bir, nocturne*

161 20 8
                                    

13 Ekim 1854,
Cuma

bir sesten dolayı uyandığım uzun zamandır olmuyordu cancağızım. gözlerimi araladığımda zifiri karanlıkla boğulan odam karşıladı beni. ilk düşündüğüm bir rüya gördüğüm ve sesin, beni rüyamda yakaladığıydı. ama, hayır, uyanmıştım ve ses net bir şekilde kulağıma ulaşıyordu.

sırtımı karyolama yasladım ve iyice kulak astım. bir konuşma, fısıltı, rüzgâr veya hayvan kaynaklı bir ses değildi bu. bir müzik. tanıdık notalar... uyku mahmurluğum bu tanıdık besteyi çıkaramıyordu lâkin birden kalbim hızla atmaya başladı.

hayaletlere inandığım için beni küçük görme cancağızım. onlar vardı, yadsıyamazdım. alt dudağımı hafifçe ağzıma yuvarlayıp yorganı üzerimden attım. odam soğumuştu, çıplak ayaklarımdan enseme hemen bir ürperme hissettim.

küçük lâkin dikkatli adımlar atarak yatağımdan biraz uzaklaştım. sonra yerimde durup müziğin hangi yönden geldiğini kestirmeye çalıştım. odamdan değildi. emindim, değildi ancak bana çok da yakındı.

bir defa daha düşünmeden balkona yöneldim ve kapının sürgününü çektim. dışarısı daha soğuktu ve dolunay sayesinde parlak bir gece vardı.

içerideki karanlığa alışan gözlerim dışarıda zorluk yaşamadı bu yüzden. yüzümü direkt sesin kaynağına çevirdim. ses artık daha net, daha gerçek, gerçekten de öte somuttu.

hemen yan taraftaki balkonda bir erkek kemanla chopin'ın 20 numaralı noktürn'ü çalıyordu.

üzeri beyazdı, belki sahiden de hayaletti, saçları rüzgâr olmamasına rağmen dağınıktı. sanki yatağında uyumak için biraz çabalamış, olmayınca da kendini balkona atıvermiş gibiydi. beni görmüyordu, görmediğine kaniydim, gözleri kapalı olsa gerekti. kendini müziğe ve geceye verdiği belli oluyordu. öyle ki soğuk onu yoklasa bile o soğuğu yok sayıyordu.

içeri geçip sıcacık yatağıma dönebilirdim cancağızım. nasıl olsa beni uyandıran sesin kaynağını öğrenmiştim lâkin çıplak ayaklarım taş zeminin soğuğuna rağmen geri adım atmaya gönüllü değil gibiydi. ince gömleğimden içime sızım sızım soğuk girse de bu yabancının beni ürperten müziğini, kendimi ona belli etmeden sonuna kadar dinledim.

*Chopin - Nocturne No.20

Noktürn (Fra. nocturne): Batı müziğinde, geceden esinlenen ya da geceye çağrışım yapan beste türü. 18. yüzyılda İtalyanca notturno ("geceye özgü")olarak anılan noktürn, aslen akşamları çalınması öngörülen oda müziği besteleriydi - geceyi çağrıştırması aranan bir özellik değildi.

terrace* | vhopeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin