Mine'nin ağzından
Bugün okulun ilk günüydü. Hayallerime ulaştığımın ilk günü. Ben, Mimar Sinan Üniversitesi İç Mimarlık bölümünü kazanmış. Esmer, yeşil gözlü bir kızım. Adım Mine. Sadece hayellerini düşünen hayalleri için ailesini karşısına alan asi bir kızım.
Ben bu düşüncelerle tavanı izlerken telefonumun alarm sesiyle yattığım yerden sıçradım. Okula gitmeme 1,5 saat olduğu için pek acele etmeyerek ama İstanbul trafiğini hesaba katarak seri hareketlerle üstümü giyinip kahvaltıyı hazırlamaya başladım.
İstanbul'a geleli bir ay oluyordu. Bu süre içerisinde küçük bir ögrenci evi kiralamıştım. Ve bir cafede garson olarak çalışıyorum. Bir de ev arkadaşım var tabi. Kendisi benim 5 yıllık arkadaşımdır. Adı Su. Adı gibi bir içim sudur kendisi. Sarışın, mavi gözlü, çok güzel bir fiziği olan kızdır.
Mutfağa girip ketıla su doldurarak, ısınması için düğmesine basıp diğer kavhatılıkları buzdolabından çıkarmaya başladım. O sırada mutfağa Su giriyordu. Uykulu ve biraz dağınık şekilde tam karşımda durduğunda. Gidip yanaklarını sıkmamak için zor duruyordum. Çok tatlı ve şirin görünüyordu.
-Günaydın şirine
-Günaydın, deyip masaya kuruldu.
-Galiba dün pek iyi uyuyamamışsın
-Evet ya bugün için kiyafet bakıyordum. Sonuçta üniversitede ilk günüm. İyi bir izlenim bırakmak isterim.
-Hmm. Anladım, deyip masaya son kahvaltılıkları koyup çayı demledim. Su'nun yanına gidip kolundan tutarak.
-Hadi kalk çay olana kadar giyinelim.
-Off kızım ya neden acele ediyon. Kahvaltı ettikten sonra giyiniriz. Arkamızdan atlı mı koşturuyor.
-Olsun kızım. İstanbul burası trafik falan olur. Geç kalırız mazallah.
-Geç kalsak ne olur ki kızım ilk gün bugün birşey olmaz. Hem bak çayda oldu sanırım. Hadi kahvaltımızı edelim.
-Tamam senin dediğin gibi olsun, deyip çayı bardaklara doldurdum. Kahvaltımızı yaptıktan sonra odama geçip ne giyecegimi bakmak için dolabımı açıp kiyafetlere bakmaya başladım. Sonbahara girdiğimiz halde havalar hala yaz ortası gibi olduğu için bir tişört ve altıma da kot şort giyip çantama gerekli eşyaları koyup dolabımdan beyaz converslerimi elime alarak dış kapının yanına geldim. Ayakkabılarımı giyerken bir yandan da Su'ya sesleniyordum.
-Hadi Su çabuk ol
-Tamam geliyorum, deyip yanıma geldi. Şöyle bir üstüne baktığımda. Dizin bir kaç parmak üstünde biten mavi fırfırlı bir etek üstüne de elfey kulesi desenli bir tişört giymişti. Çok güzel görünüyodu. O da ayağına mavi bağcıklı bi topuklu ayakkabı giyip dışarı çıktı. Bende dışarı çıkıp kapıyı kapadıktan sonra asansörün gelmesini bekledik. Apartmandan çıktıktan sonra otobüs duragına gitmeye başladık. Bir yandan da konuşuyorduk.
Otobüs durağına geldiğimizde telefonum çalmaya başlamıştı. Annem arıyordu. Açıp açmamak konusunda endişeliydim. Sonuçta ben okumak onlardan vazgeçmiştim. Su'nun beni dürtüklemesiyle telefonumun ikinci kez çaldığını gördüm.
-Açmayacak mısın?
-Bilmiyorum. Açmalı mıyım sence?
-Bence aç uzun zaman oldu.
-Tamam, deyip telefonumun cevap yerini kaydırarak kulağıma götürdüm.
-Alo kızım
-Efendim anne
-Nasılsın yavrum, iyi misin?
-İyiyim anne sen nasılsın
-Bende iyiyim güzel kızım. Şey.. Sana söylemem gereken şeyler var kızım
-Dinliyorum seni anne
-Yarın İstanbul'a geliyorum kızım
-Hepiniz mi geliyorsunuz anne yoksa sen kardeşimle mi geliyorsun.
-Kardeşinle gelecegim kızım. Yarın beni havaalanından alır mısın?
-Alırım anne kaçta ineceğinizi sen bana mesaj olarak atarsin. Şimdi benim kapatmam gerek. Sonra konuşuruz.
-Tamam kızım. Görüşürüz.
-Görüşürüz, deyip kapattım. Annemin sesinden anladığım kadarıyla evde birşey olmuştu. Annemin sesi üzgün ve kırgın geliyordu. İnşallah babam birşey yapmamıştır.
Su'ya döndügümde bana meraklı gözlerle bakıyordu.
-Annemle kardeşim yarın İstanbul'a geliyormuş, dedim merakını gidererek.
-Süpermiş. Bizde kalıcaklar dimi?
-Senin için sorun yoksa kalabilirler, deyip ne cevap vereceğini bekledim.
-Benim için sorun yok. Hem okuldan geldikten sonra Meyra teyzenin o güzel yemekleri çok iyi gelir. Hatta baya uzun kalabilirler.
-Teşekkür ederim şirinem, deyip yanağından sulu bir öpücük attım.
Kıkırdayarak ineceğimiz durağa geldiğimizde inip Üniversite'nin yolunu tuttuk. Üniversite'nin bahçesine geldiğimizde sanki biri bizi izliyormuş gibi hissettim. Kafamı kaldırıp etrafa baktığımda herkesin kendi işi ile meşgul olduğunu gördüm. Son zamanlarda bu sık oluyordu bende. Dert etmeyip Su'nun koluna girdiğimde beraber Üniversite kapısından girdik. Bakalım ilk günümüz nasıl olacaktı.
Merhaba arkadaşlar bu benim yayımladığım ilk hikayem inşallah beğenirsiniz. İyi okumalar.. ♥♥♥
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayatima Giren Mafya Bozuntusu
AdventureNormal bir hayatım varken babamın annemin üzerine kuma getirmesiyle herşey başlamıştı. Babamin bir mafya olması, Peşinde düsmanlarının olması, Annemin gözlerimin önünde öldürülmesi...