"Ufuuk!" Başımda öten cırtlak sesi duyduğumda birden sıçradım.
"Fatih noluyor amk?" Çarpık dişlerini göstererek gülümsediğinde göz devirdim.
"Lan kavuşuyonuz!" Ne diyon olum.
"Ne kavuşması göt herif. Ne diyon?"
Bana mal olduğumu düşündüren bakışlar attığında en sinirli bakışlarımdan birini yolladım. Kork lan amınakoduğum.
"Ender ve sen. Aynı sahne. Konser! Ya ship damarım koptu kopacak laan!"
Gözlerim kocaman, ağzım sonuna kadar açılmış bir şekilde beyaz dişe baktım. Oha amk. Yıllar sonra Ender ve ben tekrar bir araya geliyorduk.
Sevinçten götüm tutuşuyordu. Birden Fatihe sarıldım. Sarılmamla ittirmesi bir oldu tabii. Ne var oç arkadaşımıza sarılamaz mıyız.
"Hangi konser?" Heyecandan ellerim titriyordu. Fatih'te dizilerdeki gibi cevabını bekleyip söylüyordu. Hızlı söyle amın feryadı.
"Haftaya Cihangir'de bir konser var ya orada."
1 hafta... 8 yılı 1 hafta sonra telafi etme şansım, şansımız vardı. Bunu değerlendirmem gerekiyordu. Ama bir an da içime bir endişe düştü.
Bugün bir diss yayınlamıştık ve dissimde Ender'e imalı bir sürü yer vardı. Umarım anlamaz diye dua etmekten başka çarem yoktu.
Aptal Ufuk. Aptal Fatih. Aptal Ender.
Ben dissi biraz geç yayınlasam, Fatih bana bu haberi daha erken söylese, Sikik Ender yıllar önce gidip aramızı soğutmasa, orospu ev sahibi onları evden atmasa bunlar yaşanmayacaktı.
Bu olanların tek bir suçlusu vardı...
Ben diyeceğimi sanıyorsanız çok beklersiniz aq. Tabi ki ev sahibi amk.
3 hafta gecikti diye evden mi atılır.
Senin karının feryat seslerinden biz gece uyuyamıyorduk piç kurusu.
Neyse iyice killa babaya benzedik.
Neymiş Ender sosyete piçiymiş. E anan yani.
"Ufuk ne hayallere daldın amk yine."
"Sanane dalyarak." Pes etmiş gibi ellerini kaldırdıktan sonra odadan çıktı.
Çok mutluydum ama bir yandan da Ender'in dissimden dolayı yüzüme bakmamasından korkuyordum. Ama rap bu değil miydi zaten. Kamera önünde birbirine sallarsın. Kuliste birbirini sikersin. Pardon seversin.
Kendime not bir daha diss yapmayacağım. Yapsam bile Khont'a diss atcam. Hatta buldum bayağı söveyim ben bu pembe şekere. Dissin adı da... Shredder'ı Krang'in olsun amk.
İç sesimle boş yaparken canım anam odaya girdi.
"Yavrum aç mısın evladım. Bak ben seni bilirim, sen utanır söylemezsin. Açsan söyle çocuğum valla içim yanıyor. Anayım ben ana!."
Far sikmiş tavşan gibi anneme bakarken biricik anam yine söze başladı.
"Bu oda da soğukmuş annem. Kalorifer yanmıyor mu tamirci çağırayım mı. Battaniye ister misin? Açsan söyle yemek var."
Anne allah aşkına git la.
"Yok annecim sen git işim var benim."
"Tamam yavrum. Bir şey istersen söyle. Meyve falan soyarım bak. Hep vitamin bunlar. Konser de falan boğazın acıyor. Meyve yersen iyi gelir. Hadi iyi çalışmalar. Allah zihin açıklığı versin, Allahım ne muradın varsa versin, Rabbim tuttuğunu altın eylesin yavrum görüşürüz." Dedi ve odadan çıktı.
Giderken arkasında şaşkın bir Ufuk bıraktı...
Annem de delirdi hayırlı olsun!
Ben de yakında Ender özlemimden delireceğim hadi hayırlısı.
En iyisi Sarp'ı arayayım da bara falan gidelim. Kafa dağıtırız.
~~~~~~~
Ufuk Ender aşkından ölüyor amk
Selam ilham var ama yazmak zor geldi birazdan diğer bölümü de yazıcam. Ama yayınlar mıyım bilmiyorum. Neyse canlarım size iyi okumalar.
Hala niye okuyonuz awsu
Neyse muck <3
