"Bu kitap Strong woman Do Bong Soon dizisinden alıntılar ve çokça benzerlik içerir!"
"BOL YORUM LÜFEN ❤❤❤☺"•••
Rüyamda bile olsa kalbimde minik bi umut ışığı ile daha göbek deliğim ile oynayıp mutlu olduğum zamanlardan beri aşık olduğum Taehyung'a sarılmıştım. Bunun rüya olduğunu bilmem ve gerçeklerde bu günün cuma olması sinirini bozdu. Cuma olması neden mi canımı sıkıyordu? Çünkü her cuma düzenli olarak kentsel dönüşüm yapmak için isyan başlatan bebek yüzlü bir mafya grubumuz vardı. Ve genel olarak polis aramak yerine onları kovmaya çalışan tek salak ben oluyordum. Ayrıca muhattap oldukları insan evlatları da bizim evdi. Annem mahallenin ağası sayılırda...
Gözüme vuran güneş ile gerindim. Uykumu fazlası ile almamın verdiği rahatlık ile gözümü açabilmiştim. Bugün hava fazla mı güzeldi? Burnuma dolan harika koku ile gülümsedim. Gözümün önüne düşen bir tutam saçı yana atarken otomotik olarak sağa döndüm.
Bugün harika bir gün olacak. Ah şu kuşlar neden bu kadar güzel ötmek zorunda. Hava da çok güzel. Her yerde keleb-
"Ah!" yataktan düştüğüm an ağzımdan minik bir inilti çıktı. Yere sürtünmüş kolumu ovalarken yerde tepiniyordum.
Yine kim bana beddua ediyor!
Bilincim tam olarak açıldında ise tam evimizin önünden gelen sesleri işitmiştim.
Kahretsin! Yine cuma sendromu!
Annemin tiz sesini ve kardeşim Min Ji'nin kıkırtısını duyduğumda yüzümü buruşturdum.
"Jen! Kalk artık! Kardeşin tek başına o adamların yanından geçemez! Hem Taehyung geldi. Sizi okula bırakacakmış. Umarım Min Ji'nin öğretmeni ile görüşeceğini unutmamışsındır! Sana diyorum!"
Gözlerimi kocaman açıp ayağa kalkmaya çalıştım.
"Amanın! Taehyung mu gelmiş? Cidden, beni böyle görmemeli!" Tahminimce üzerinde sünger bob desenli bir pijaması olan gözleri şişmiş, aynı zamanda saçları karışık bir kızdan hoşlanmaz Taehyung.Hızla dolabıma doğru giderken içeri biri girmişti. Lisa'ya yan göz ile bakarken o hızla yanıma geldi. Yüzünde imalı bir sırıtış vardı.
"Günaydın Jennie-ah! Taehyung seni bekliyor hızlı olsan iyi edersin."diyip bana göz kırptığında elimin tersi ile karnına vurdum.
"Şu dışarıda ki ucubeler ne zaman gider?" dediğimde omuz silkti.
Hızla cama ilerleyip durmadan bağıran adamlara seslendim.
"Ajushii! Gidin artık! Yoksa bir kova buzlu suyu hiç acımadan üzerinize deviririm!" diye bağırdığımda zaten boğuk çıkan sesi ile kahkaha attı.
"Bacağım kadar kız bana ne yapabilir ki?" dediğinde sinirlendim."Aish!" sessizce söylenip aşağıya giderken içerden bana seslenen Lisa'yı duymazdan geldim.
Aşağı indiğimde tamamen siyah giyinmiş adamların kıkırdadığını duydum. Bana yaklaşan bebek suratlı adama dik dik baktım.
"Amanın, ne de tatlı bir kız çocuğuymuş bu! Kaça gidiyorsun bakalım sen? Ortaokul 2 ve ya 1? " dediğinde saçımı karıştırmıştı. Tüm mahallelinin kapıya dikildiğini hissediyordum.
"Jennie lütfen saçmalama!" diyen babama gülerek cevap verdim.
"Meraklanma baba."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AMOUR ET MEURTRE (JENKOOK)
Fanfiction"Strong woman Do Bong Soon filminden ilham alınmıştır." Bugün yine haberlerdeydim, gördüğüm kadarı ile beni yakalamaya biraz bile yakın değilsiniz. Sen ve patronun Jeon. Biliyorum beni durdurmak istiyorsun ama, kabullenmek zorundasın. Öldürmek canla...