Bize İnan (Tamamlandı)

Bize İnan 9.Bölüm (Final)

Not: Bugüne kadar tüm hikayelerimde iyi kötü destek olan, bu hikayemde de desteklerini esirgemeyen tüm okuyanlara teşekkürü borç bilirim❤
Sürç-i lisan eylediysem affola🙏 Yeni hikayelerde görüşürüz yine...💕

Not2: Son olarak final bölümüne sessiz okuyuculardan bol yorum bekliyorum😊

2 ay sonra...

Konakta

"Aradan geçen 2 ayda Reyhan ve Emir babalarının zoruyla yapmış oldukları evliliğe adapte olmaya çalışıyor ve tabii arada didişiyorlardı. Cavidansa pilanlarından hiç vazgeçmiyor ve ikisini de ayırmanın yollarını arıyordu."

Emir: Odada kafana göre düzenleme yapamazsın!

Reyhan: Yaparım! Bu evde kaldığım sürece orası benim de odam.

Emir: Sana yapamazsın dedim!

Reyhan; Ben de sana yaparım dedim. Ayrıca bana sesini yükseltme!!!!

Hikmet: Ne oluyor burda? Der salona giriş yaparak.

Reyhan: Yok birşey dayıcım.

Hikmet: Sizi çalışma odasında bekliyorum.

Emir: Bir sorun mu var?

Hikmet: Söyleyeceklerim var.

Emir: Tamam baba geliyoruz şimdi.

5 dakika sonra

Çalışma odasında

Emir: Seni dinliyoruz baba. Der ve Hikmet önlerine bir evrak koyar.

Reyhan: Bu nedir dayı?

Hikmet: Boşanma protokolü. İstediğiniz zaman imzalayıp boşanabilirsiniz.

Emir: Nasıl yani?

Hikmet: Niye şaşırdın oğlum? Başından beri istediğin bu değil miydi? Boşanabilirsin işte.

Emir: Ne bu baba? Ben sıkıldım oynamıyorum mu? Biz oyuncak mıyız sizin için? İstediğinizde evlendirip istemediğinizde boşanın diyebileceğiniz bir oyuncak mıyız?

Hikmet: Biliyorum çok incittim seni oğlum. Özür dilerim umarım beni affedebilirsin birgün.

Akşam olunca

-Reyhan ve Emirin odasında-

Emir: Ben imzaladım. Sen de imzala bitsin.

Reyhan: İmzaladın demek

Emir: Evet. Beni istemeyen ve bitti diyen biriyle evli kalacağımı mı düşündün?

Reyhan: Hayır düşünmedim.

Emir: Güzel. O zaman sorun yok. Der elinde ki kalemi Reyhana uzatarak. Reyhanda biraz durup düşünür ve imzayı atıp odadan çıkar.

1 ay sonra.

"Aradan 1 ay geçmiş ama Emir hala mahkemeye başvurmamış ve ne yapacağını da bilmiyordu. Reyhanda da durum pek farklı sayılmazdı. Emir odasında oturup bugüne kadar olanları ve olacakları düşünürken birden telefonuna gelen aramayla dünyasından kopar ve telefonu açar. Arayan Hikmetin doktoru Yavuz beydi."

Emir: Efendim Yavuz bey.

Yavuz: Emir bey sizinle çok önemli bir konu hakkında konuşmam gerek.

Emir: Buyurun gelin konaktayım. Yada isterseniz ben geleyim.

Yavuz: Yok gelmeyin. Zira kaybedecek vaktimiz yok.

Emir: Ne demek bu?

Yavuz: Bir süredir babanızın hastalığı yeniden nüksetmiş Emir bey. Ben kendisine tedavi için çok baskı yaptım ama maalesef reddetti. Son tahliller sonucu babanızın 5 ay hatta daha az bir süre zamanının kaldığını gösteriyor. Şuan için gayet iyi ve sağlıklı gözüküyor olabilir ama hastalığın öyle bir evresinde ki herşey bir anda gelişebilir ve babanız önümüzde ki aylarda yürüyemez bile.
Alo, Emir bey orda mısınız?