SU GEZEGENİ

Yakınlaşmalar.

( -Fırat birşey söyleyeceğim sana.

-Tabi Duru.

-Sahile inip paraşüte binelim mii? Eğlenceli olur. Bizimkiler sevmiyor pek. Bende tek olmak istemedim.

-Valla güzel olurdu ama benim bir işim var sonra yapsak? '' 

Bu cevabı beklemiyordum gerçekten ama ''Peki'' diyebildim sadece. Oda döndü arkasını gitti.. Bende bozulmuş bir yüzle kızların yanına döndüm. )

Ben: - Eee nereye gitti o? '' dedim şaşırarak. Durunun da yüzü asılmıştı. Kesin ters gitti planı.

-Nereye gidecek. Çok önemli bir işi varmış, reddetti. Şans yok bende ya valla yok. '' Ada:

-Ya belki gerçekten bir işi vardır.

-Olmasın işi falan ya, benden önemli ne olabilir söyle. ''

Ben bu karamsarlığa daha fazla dayanamadım.

-Duru tamam uzatma, hadi voleybola gidelim kafan dağılır. Bizimkilerde mesaj atıp duruyor. Çağırıyorlar hem Burakta ordadır hadii.. '' Durunun yüzünü güldürmeye çalışıyordum. Kız tatilde ama karamsarlığı hala devam ediyor. Neyse ki diretmedi.'' İyi tamam gidelim'' dedi hemen. Bizde havlularımızı ve çantalarımızı alıp önce aşağıya şezlonglara bıraktık, sonrada aquaparka doğru yola çıktık. İlk voleybol maceramız bakalım nasıl olacak.. 

Voleybol plajına geldiğimizde şaşırmıştık. Çünkü Fırat burdaydı. Ben şaşırarak biraz yüksek sesle:

-Duruu Fırat burda.. Şaka gibi.. '' dedim. Duru da şok olmuşa benziyordu.

-Ay inanmıyorum yani, işim var dediği bu muymuş. Deliricem ya. Neyse böylesi daha iyi oldu. Hahahahha.. '' 

Eveet Duru aramıza geri dönmüştü. İşin garip tarafı Aydan cadısı da burdaydı. Elinden geleni yapacaktır eminim ama Duru ona fırsat vermez. Fırat Duruyu gördü ve yanına geldi:

-Duru sen de mi geldin?

-Evet burası halka açık bir mekan. İşim var dediğin voleybol muydu bu arada?

-Evet. 

-Söyleseydin keşke.

-Yani aklıma gelmedi. Voleybolla ilgilenmiyorsundur diye düşündüm.

-Kim ben mi? Ben voleybol ustasıyım bir kere. Benim bulunduğum takım hiçbir zaman yenilmez.

-Wooow baya iddialısın. O zaman seninle aynı takımdayım ben. Buraak biz takımları kuruyoruz o zaman kardeşim. ''

Durunun bir şey yapmasına bu kez gerek kalmadı. Dediği gibi Fırat oltaya yavaş yavaş geliyordu. Herkes takımlarını kurmaya başladı. Voleybolu yöneten animatör Buraktı. O hiç karışmadı takımlara. Aydan da Duruların karşı takımlarından oldu. Tabi Emre de Aydanın takımındaydı. Biz kızlar katılmadık bugün voleybola. Bugün izlemesi pek bir keyifli olacaktı. Hangi takımı mı tutuyorduk? Tabi ki Duru ve Fıratın takımını. Ve maç başladı. Duru inanılmaz hırslı oynuyordu. Fıratta. Tam birbirlerini bulmuşlardı. Emre de oyun esnasında Aydan yılışmaya devam ediyordu. Taktı bu kıza ya. Bizde kızlarla snack bar dan aldığımız spriteları mızı içiyorduk. Saat 5e geliyordu. Zaten maçta bitiyordu. Ve kazanan takım belli oldu. Durunun takımı. Bizde sevinç çığlıkları koptu. Fıratta Duruya:

-Gerçekten dediğin kadar varmışsın. Tebrikler '' diyerek Durunun elini sıktı. Aydan da tabiki olanları izliyordu. Ve Fırat konuşmasına devam etti:

-Bunu kutlayalım bence. Sana snack bardan bir kokteyl ısmarlayabilirim '' dedi ve göz kırptı. Biz, Duru ve Aydan bile şaşırdı. Duru ne diyeceğini bilemedi önce. Sonra da gayet cool bir şekilde'' Tabi olur hadi öyleyse. Kızlar siz gidin ben gelirim.'' diyebildi. Bizde gülümsedik. Arkalarından bakakalan Aydan'a: Canım ya sende baya bir bozuldun. Yazık bak acıdım şimdi. İddiayı kaybetme korkusu çok fena birşey değil mi? Neyse hadi sen gitte bunun üstüne bir bardak su iç byyy''  dedim gülerek. Gerçekten baya morarmıştı. Sonra bizde kızlarla gitmeye karar verdik.