Gerçekler

16 1 0
                                    

Poyraz aslında o gece Emre ile Cereni görmüştü.Görüldüğünü farkettiği için oradan uzaklaştı.Çünkü,Cereni zor durumda bırakmak istemiyordu.Arka sokakta olan arabasına doğru ilerlerken aklını kurcalayan bir sürü soru vardı.İçi içini yiyordu.

''Neden kıskanıyordu?''

En yakın arkadaşı olduğu için mi yoksaa...

Evet çocukluk aşkıydı Ceren.Seviyordu fakat bir türlü söyleyemiyordu.Arabasıyla sahil kenarına gelmişti.Denizi izliyordu.Gözleri dolmmuş ve çaresizdi.Cerene mesaj atmak istedi ama atamadı.

''Seni Seviyorum Ceren'' diye haykırdı.Bir nebze olsun rahatlamıştı ama bu söz ona söylenmediği sürece hiç bir şeyi değiştirmeyecekti.Bitkin bir şekilde yere oturarak ''Ceren o salakla birlikte olamaz.Olmamalı.'' 

Emre sabah erkenden uyanmıştı.Duş aldı,saçlarını özenle yapıp,parfümünü sıktı,çantasını da alıp bahçeye çıktı.Servise daha çok vardı.Ceren için gül koparmayla uğraşıyordu.Ceren de duş almıştı,saçını maşa yapmıştı,hafif makyaj ve kıyafetleriyle çok daha güzeldi.Kapıyı açar açmaz karşısında Emre'yi görünce şaşırmıştı.

''Günaydın prensesim''diyerek elinde ki gülü uzattı.Utanmıştı Ceren bu nedenle sadece ''Günaydın'' diye karşılık verebimişti.Servis gecikmişti ve o sırada arabasıyla Poyraz geldi.Camı yarılayarak ''Günaydın esmerim gel ben götüreyim seni okula'' bagırmıştı.Ceren hala kızgındı bu nedenle biraz sinirli bir tavırla,Emre'nin de elini tutarak ''gördüğün gibi yalnız değilim.Servis gelir birazdan sen istersen git bizde geliriz.''

''Peki.Nasıl istersen''morali çok bozulmuştu.Gaza basıyordu durmadan.Okula gitmek istemiyordu.Eve gitti.Odasına girdi.Heryer de Cerenle olan fotoğrafları vardı.Cereni anlattığı tam 3 defteri vardı.Yeni bir tane alarak yazmaya başladı.İçinde ki öfkeyi,sevgiyi bağıra bağıra yazdı satırlara.

Okulun bahçesinde el ele yürüyorlardı.Ceren bir an Poyraza kötü mü davrandım acaba diye düşünmeye başladı.Bizi  gören kaşar Damla yanımıza yaklaştı.

''Tebrik ederim Ceren.Sonunda birini bulmuşsun''diye küçümsedi.

''Teşekkürler Damla'' aslında hiç bişey demeden yanından gitmek vardı da ayıp olmasın diye cevap vermişti.

Serviste yan yana oturuyorlardı.Ceren yorgundu ve başını Emre'nin omzuna yaslamıştı.Emre'de kolunu omzuna atmıştı.Cerenin aklı hala Poyraz'da idi.

''Ceren,akşam bizde kimse yok.Birlikte film izleyelim mi?'' Ceren duymamıştı bile,Emre'nin sorusunu.

''Ceren..Cerenn beni dinlemiyor musun?'' Ceren irkilerek

''Efendim Emre.Kusura bakma dalmışım''

''Akşam bizde film izleyelim mi?''

''Çok yorgunum belki başka zaman..Üzgünüm'' İnmişlerdi servisten.Biraz yürüdükten sonra Cerenlerin kapısına gelmişlerdi.

''Ceren birşey mi oldu canın neye sıkkın?''

''Hiç..Sadece yorgunum.Biliyorsun üniversite sınavı yaklaştı.Nereye gideceğimiz belli değil ve bunu düşünmekten kafamı alamıyorum'' dedi zorla gülümsemeye çalışarak.

''Bende birşey oldu zannettim prensesim.Takma o güzel kafana bunları.Sen çalışkan kızsın istediğin yer olucaktır.Hadi git biraz uyu istersen canım''

''İyi olur.'' Çantasından anahtarını çıkartıp eve girecekti ki,Emre kolundan tutup öptü.

''İşte şimdi gidebilirsin''dedi.

Ceren hala Poyrazı düşünüyordu.Mesajlarına ve telefonlarına cevap vermemişti.Whatsapp görülmesi de değişmemişti.Facebooka da girmemişti.

Neredeydi bu çocuk..

BELKİ BİR GÜNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin