Sabah her zaman ki gibi alarm sesiyle uyandım. Ki zaten genelde herkesten önce ben uyanıyorum. Önce bikinimi giyindim, sonrada askılı ve şort geçirdim üzerime. Terliklerimide giydim. Hazırdım bugün için. Sonrada kızları uyandırdım. Ada ve Eylül uyandı, evet. Ama Duruyu uyandırmak inanın çok zor. Resmen kıyameti koparıyor. Neyse en sonunda uyandı.
-Ne ara sabah oldu yaa!
-Oldu canım, hadi kalk.
-Dur bir balkon havası alayım.
Duru balkona çıkmayı pek severdi sabahları. Ama bu defa çıktığında biraz heyecanlandı. Çünkü Fırat havuzda yüzüyordu.
-Fırat baya erkenci anlaşılan '' dedim gözlemleyerek..
-Evet. Neyse sen şimdi havluları bana veriyorsun, çünkü bugün şezlong kapma görevi bende.
-Aaa neden?
-Neden olacak, Fırat orada. Fırsat bu fırsat kaçırmamak gerek. Zaten son güne girmiş bulunmaktayız.
-Ay valla ne güzel. 2 sabah hiç uğraştırmadın beni. Süpersin.
-Olabilir ve bununda tek bir nedeni var tatlım biliyorsun. Neyse hadi ben hazırlanıyımda ineyim aşağıya. ''
Dediği gibi çabucak hazırlandı Duru. Şaşırtıcı ama evet öyle. Bizde kızlarla Durunun ardından çıktık. Restauranta doğru yol aldık.
(DURU)
Fırat o dupduru havuzda yüzmeye devam ediyordu. Bende onu görmemiş gibi davranmaya çalıştım. 4 şezlonga havluları yerleştirdim. Daha sonra beni farketti ve:
-Günaydın Duru.
-Aa günaydın sen burda mıydın? '' dedim cool olmaya çalışarak.
-Evet. Sabahları havuz çok güzel oluyor. Buz gibi. Çok iyi geliyor. Bence sende denemelisin.
-Mutlaka öyle oluyordur. Ama ben erken uyanmak konusunda biraz hassasım. Hele erken uyanıp havuza girmek tam bir kabusa döner benim için haha.
-Kişilik farkı tabi. Erken uyanmayı çok severim ben.
-Bende de tam tersi. E kahvaltı yaptın mı sen?
-Evet çoktan.
-Baya hızlıymışsın ya.. Neyse o zaman bende kahvaltıya gideyim artık. Güne enerjik başlamak gerek. Görüşürüz.
-Görüşürüz.
Daha sonrada yanından ayrıldım. Ne kadar değişik biriydi. Hiç bana uymuyordu. Bir kere erken kalkmayı seviyordu. Şu iddia işi olmasa hiçşansı yok. )
Restauranta giriyordu havasıyla Duru. Kahvaltısını aldı yanımıza oturdu. Ada merakla:
-Konuştunuz mu? '' diye sordu. Duru da dalga geçercesine:
-Yok konuşmadık. Aptal aptal baktık suratımıza, sonra ben geldim. Kızım herhalde konuştuk. Ne biçim soru o öyle.
-Yani ne konuştunuz anlamında. Ne kadar gıcıksın.
-Konuştuk işte havadan sudan boşverin. ''
Duru da iddiayı kazanacağını anlayınca pek bir havalara girdi. Daha dün bize yalvarıyordu yardım edin diye.
Pool'a indik. Tam sakin saatler, en sevdiğimden. O müzikle uzanıp etrafı incelemek kadar güzeli yok. Aydan sinsi sinsi yanımıza geldi. Ve Duruya:
-Canım bugün son günün biliyorsun değil mi?
-Biliyorum. Niye bana bunak muamelesi yapıyorsun.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SU GEZEGENİ
Fiksi RemajaAslında hem gerçek hayattan alıntı, hem de hayal ürünü bir kitap. Mekanlar tamamen gerçek. Sadece karekterler hayal. 8 kişilik bir arkadaş grubu Alanya'da Water Planet adlı bir otelde tatil yaparsa neler olur neler... Macera, heyecan, aşk, eğlence...