♧1.BÖLÜM♧

282 67 26
                                    

Yağan yağmur şiddetini arttırıyordu. Sokaktaki insanlar sanki taş yağıyor edasıyla gürültüyle etrafta savrularak kaçışıyorlardı. O yağmurda sakince yürüyen birini gördüğüm an gözlerimi ona kilitledim. İşte ilk andan beri hafızama kazınmıştı o yüz. Hızla ona doğru koşmaya başladım. Sanki ona attığım her adımda ruhumdan bir parça çekiliyor gibiydi. Fakat ne olursa olsun o yüze ulaşmam lazımdı. Ona yetiştiğim an bileğinden tutup durmaya zorladım. Bana anlamsız ve kaşlarını çatmış bir şekilde bakmaya başladı.

"Sorun mu var?" Dudaklarından süzülen kelimeler bana o an uğultu gibi geliyordu. Şaşkınlıkla kafamı sağa sola sallayıp bileğini bıraktım.

"Ben Alya. Sanırım az önce cüzdanınızı düşürdünüz. İsterseniz sizi oraya kadar götürebilirim."

Karşımdaki adam bana anlamazca bakmaya devam ediyordu. Onayladığını belli eder şekilde geldiği yöne doğru yürümeye başlayınca bende peşine takıldım. Fakat şuan aklımda bulunan tek şey bileğine dokunduğumda hiçbir bilgi öğrenememem olmuştu. Ne ismini ne de geçmişini. Biraz utanarak bileğini tekrar tuttum. Bu sefer algılayabilmek için daha uzun süre bileğini tutmam gerekiyordu.

"Sorun ne?"

"Sadece başım biraz dönüyor da." Aklıma gelen ilk şeyi söylemiştim. Fakat bileğini yeterince uzun tutmama rağmen yine de hakkında hiçbir bilgi öğrenemiyordum. Artık algılarımda bir sıkıntı olduğunu düşünüp tekrar bileğini serbest bıraktım.

"Ben Alya demiştim."

"Ege. Sanırım karşı tarafla zorla tanışmayı seviyorsun?" Evet biraz zoraki bir tanışma olduğunun farkındaydım. Ama içimden bir ses sürekli onu tanımam gerektiğini söylüyordu. İnceden laf sokmalarını umursamayıp sorularıma devam ettim.

"Buralarda mı yaşıyorsun?"

"Pek sayılmaz. Evim şehrin çıkışında kalıyor."

"Peki, o halde bu yağmurda neden buradasın?"

"Seni ilgilendirdiğini sanmıyorum. Seninle daha fazla vakit de kaybedemem. Cüzdanı bulursan senin olsun. Umurumda değil. Daha fazla da peşimden gelme."

Tek bir kelime söylememe fırsat vermeden beni orada bırakıp gitmişti. Ya söylediğim yalanı fark edip cüzdanını kaybetmediğini anlamıştı ya da fazla soru sormam onu rahatsız etmişti. Arkasından bakakaldığımda ona yaklaştığım her adımda olduğu gibi ruhumun çekildiğini hissetmiştim. Onu kaybetmemeliydim, o adamda bir şeyler vardı ve ben bunu henüz öğrenememiştim. Hızla arkasından girdiği sokağa doğru koştum. Fakat sokakta ne adam vardı ne de ona dair bir iz. Bu iş gitgide karmaşıklaşıyordu. Kimdi bu adam, ilk andan beri dikkatimi çekmesi normal miydi? Bu konuyu birine danışmam gerektiğinin farkındaydım. Ama bunu elflerden birine söylersem büyük ihtimalle bana inanmayacaklar, hatta dalga geçeceklerdi.

SANRIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin