Yemekhanenin teras bölümüne geçmiş 8li masalarda yemeğimizi yemeye başlamıştık. Çok kalabalığız onu farkettim. Ama tatil kalabalık bir güzel oluyor. Hele arkadaşlarla daha da bir güzel.
Ada: Vallahi yemekler harika.. Çokta acıkmışım zaten. ''
Duru: O değilde hala kimseyle tanışamadık farkındasınız değil mi? Bana sıkıntı basıyo..
Ben: Durucum, daha 24 saat olmadı tatil başlayalı. Ne bu acele. İnsan tanımak için koca bir 3 haftan var.
Duru: Ben sabırsızım biliyorsun.. ''
Evet, Duru hep böyle. Birşey mutlaka hemen olacak..
Can Emreyi dürterek: Kanka şu kız fena değilmiş.. Rus dimi..
Emre: Aynen kanka. Tanışsak fena olmaz. İngilizcesi varsa yeterli. ''
Ben: Sizin tatile gelme amacınız zaten belli de neyse.. Yani İstanbulda böyle değilsiniz, ama Buraya gelince size bir haller oluyor.. ''
Can: Burada yaz aşkı yaşamayacaksak ne anlamı kalıyorki canım arkadaşım.. ''
Sadece gülümsedim tabi canııım arkadaşıma.. Kibar şey.
Bizimkilerle Pool barda oturmaya başladık yemek sonrası.. Sonra yanımıza kim mi geldi. Önceki yıldan tanıdığımız Animatör Toksit. Kendisi Rus ama görseniz Türk dersiniz. Çok cana yakın ve çok iyi biridir.
Toksit: Oooo kimleri görüyorumm hoşgeldiniz.. '' diyerek hepimize tek tek sarıldıı..
Biraz sohbet ettikten sonra yemeğe gitti oda.. Hepsini gerçekten özlemişiz. Bizim burda ayrı bir popülerliğimiz var.
Bir de barmen var İbrahim. Bir tane adamı yanımıza yolladı. Adam Türk ama biraz sıyrık.
Gelmiş bize '' Betanteniniz var mı '' diye soruyor. Tabi kimse anlamadı. Barmende gülmekten orada yarılıyor zaten.
Ben: Pardon Betantenimiz yok Bepantenimiz var, işine yarar mı? '' dedikten sonra başladık gülmeye..
Adam: Benim 50 Tlm kaldı o yüzden para harcamak istemiyorum sizde varsa diye sormak istedim. Bu arada ben yarın gidiyorum siz yeni mi geldiniz otele?
Duru: Evet ya biz yeni geldik kötü oldu tüüh ba görüyor musun! ''
Adam: Kısmet! ''
Sonra neyseki gitti yanımızdan. Ama gülmekten öldük biz tabi adama. Bakalım daha nasıl insanlarla böyle kaynatıcaz...
Yarım saat sonra sahile indik asansörle. İşte otelin en sevdiğim yönüde bu zaten. Asansörle sahile iniyorsun. Resmen Lüks.
Denizin sesi huzur verdi hepimize. Durunun ısrarı üzerine birkaç tane de Selfie çılgınlığı yaptık.
Duru: Ama arkadaşlar. Şu karşıdaki Granada Otelde süper bir yer. Işıl ışıl..
Ben: Evet ama biz burada değil de orada tatil yapsaydık burada eğlendiğimiz kadar eğlenemezdik. Ciddiyetli, buyrun efendim, ne rica ederdiniz, gibi şeyler bize göre değil. Bizim gibi buradaki herkes doğal. Kafa insanlar. Yanılıyor muyum?
Hepsi bir ağızdan: Tabiki haklısın'' dediler.
Ama öyle. Biz burada zaman dursun istiyoruz. Herkese tavsiye edebileceğim güzellikte, doğallıkta bir yer burası.
Yukarı pool bar'a tekrar çıktık. Daha da kalabalıklaştı ortam. Animasyonda başlamak üzereydi. Ateş Gösterisi varmış bu gece. Bizde uygun bir yere geçip oturduk. Gösteri süperdi. Böyle şeyleri canlı canlı izlemek daha bir harika oluyor. Gösteri bitiminden sonra otel dansımızı da yaptık. Duru daha bir coşkulu yaptı tabii. Kendisi dans etmeyi pek bir seviyor. Bende tabi. Dans kursuna gitmişliğim vardır...
