmam lazım."

"İyi al ve aşağı in, yoksa her şeyi yemiş olurum bay obur."

Ofladığını duymuştum. Onun dışında yine aynısı olmuş yemek yemiştik, Jimin gitmişti ve ben salonda yatıyordum.

~~~~~~~~~~~~

Kapının çalınmasıyla izlediğim diziden bir anda çekildim. Hemen kalktım ve panikle kapıyı açmaya gittim. Kapıyı açtığımda beklemediğim bir kişi ile karşılaşmış ve kapıyı yüzüne kapatmıştım.

Homurdanması gelen Jeongguk'la gözlerim kocaman açılmış ve tekrar kapıyı açmıştım.

"Ev adresimi nereden buldun sapık!" dedim bağırarak. Ama o takmamış elindekilerle içeri mutfağa geçmişti.

"Sana bir soru sordum."

"Hatırlarsan daha önceden geldim." dedi tabakları çıkartarak. Onları bile mi biliyordu?

"Ne zaman?"

"Projeyi yapmaya, hem sen neden etekli değilsin?" dedi bir anda konuyu değiştirerek. "Hadi koş giyin gel."

"Ama..." dediğim gibi beni iteklemiş ve kapıya atmıştı.

"İstersen ben giydireyim?" dedi ona doğru döndüğümde. Hemen koşmuş ve odama girmiştim.

~~~~~~

Şuan siyah fırfırlı bir etekle koltukta oturuyordum. Jeongguk'sa önümdeki koltukta yayılmış bir şeyler yiyordu. İkide bir elimi eteğime koyuyor ve altımın açılmamasına dikkat ediyordum.

"Merak etme, açılsa da bakmam." dedi bana bakmadan hâlâ cips yerken.

"O zaman neden giydim?" dedim bende kaşlarımı çatarak.

"Gözlerim senin etekli halini görmeden kapanmak istemiyordu." dedi. Yavşak moduna yeniden mi geçmişti?

Sinirle ayağı kalkmış ve önüne gelmiştim. Elimi hızla saçlarına daldırıp kafasını geri çekmiş ve bana bakmasını sağlamıştım. Şuan durduğu konum belini geriyordu ve kolları koltuktaydı. Kafası geri düşmüş şaşkınca bana bakıyordu.

"Boşuna mı giyindim ben?" dedim yüzüne yaklaşarak. Gülümsedi ve ellerini belime sarıp beni hızla karnına çekti. Ellerim istemsizce çekilmişti.

"Evet, ama hâlâ istiyorsan bir şey yapabilirsin." dedi omuz silkerek. Şuan kasıkları ile karnı olduğunu seçemediğim bir yerdeydim.

O geri izlediği şeye dönmüş ve bende acaba ne tarafa gitsem doğru olur diye düşünüyordum. Şuan eteği saymazsak -çünkü etek açık öyle oturuyorum- boxerlaydım.

"Gidiyorum ben." dedim popomu kaldırarak, kalksam ne olurdu? Gülümsemiş ve bana dönmüştü. Göğüsündeki ellerimi tutmuş ve kendine çekip kafamı göğüsüne yaslamıştı. Ellerinin biri saçlarıma gidip okşamaya başlamıştı.

"Belki yeri ve zamanı değil ama," dedi sesizce fısıldayarak. Eli hâlâ saçımı okşuyor ve arada saçımı öpüyordu. "seni seviyorum."

Biliyordum, beni sevdiğini biliyordum. Ama bundan bana neydi ki? Neden kalbim hızlanıyordu? Belkide etkilenmiştim.

"Biliyorum." dedim birden. Hafif bir kıpırdanmış ve kafamı kaldırmıştım. Gördüğüm şaşkın yüze baktığımda ne olduğunu anlamamıştım. Ama biraz düşününce burun buruna geldiğimizi fark etmiş ve bende öyle kalmıştım.

"Seni," dedi fısıldayarak. "Seni öpebilir miyim?"
Gülümsedim. Bilip bilmeden hareket etsemde kabul ettim başımla. Yavaşça yaklaşmış ve elini kafama koymuştu.

Dudakları dudaklarımın üzerindeydi, yumuşacıktılar. Yavaşça alt dudağımı kavramış ve emmişti. Bu harketi koltukta dik durmamı sağlayan kollarımı titretmiş ve gözlerimin kapanmasına sebep olmuştu. Bir anda kapıldığım bu düşünceler hoşuma gitmişti bir yandan.

O öpüyordu beni, hiç bir şey yapamıyordum. Donmuş kalmıştım. O kadar güzel hissettiriyordu ki bana. İstemsizce farklı geliyordu. Kimse öpmemişti beni böyle. Belki de gerçekten seviyordu?

Devam ediyordu beni öpmeye. Dudaklarımı tek tek emiyor ve daha da titrememi sağlıyordu. Bilerek yaptığı belliydi. Benimle oynuyordu.

"HASSİKTİR, SİKİŞ VAR OLUM BURADA." diye bağıran Jimin'le geri çekilmiştim. Jeongguk kaşlarını çatmış, Jimin şaşkın ve şimdi İçeriye giren Hoseok olayı sorguluyordu.

~~~~~~~~~~~~~~~

Tam yerinde bitirdim hahayt

Pt.2 gelsin mi yoksam text devam mı?

Tşkler. Bb. 🥰

chat ;; [taekook + texting] [✔]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin