"sen o'sun değil mi?"
Ben o muydum?
Evet onu bir yerden hatırlıyordum ancak bilmiyordum nereden hatırladığımı."Kim olmam gerekiyor?"
"Fazla gizemli davranmıyor musun doktor?"
Gizem yaratmaya çalıştığımı düşünüyordu... Kapının kolunu bırakıp birkaç adımlık kısa koridordan geri döndüğümde sorgulayıcı bakışları gözlerimi buldu. Kendimi gizleme gereği duymuyor, bende ona aynı soru sorar ifade ile bakıyordum. Zaten onu gördüğüm andan itibaren tanıdık siması kafamı karıştırırken, şimdi karşıma geçmiş soru soruyordu ve sorduğu sorunun cevabını bilmiyordum...
"Emin ol neyi kasttetiğini bilmiyorum. Biraz daha açık konuşsan ikimiz açısından da iyi olur Jeon."
Şaşkınlık ifademin aksine kendinden daha emin ve tek kaşım havada olarak sarf ettiğim bu sözler karşısında oturuşunu düzeltmişti. Gözlerinde hala merak kırıntıları varken yüzünde ufak, alaycı bir gülümseme oluşturmuştu.
"Boşversene doktor. Daha birkaç gün öncesi olmasına rağmen hatırlamadığına göre çok da önemli birşey değilmiş."
Bu cümlesi karşısında istediğim cevabı alamamıştım. İstediğini almak konusunda inatçı kişiliğim sinirlerimi uyarmış, hızla cevap vermeme sebep olmuştu.
"Buna benim karar vermem gerekiyor Jungkook!"
"Buna çoktan hafızan karar vermiş doktor."
Yüzündeki alaycı ifadesini bozmamıştı ancak gözlerindeki kırgınlığı görebiliyordum. Pek çok konuda anlamakta başarılı olamasam da, insanları okumakta bir o kadar iyiydim. Ve bu çocuk kendini saklamakta ne kadar usta ise ben onu çözmekte çok daha iyi olduğumun farkındaydım. Aramızda iyi bir hasta-doktor ilişkisi olacağından da emindim, tabi önce bilinmeyenleri çözmemiz gerekliydi...
Cebimden hastane içerisinde asla yanımdan ayırmadığım kağıt ve kalemi çıkarttım. Bunu yaparken, hemen başına ilerlememden kaynaklı olsa gerek, Jungkook yerinde irkilmişti. Cebimden çıkardığım kağıda numaramı yazdım. Kopardığım sayfayı komidini üzerine koyarken sarf ettiğim cümleyi ona bakmadan bitirmiştim.
"Eğer bana bu konuda söyleyecek bir şeyin olursa, bana bu numaradan ulaşabilirsin jungkook. Tabi yanıma gelmeyi tercih edersen orası sana kalmış."
Cümlemin bitiminde ona dönüp içten olduğunu düşündüğüm bir gülümseme sunmuştum. Ardından ise hızla odayı terk ettim.
--------------
İçim daralıyor. Nefes almakta zorluk çekiyordum. Asistanıma randevu alan hastaları diğer doktorlardan birine yönlendirilmesini söylerken koşarcasına kapıya yöneldim.
Etrafı görmüyordum. Tek düşündüğüm şey bir an önce buradan çıkmak ve cidden nefes almaktı.
Hızla ilerlediğim koridorda çarptığım kişiden kısık sesli bir özür dileyip yoluma devam edicektim ancak kolumdan tuttup gitmeme izin vermediği için ona döndüm.
"Tae bende tam yanına geliyord- hey sen iyi misin?"
"B-ben iyiyim sadece dışarı çıkmam lazım"
Tüm bunları söylerken hızlı hızlı nefes alıyordum ancak aldığım nefesler yetmiyordu. Geride meraklı bir yoongi bıraksam da şuan gram umurumda değildi bu durum.Terasa çıkan merdivenleri koşar adımlarla dörder dörder atlıyordum. Açtığım kapı ile kendimi dışarı fırlatmış, kapının yanındaki duvara yaslanıp yere oturmuştum. Bacaklarımı kendime çekip, ince kollarımı bacaklarıma doladım, kafamı ise gökyüzüne çevirip, gözlerimi kapadım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝑳𝒂𝒔𝒕 𝑩𝒓𝒆𝒂𝒕𝒉
Фанфіки"Sigara içmen, solunum cihazına ihanet değil midir?" Diyerek elindeki sigarayı almış ve içime çekmiştim. Ciğerlerimi dolduran nikotin başımı döndürmüştü. "Dudaklarının rengi tüm kırmızılara ihanet değil midir?"