Hayatima Giren Mafya Bozuntusu

Bölüm_2_

Okulun ilk günü güzel geçmişti. Bazı hocalarda iyi izlenim bırakmıştık. Okul çıkışı bir markete gidip bir kaç abur cubur ve evde gerekli şeyleri alıp evin yolunu tuttuk. Girdiğimiz market eve yakın olduğu için yürüyerek gidyorduk. Apartmana girdiğimizde mektup ya ada fatura var mı diye posta kutusuna baktım. Sadece bir elektrik faturasıyla birde büyük bir zarf vardı. Asansörle 4. kata çıkıp eve girdik. Poşetleri mutfağa bırakıp, Su'ya döndüm.

-Şirinem sen bunları yerleştirirsin ben bi banyo edip geleyim. Olur mu?, deyip yavru kedi bakışı attım. Su bıkkın bir şekilde gözlerini devirip bana baktı.

-Tamam git ben hallederim,deyip poşetleri boşaltmaya başladı. Odama geçip ic çamaşırları ve günlük kıyafetleri çıkarıp yatağın üzerine atıp bir çırpıda üzerimde sadece iç çamaşırı kalana kadar soyundum. Odamda banyo olduğuna tekrar şükredip küveti su ile doldurdum. Su dolunca iç çamaşırlarımı da çıkarıp suya girdim. 15 dakika banyoda oyalandıktan sonra odama gidip kıyafetlerimi giydim. Mutfağa gidip posta kutusundan aldığım büyük zarfı ve faturayı alıp oturma odasına gidip L koltuğa oturdum.

Fatura baktıktan sonra büyük zarfi elime açmaya başladım. İçinden bir kağıt ve küçük bir oyuncak ayı çıkmıştı. Oyuncak ayıyı elime alıp incelemeye başladım. Çok tanıdık geliyordu. Şimdi hatırladım. Bu benim 14 yaşındayken kaybettiğim oyuncağımdı. Babamın bana tek hediyesiydi. Ama bunu kim getirdi. Merakla kagıdı açtığımda hızlı bir şekilde yazıları okumaya başladım.

Kağıtta yazanlar

Merhaba küçük Mine'm. Mavişini özledin mi? Seninle yakın zamanda tanışacağımızı bilmeni isterim. Babanın tüm hatalarını sen çekeceksin. Yakında görüşmek üzere küçüğüm .. -B

Bu ne demek oluyordu. Hemen cebimden telefonumu çıkarıp kağıdın fotoğrafını çekip babama mesaj attım. Mesaj kutusuna tekrar dönüp " Bu ne demek oluyor baba!!" yazıp yolladım. Ayağa kalkıp odama gittim. Üzerimdeki kıyafetleri çıkarıp siyah sporcu atletimi ve elime geçen taytlarımdan birini alıp hızlı bir şekilde üzerime geçirip Su'ya seslenmeye başladım.

-Su ben bir saat yokum. Koşu yapacağım. Bir saat sonra gelirim, deyip kulaklıklarımı ve telefonumu alıp dış kapının önünde durdum. Su'da yanıma gelip hesap sdorarcasına yüzüme bakıyordu.

-Tamam ama geç kalma

-Tamam anne geç kalmam, deyip yanağından öpüp spor ayakkabılarımı giydim. Hızlı bir şeklide merdivenlerden inip apartman kapısından çıktım. Koşark sahil yoluna geldim. Boş bir bank bulup, oturdum. Telefonumu çıkarıp babamdan mesaj var mı diye baktım. Babamdan bir mesaj vardı. Hemen açıp okumaya başladım.

Mesajda; Ben hallederim. Merak etme korkulacak birşey yok.

Yüzümü buruşturup telefonumu cebime attım. Babam işte beni sevmeyen güce düşkün biri. Onun ne işlerle uğraştığını uzun zamandan beri biliyordum. Yani mafya işlerini. Kesin başı beladaydı ve onun yüzünden ben ve annemler zarar görücektik. Annem demişken annem neden durup dururken yanıma gelsin ki. Düşüncelerimden ayrilmak için banktan kalkıp hızlı bir şekilde koşmaya başladım.

3 saat sonra

Kaç saattir koştuğumu bilmiyorum ama durmam gerektiğini biliyordum. Bacaklarım ağırmaya başlamıştı. Eve yürüyemeyecegimi anlayıp taksi çevirip evin adresini verdim. Apartmanın önünde taksi durduğunda parayı ödeyip taksiden indim. Eve girdiğimde bana sinirli bakan bir Su ile karşılaştım.

-Nerdeydin sen? Seni ne kadar merak ettiğimi biliyor musun? Telefonlarıma bile cevap vermiyorsun, deyip kollarını göğsünde birleştirdi. Cebimden telefonumu çıkarıp ekranını açmaya başladım. Sanırım sarjım bitmişti.