-I AM SORRY BUT THAT'S THE FINAL-
ikiside birbirini seviyordu iyi anlaşıyorlardı ve sonunda mutlu oldular. mutlu sonn
*kandırdımmm*
20 YIL SONRA
bill araba kazasında öldü stan billden sonra kimseye kabini açmadı. reddie çocuk sahiplendi. bev ve ben evlendi. mike geziye gittikleri zamanki kızla evlendi. *ne yani güzel kız*
-Bill'in cenazesi-
Richie küçük kızını kucağına aldı. Bill bu şekilde toprak olup gidiyordu. Losers clup 1 kişi eksilmiş stanleyde kendi kalbinden olmuştu. Onu toprağa vermek onun için çok zordu. Bev sürekli ağlıyor Ben'de onu sakinleştirmeye çalışıyordu.Hayat böyledi sonuçta sonsuza dek birlikte kalamazlardı.
Tören başladı ve rahip konuşmaya başladı-Bu gün burda hepimiz birşeylerimizi kaybettik. bazılarımız ailemizi, bazılarımız dostumuzu, bazılarımız bir abiyi kaybetti.
Bu kısım gorgie için zor olmuş olmalıydı ki tuttuğu tüm tuttuğu göz yaşlarını bıraktı. Onun içinde çok zordu abisi onun için tüm ailesi gibiydi. Sarışın çocuğu avutmak için ona sarılan stanleyde ağladı. rahip sözlerini bitirdi ve stanley'i birkaç şey söylemek için kürsüye çağırdı. Ağır ağır yürüdü. Ağlamayı bırakmıştı. Kürsüye çıktı
-Şimdi burda olsa yine aptal espiriler yapıp beni güldürmeye çalışırdı. ağladığımı görse kekemeliğini durduramaz panik yapıp benim ağlamamı durdurmak isterdi. iyi bir abi olmasından bile çok iyi bir hayat arkadaşıydı. O benim hayatımda gördüğüm en iyi insandı. onsuz bir hayat düşünmek istemiyorum. bazen beni çok sinir ederdi sürekli kekelemesine kızardım. yitirmeden anlamaz ya insan. keşke şimdi burda olsa ve iki kelimeyi bir araya getiremeseydi.
göz yaşlarını silip kürsüden indi. bir kaç kişiyi ağlatmıştı sözleri. her ne kadar kimsenin ağlamasını istememiş olsada...
herkez artık teker teker ayrılmıştı. içerde bev kalmıştı tek. stan bev'in titreyen ellerini tuttumuş başını omzuna yaslamıştı. bev titrek ellerini rahatlatıp birkaç şey söylemek için dikleştirdi kendini.
-Şey stan sana vermem gereken bir mektup var. bunu bill yazmıştı. çok uzun zaman önce.
mektubu cebindem çıkardı ve ona uzattı.
-bana sadece bir kaç satır mı bıraktı?
-o zamanlar daha 13 yaşındaydık. aslında bırakabileceği herşeyi bırakmış.
stan yavaşca buruşuk zarfı açtı.
-Siktir cidden öldüm mü? ben ölmek için çok gençtim ama. tabi kaç yaşında olduğumu bilmiyorum belki 80 yaşında misyoner bi zampara olmuşumdur. belkide 49 yaşında fakir ama onurlu bir denizciyimdir. belkide hala 13 yaşında sana açılamamış kekeme bill denbrough olarak kalmışımdır. umarım öyle değildir. canım stan'im şuan saat 01.02 evet gecenin köründe aklıma hep saçma fikirler gelir zaten. sadece eğer sana açılmamışsam bil isterimki seni tanıdığım günden beri çok seviyorum bana karşı hisselerinin aynı olup olmaması umrumda değil sonuçta ölüyüm :).
tek pişmanlığım sana açılmamak. ve tek dileğim benden sonra kimseyi bulamayıp yanlız ölmen stanley uris. eğer sana açıldıysam ve kabul etmediysen söyliycek çok birşeyim yok umarım ölene kadar seni sevmişimdir. ve eğer kabul ettiysen seni çok seviyorum stanley. kışın sizin evin sıcacık odalarında yanına sokulup seninle uyumayı, hasta olduğumda bana beceremesende ups öttüm. cidden çorba yapmayı ögrenmen gerek belkide öğrenmişsindir ve bana güzel çorbalar yapıyorsundur. neyse bana çorba yapmanı, yağmurlu günlerde sana gemi yapmayı senin alıp biriktirmeni ve daha benim bilmediğim ama yaptığımız şeylerin hepsini seviyorum. beni unutma stanley uris benden sonra kimseylede olma. çünkü emin ol seni ben kadar sevemezler. bu arada richie eddiyle oynaşmayı bırakıp sevgili oldumu? tanrım richie tam bir gerizekalı ona eddie içinde aynı hislerin geçerli olduğunu söyle tamam mı?stan gülümseyip
-onlar evlendi gerizekalı. dedi
ve mektubu okumaya devam etti
-bev çok ağladı mı? çünkü biliyorum o en ufak şeyde ağlar. çok güçlü biri olmasının yanı sıra iyide bir dost. ve iflah olmaz bir meraklı. bu mektubu açmaması için çok tembihliyceğim kesin. after all this stuff diğerlerini boşver. sadece ikimiz hakkında konuşalım. seni çok üzdüğümü biliyorum. özür dilerim.
AH dostum ölmek çok zor. şimdi sakın ağlama çünkü bitiyorum.bev stan'in omzunu sıkıp bu kısımda dışarı çıktı. stan şimdi tek başınaydı.
-evet bitiyor. tanrım ölüm nektubu bitirmek bile çok zor. üzülmeni istemiyorum. başımda tütsü yakıp tüm o yahudilik şeyleriyle ruhum için iyi dilek falanda dileme lütfen. yada yahudiler her ne yapıyorsa. sadece bil ki ben ölmedim. ben her sıcak günde dondurma yediğimiz dükkanda, her karda birlikte yaptığımız kardam adamda, her yağmurda sana yaptığım kağıttan gemide, her çiçek açışında seninle birlikte kiraz ağaçlarının altında yürüdüğümüz yolda, her mutsuz olduğun gün yediğin çikolatada mutlu olduğundaysa gülümseyen mükkemmel suratında ve ben her uykusuz gecende soluna döndüğünde orada olacağım...
sevgiler Bill denbrough
senin küçük kekemen ♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
war of hearts •stenbrough
Fanfic"farklı hissediyorum stanley sanki farklı bir dünyada gibi ve sende dünyanın kendisisin"