295 46 20
                                    

23

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

23.09.2016

Gökyüzü, benim ve karnımın üzerine başını koymuş çocuğun üzerine acımasızca ağlamaya devam ederken gözlerimi kapattım. Yağmur damlaları yüzümü yıkayıp kulağıma doğru ilerleyerek beni gıdıklarken parmaklarım çocuğun kahverengi uzun saçlarında gezinmeye devam ediyordu. 8 sigaranın ardından ayaklarım hala boşluktayken çamurlu olmasını umursamayarak yere uzanmıştım. Bir süre sonra çocuk, beni şaşırtarak karnımın üzerine başını koymuş ve cenin pozisyonu almıştı. Artık ağlamayı kesmişti, uçurum kenarında yalnızca çiseleyen yağmurun ve kuşların acı çığlıklarının sesi duyuluyordu.

"Onu defalarca uyarmıştım."

Çocuğun öncekine göre daha sakin ve sert çıkan sesini duymamla gözlerim aralandı, aynı anda gözümün içini siper alan birkaç yağmur damlası irislerimi yaktı. Yabancının saçlarında gezinen parmaklarım hareket etmeyi bıraktı.

"Benden nefret ediyordu. Ona olan aşkımı görmek yerine her gün farklı bir erkekle beraber oluyor ve uyuşturucu kullanıyordu."

Acı çekercesine konuşurken derin bir nefes aldı. Ağlamamak için kendini sıkarken vücudunu biraz daha kastı ve cenin pozisyonunu küçülttü, hüzünden kıvranıyordu. Saçlarını tekrardan okşamaya başladım.

"Dün gece barda o lanet şeyi alırken gördüğümde onu belki de milyonuncu defa uyardım. O ne yaptı biliyor musun? Beni göğsümden itti ve benden iğrendiğini, peşini bırakmamı söyledi. Sana yemin ediyorum kalbimin kırılma sesini siktiğimin son ses çalınan şarkısına rağmen duydum.." Tekrardan içini çekti ve devam etti.

"Yanından ayrıldım fakat evine kadar takip ettim. Bir çocukla sarmaş dolaş bir halde eve girince kontrolümü kaybettim ve küfür ede ede içmeye gittim. Ne kadar içtiğimi hatırlamıyorum, iyice sarhoş olup oraya döndüğümde ağacının dibinde sızmışım. Sabah gürültü yüzünden uyandığımda sokağı siren sesleri çınlatıyordu."

Yüzünü göremiyordum fakat acıyla gözlerini sıkıca kapattığına yemin edebilirim.

"Komaya girmiş, sabah ölü bulunmuştu. O-onu def-defalarca uyard-dım ama hiç beni din-dinlemedi."

Yeniden girdiği ağlama krizi yüzünden karnımdaki kafası sarsılırken elimi saçlarından çektim. Kafasını kaldırdı ve dizlerinin üzerine kalktı. Yüzünün tamamını karnıma gömdüğünde hırkamı sıkıca tutmuştu. İnleyerek ağlarken sesi uçurum boşluğuna yankı yapıyordu.

Gözyaşları yağmur yüzünden sırılsıklam olmuş hırkamı ıslatıp sıkıca bastırdığı başı karnımı acıtırken gözyaşlarım onunkilere eşlik edip benden izin almadan akmaya başladı. Ellerim tekrardan kahverengi saçlarındaki yerlerini alırken hıçkırdım. Yağmur dansımıza ayak uydurmak istercesine daha hızlı yağmaya devam ederek göğe bakan yüzümü acımasızca dövüyordu. Sırılsıklam olmuştuk, saçlarımdaki çamuru hissedebiliyordum. 

Umursamadım.

Umursamadı.

see the cliff | kthHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin