....Demir'in ağzından.....
yine karanlık bir sabah gökyüzü yaralı...
uyandım günlük rutinim olan sabah koşumu yaptım güzel bir kahvaltıdan sonra doktorum macher'ın yanına gittim bana 1 sene daha kalmamı söyledi ancak yapamazdım onu görmeden yapamıyordum...
Seviyorum onu çok seviyorum özlüyorum artık dayanamıyorum burnumda tütüyor dönmem gerekiyor türkiyeye daha fazla duramam....oradan çıkar çıkmaz gece bileti aldım yani gece buradan binince orada gündüz 3 gibi olacaktım sevdiğim napıyordur acaba yine hangi dersinin derdine düştü kim bilir kendine huy edindi düşük not alınca kendini odaya kapatıp ders çalışıyor hocaları erkek ve ben döner dönmez onların icabına bakıcam gözümün çiçeği....kaldığım eve dönüp kardeşim yareni aradım
-yaren
-abiiiii
-nasılsın
-iyim abim sen nasılsın bir haftadır görüşemiyoruz
- evet canım bugün dönüyorum
-neee nasıl tedavi bitti mi
-hayır yaren tedaviyi bırakıyorum
-abi yapma nolur olmaz bırakamazsın dayanmalısın sabretmelisin defne ablam için yapmalısın
-yaren onun için bırakıyorum zaten daha fazla dayanamıyorum onu görmedikçe deliriyorum bana iyi gelen birtek o var
-abi yapma bırakma ben varım ama ben varım neden görmüyorsun beni hem bak gelince normal onu hiç tanımamışsın gibi tanışırsın mutlu olursun eğer böyle gelirsen...
-ne gelirsen yaren ne olur böyle gelirsem öldürür müyüm onu canını yakar mıyım
-abi öyle demek istemedim ama
-aması yok yaren ben dönüyorum kararımı verdim kimse beni caydıramaz
-ama abi
-bak sinirleniyorum
-tamm tamm abi özür dilerimm tabiki gel gelmelisin o da seni çok özlemiştir
-ne yapıyor şuan
-abi doğuş abi dedi ki okuluna gidiyor geliyor değişen birşy yokmuş
- ben gelince artık onunla birebir görüşmek istiyorum
- tamam abi sen gel düşünürüztelefonu kapattım ve eşyaları toplamaya başladım aslında birkaç kıyafet alıcam yanıma ev bana ait ilerde defneyle birlikte geliriz buraya tatil yaparız o zmn karım olur belki çoçuklarımız bile olur hepsi defneye benzesin onun gibi olsunlar ama kıskanırım ben olmaz annesine dayanamıyorum kızlarıma nasıl dayanıcam diye mutlu bir aile ve çocuk hayalini gerçekleştirmek üzere türkiyeye dönüyordum ama defne daha küçük 18 ine basınca yurttan çıkıcak yani 2 sene sonra işte o zaman onunla görüşmeyi denemeliyim şimdi beni kabul etmez uçakta gelene kadar bunları düşündüm defneyle tanışıp sevgili olduktan sonra evlilik teklifini ona yaptığımda evet deyip boynuma atladıgını hayal ettim hatta daha fazlası nasıl bir düğün yaparız nasıl bir hayat kurarız çocuklarımız kime benzer isimleri ne olur mutluluğum kat kat artıyordu uçak türkiyeye iner inmez arabam kapıdaydı şöför ve yaren vardı direk arabaya geçtim şöförün binmesiyle yarenin konuşması bir oldu
-abicim nereye gidiyoruz
- tabikide sevdiğime
-şaşırmadım abi dedi güldüm çok özlemiştim onu bolca sarıldık arabanın içinde minik kuzum benim
arabayla hızlı bir şekilde önce kendi evime gittik yareni bıraktıktan sonra arabayı ben aldım ve direk defnemin yurduna gittim amerikada trafik yoktu istanbul trafiğini unuttum ona ayak uydurmaya çalışırken 2 saatin geçtiğini gördümarabayı sokagın başına park edip beklemeye başladım saatlerdir hiçbir canlanma yoktu normalde defne okula giderdi yada bu saatlerde okuldan dönerdi gitmedi mi acaba diyerek gece olmasını bekledim bazen sessizce 2 kişilik olan odasına giriyordum müdüre hanıma binlerce para yatırdım ki sevdiğim kadın o odada yanlız yatabilsin rahat edebilsin ikinci katı ayarladım çünkü ben kolaylıkla çıkabiliyim... saattlerdir burdayım gece oldu odasının lambası yanmıyordu derken işte yandı yarım saat bekledikten sonra elime aldığım hediye paketleriyle birlikte ikinci kattaki odanın camından girdim sevdiğim yoktu neden nerede ki nereye gitmiş olabilir lavaboya mı gitti acaba yada odayı mı değişti korkusuna hemen dolabını açtım ki elbiselerinden gelen sevdiğimin kokusu beni rahatlattı aldıklarımı dolaba koydum demek ki odayı değişmemişti beklerim diye düşündüm yatağın arkasında kalan dolabın oradaki alana girdim odasındaki her bir eşyayı ben ayarlamıştım 4 kapaklı dolabın aslında 5 kapak oldugunu farketmicek kadar özel bir dolap yatağını özel aldım yumuşacıktı rahat uyuyabilsin 1500 tane fosforlu yıldız aldım tavanın tamamını kaplayan şekilde hepsini müdürden özel izin alıp kendim yapıştırdım defne okuldayken bitirdim herşeyi müdüre ise çalışkanlığından dolayı olduğunu söylemesini istedim her ay müdür tarafından para veriliyordu defneye saat sorunu yoktu çünkü söylemesi gereken herşeyi müdüre illettim o da aynı şekilde defneye illeti ama benim kızım hiçbir kurala uymamazlık yapmadı aslında çok rahattı herşeyi yapabilirdi ama yapmadı o gün sabaha kadar bekledim odada ayaklarım uyuşmuştu oturmaktan ama gelmedi gözlerimi uykusuzluktan açamıyordum en sonunda kalkıp gitmeye niyetlenmiştim ki odaya girdi gözümün çiçeği ,saçları ve boyu uzamıştı genç kız gibi görünüyordu dahada güzelleşmiş gözlükleri takmıyordu artık lens almış ama gözlük yakışıyordu işte odaya gelip okul çantasını aldı dolabı açmadan çıktı bende ayaklarımın zoruyla ayagı kalkıp geldiğim yerden geri çıktım hızlıca aşağı atlayıp onun kapıdan çıkmadan yanından geçmek istiyordum kokusunu istiyordum hızlıca bahçenin girişine koştum ve beklemeye koyuldum o kapıdan çıkar çıkmaz ben ona doğru yürümeye başladım nedense her zamanki giibi mahsun mahsun yürümüyor yada yolda çekinmiyordu saçlarını açmış yüzüne hafif makyaj olduğu belliydi dik ve kendinden emin yürüyordu gözleri ışıl ışıldı gülümsüyordu benim kızım dahada güzelleşmişti hayran kaldım bu duruşuna demek ki insan büyüdükçe güzelleşiyor olgunlaşıyor..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GEÇMİŞ'İN GELECEĞİ
Teen FictionHani birisi vardır böyle içeride seninle birlikte ne yaşıyor, ölüyor kurtulamıyorsun ondan gitmek istiyorsun gidemiyorsun dönmek istiyorsun ama dönemiyorsun sonrası malum gökyüzünde.... Hani onu görmezsin ama hissedersin o sıcaklıgı gün gelir karş...