Amfitiyatronun orada Can abiyi gördük. Can abi Animatörlerin Şef Müdürü. Yıllarca tanır bizi. Hasrett giderdik onunlada.
Daha sonra ben sıcak çikolatamı aldım, bizimkilerde başka başka içeceklerden aldı. Oturduk bir masaya. Sohbet çok güzeldi demeyeceğim, çünkü hepimiz deli gibi telefonlarla uğraşıyorduk. Sessizliği bir bozdu.
'' Merhaba iyi akşamlar.. Ben Animatör Burak. 12den sonra otelle beraber Summer Garden'a gidiyoruz. Summer Garden çok ünlü bir mekan. Çok fazla sanatçınında konser verdiği bir mekandır. Gelmek ister misiniz? ''
Ben: Merhaba, biz orayı biliyoruz ama bu gece olmaz ço sağolun.
Duru: Niye olmaz ya bence olur. Siz yazın adımızı.
Ben: Durucum yol yorgunuyuz, bu gece dinlenelim bence canım arkadaşım '' dedim imalı bakışlarla.
Duru: Yoo ben yorgun değilim, siz yazın benim adım Duru.
Can ve Emrede atladı tabi: Aynen kardeşim sen yaz, biz geliriz.
Onlar benimle inatlaştı, ben onlarla. En azınan Duruyu kurtardım. Can ve Emre kendi adınız yazdırdı.
Animatör Burak: Yalnız saat tam 12de recepsiyonda olun. Gelmesseniz odanıza kadar gelip uyandırırız. '' dedi.
Can: Yok kardeşim biz uyumayız sıkıntı yok.. ''
Sonra yanımızdan ayrıldı Burak..
Ben: Yani Duru, Can ve Emre. Sazansınız herşeye atlıyorsunuz.
Duru: Ya çok gıcıksın Derin ya, ne vardı gitsek.
Ben: Gideriz ama başka bir gece.
Emre: Ohh biz dağıtırız bu gece ne eğleniriz bee, kızlar falan... Kardeşim gel bir parfüm falan sıkınalım. Gençler hadi yarın görüşürüz.
Ben: Pes yani. Bunlar gerçekten delii..
Bizde saat 11.30 gibi odamıza çıktık. Evet saat biraz erken ama gerçekten yorgunuz. Mini bardan birer kola aldık, soğuk soğuk içtik.
Duru: Neyse daha güzel bir gece de gider dağıtırız.
Ben: Aynen tatlım.
Ada: İşiniz gücünüz dağıtmak var ya..
Eylül: Ne de olsa biizm sevgilimiz var demi Adacım.
Duru: Siz gıcıkmısınız bee...
Resmen atışıyorduk... Hahhaa...
Birden yan odanın kapısı çalınmaya başladıı..
'' Heyy Lets disco.... '' gibi sesler gelmeye başladı. Zile de basıyorlardı.
Duru: Bunlar gerçekten kapıya kadar geliyormuş, pes yanii.
Ben: Sende atlıyordun hemen oda numarası vermek için.
Duru: Ne bileyim kızım bben. Ama çok tatlı değil miydi Bu Burak. Yerimm..
Ada: Eyvahh ben Durunun bu tatlılık sohbetine dayanamayacağım. Uyuyoruz biz Adayla hadi iyi geceler...
Ben: Ya ben ne yapayım. Bırakın beni baş başa bu Duruyla zaten..
Duru: Haha çok komiksin.. Neyse hadi iyi geceler arkadaşlarım, yarın görüşürüz....
Ve sonra kafamızı koyduğumuz gibi uyuduk. Tabi alarm kurmayıda unutmadım. Sabah 8.30 da kalkıp şezlong kapıcam görev büyük..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SU GEZEGENİ
Teen FictionAslında hem gerçek hayattan alıntı, hem de hayal ürünü bir kitap. Mekanlar tamamen gerçek. Sadece karekterler hayal. 8 kişilik bir arkadaş grubu Alanya'da Water Planet adlı bir otelde tatil yaparsa neler olur neler... Macera, heyecan, aşk, eğlence...