2.

45 26 37
                                    

    
       Biliyorum çarşamba atacağım demiştim ama ikinci bölümü dün ilk bölümü attıktan sonra yazmış düzenlemiştim ve atmak istedim. Bilmiyorum belki hızlı hızlı davranıp yanlış yapıyorum ama yinede atmak istedim ne yapabilirim ki. Umarım beğendiğiniz bir kitap oluyordur .

     Güzel okumalar

      
       Karanlık... Her şeyin olduğu insanların kusurlarını gizlemek için  kullandıkları saklı cennetleri. Bazısına iyi hissedip bazısına korku veren . Yine aynı rüyadaydım farkındayım uyanmak istiyorum ama uyanamıyordum.  Awm nin otoparkında arabamızda oturuyordum. Anneme ve babama söylenmeyi ihmal etmiyordum. Ben mimar olmak istiyordum ama ailem işletme okumam için ısrar ediyordu. En nefret ettiğim alandı ve kaldı ki ben eşit ağırlık değildim.  Olmakta istemiyordum.

    Ben sinirlenip arabaya geldiğimde onlar bahçemiz için ve benim için bazı şeyler almak istediklerini söyleyip  yukarda alışveriş yapıyorlardı. Telefonumla uğraşırken içimde bir sıkıntı vardı ama bunun ailemle tartıştığım için olduğunu düşünüyordum.  Onlara bağırmak karşı gelmek onları üzmek isteyeceğim son şey bile değildi.  Yaklaşık yarım saat sonra sıkıldım ve arabadan çıkıp yukarı çıkmaya başladım.  En azından biraz makyaj malzemesi bakabilirdim . Cidden bunaldım nefesim daralmaya başladı.

     Merdivenlerden çıkarken birden elektrikler gittiğinde endişe ile duvara tutunup telefonun ışığını açtığımda bir anda tuttuğum duvarda çatlaklar oluşmaya başladı.  Korkuyla merdivenlere bir adım atmıştım ki büyük bir gürültü duydum ve insanların çığlıkları gelmeye başladı.  Kalp atışlarım hızlandı nefesim sıklaştı korkuyordum. Sakin ol Masal sakin ol. Ufak bir şey şimdi duracak. Kendimi telkin etme çabalarım garajdaki kolonların çatlayıp kırılması ile üzerime gelen beton kütlesi ile son bulmuş çığlığımla birlikte büyük kolonun altında kalmıştım. 

       Başımdaki sıcak sıvının kan olduğunu anlarken ağlayarak  " Annee
Babaaa..."  diye bağırdım.  Her tarafım betonlarla topraklarla çevriliydi.  Bacağıma saplanan demir canımı frna halde yakaraken ucundaki beton kütleyi  hareket ettirmeye çalışıyordum ama o kadar ağırdı ki kımıldamıyor sadece ağlayabiliyor  canımı  daha fazla yakıyordum.  Derin bir nefes alıp 
" Kimse yok mu ? Yardım edin !"  diye seslendim ama üzerime daha da gelen beton kütlesinden başka sesimi duyan olmadı. 

     Ağlayarak yardım isterken canım çok yanıyordu.  Üzerimdeki beton kütleleri daha da inip ağırlıklarını verirken ben hareket dahi edemiyordum.  Sadece bacağımdaki değil başımdaki yarık yüzünden de hareket yetkim görme yetim kaybolmuştu.  Ne kadar bekledim bilmiyorum . Dakikalar saatler günler belki haftalar en sonunda son bir yutkunma ile " Yardım edin. " dediğimde bir sesin yüzüme ışık tutarak " Burda biri var !  Yaşıyor ! Sedye getirin. Burda biri var çabuk olun ! " diye bağırdığında ben daha fazla dayanamadan korktuğum karanlığa kendimi bıraktım.  Arada gözlerim açıldığında her yerde yaralılar, ölüler ,ağlayanlar , oraya buraya koşturan sağlık görevlileri, enkaz çalışması yapanlar, yangınla uğraşan itfaiye çalışanları ve acı feryatlar duyuyordum görüyordum.

     Bir kızın bağırarak  " Anneeeeee." diye çığlık atmasıyla bir anda kalktım ve nefes nefese kaldım.  Yine aynı rüya yine aynı zaman ve yine aynı görüntüler.  Kırk gündür anne ve babamın ölümünden itibaren yani o gece hep rüyalarıma girer oldu. Onların cesetlerini teşhis eden bendim. Onları paramparça görüp anne ve babam diyrn bendim . O geceye dair her ayrıntı her detay aklımdan bir saniye gitmiyordu. Bağıranlar,  ağlayan isyan edenler , canlarından bir parçayı kaybetme korkusu olanlar , birilerine yardım edebilmek için çırpınanlar  ve daha bunlar gibi binlerce şey düşünen herkes ordaydı. 

G   Ö   Z   Y   A   Ş   I Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin