İnfinity maceramızdan sonra aquaparka doğru yola koyulduk. Aquapark çok büyük. Burada asla sıkılmassınız. Biraz yokuş çıkıyoruz tabi başta.. İlk dalgalı havuz geliyor. Günün belirli saatlerinde dalga veriliyor. Deniz görünümlüde diyebiliriz. Ardından çocuk havuzu.. Sonra voleybol sahası. Buradada saat 5te voleybol maçları düzenleniyor. Raftingte hemen karşısında. Çam ağaçlarıyla dolu burası birde. Tamamen doğal, mis gibi hava.. Donra discosu ve disco havuzu da var.. Geceleri insanlar delirip havuza atlasın diye yapmışlar. Hahah.. Hemen karşısında da Bungee Jumping var.. Anlayacağınız macere ve aksiyon dolu bir yer burası. Asla sıkılmassınız.
İşte bizde böyle uzun bir yolda sohbet ede ede giidyorduk. Erkek tayfası öndeydi..
Ben sitem ederek Duruya: Sana gerçekten inanmıyorum Duru. Tanımadığın saçma bir kızla iddiaya girdin. Pes yani. ''
Duru: Ya ne yapsaydım. Ezilse miydin o lafın karşısında?
Ben: Ezilseydin. Şimdi iddiayı kaybedersen sen rezil olacaksın asıl.
Duru: Rezil falan olmayacağım. O iddiayı ben kazanacağım...
Ada: Umarım öyle olur Duru, yoksa 1 hafta odadan dışarı çıkmassın... ''
Haklıydı. Şuan eminim Duruda tereddütte ama iş işten geçti.. O sırada önden Can lafa girdi: Ne konuştunuz yaaa, azıcık hızlı olun, kaplumbağa gibisiniz.. ''
Duru da atladı hemen: Sus yaa.. Önüne dön sen bir dedikodu yaptırmadın! ''
Neyseki sonunda kaydıraklara geldik. Sırayla eşli eşli kaydık hepsinden. Yaklaşık 1 saat vakit geçirdik. Zaman nasıl geçti anlamadık, ama çok eğlendik. Duruya olan sinirimi bile unuttum o derece..
Aquapark maceramızdan sonra saat 5 gibi pool bara geldik. Pasta saatiydi. Kurabiye, kek, bisküvi, meyve.. Bizde aldık hepsinden birer tane.. Barın arkasına oturduk. Su insanı gerçekten acıktırıyor.. Bir anda Eylül telaşlı bir şekilde söze başladı: Kızlar! Aklıma birşey geldi... ''
Ada: Ne geldiii?
Eylül: Ya hai bu kız, Aydan var ya. Hani sana dedi ya Duru, ben birini sana bulucam sende onu tavlayacaksın diye. Ya bu şimdi önceden birini ayarlayıp sana böyle böyle bir kız gelirse sakın ona kanma, tavlamasına izin verme olurmu demişse..... ''
Evet bu sözü hepimizi düşündürdü bir an. Haklıydı..
Duru: Valla ciddisin, kesin. Kız cin gibi. Ondan herşey beklenir. O zaman ne yapacağız peki fikir verin...
Eylül: O kişiyi hep beraber belirleyeceğimizi söyleyeceğiz ona. ''
Tam da yanımıza Aydan geldi tabi...
Aydan: Selamm, Duru unutma bu gece 12 den itibaren süren başlıyor..
Duru: Pardon da aptal değiliz herhalde, unutmadık. Ayrıca şu erkeğide bulalım artık.
Aydan: Ben buldum onu söylemek için geldim zaten. Gel de göstereyim.
Eylül: Canım o iş öyle olmayacak. O kişiyi hep beraber seçeceğiz. Sana güvenmiyoruz. Her an bir hainlik yapmış olabilirsin..
Duru: Aynen öyle....
Aydan: Yok daha neler.. Saçmalamayın..
Duru: Kusura bakma şekerim. Haydi zaman kaybetmeyelim de erkek avına çıkalım... ''
Aralarındaki bu konuşmayı hayretle dinliyordum. Nelerle uğraşıyorduk ya inanamıyorum gerçekten..
Yaklaşık yarım saattir bütün oteli dolaştık. Ama bir tane bile uygun insan bulamadık. Ben artık isyan ettim: Aaay yeter, kimse yok işte. Pes edin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SU GEZEGENİ
Teen FictionAslında hem gerçek hayattan alıntı, hem de hayal ürünü bir kitap. Mekanlar tamamen gerçek. Sadece karekterler hayal. 8 kişilik bir arkadaş grubu Alanya'da Water Planet adlı bir otelde tatil yaparsa neler olur neler... Macera, heyecan, aşk, eğlence...