Furkan ve ben kafeye geleli birkaç dakika olmuştu ama ikimizde konuşmuyorduk.
Sadece birbirimize bakıyorduk.
Onu yıllar sonra bu kadar yakından görmek garipti.
Furkan'ı özlemiştim.
Tabii ki özlerdim, o benim sevgilim. Biz ayrılmadık.
Sadec-
"Sana bir şey vermek istiyorum." Furkan konuştuğunda dikkatim düşüncelerimden ona doğru kaydı.
Sorgularcasına baktığımda cebinden bir şey çıkardı.
Bir kolye.
Ucunda bir ay ve ayın içinde de bir kalp olan kolye.
Kaza günü bana vermeyi planladığı kolye.
Kolyeyi masaya bıraktı. "Sana ait. Bende değil, sende olmalı."
"Teşekkürler." Diyerek kolyeyi aldım ve hızlıca boynuma taktım.
Dakikalar birbirini kovalıyordu, böyle bir durumda ne konuşulurdu ki...
Konuşmayacağını anladığımda konuşmak için dudaklarımı aralamıştım ki kafenin kapısı hızlıca açıldı ve içeri en yakın arkadaşım Sibel girdi.
Hem telaşlı hem de bıkmış gibiydi.
Furkan onu gördüğünde gözlerinden tedirginliğin geçtiğini görür gibi oldum.
Sibel yanıma oturduğu gibi telefonunu açtı ve konuşmaya başladı.
"Sana söyledim Nisa Nur. Gerçekleri gördüğün için canının yanması, gözlerine inen perde yüzünden canının yanmasından çok daha iyidir. Seni, en yakın arkadaşın olarak uyardım Nisa Nur. Seni sevmediğini söyledim. Bak şimdi, gör bakalım Furkan kimi seviyor."
Telefonunun ekranını önce Furkan'a gösterdi ve o an Furkan'ın gözlerinde yoğun bir üzüntü ve pişmanlık gördüm. İnsan sarrafı falan değildim, sadece Furkan'ı iyi tanıyordum.
Sibel telefonunun ekranını bana çevirdi.
"Evet, sizin bir yıllık bir ilişkiniz vardı ama bizim de bir yıllık bir ilişkimiz vardı. Değil mi Furkan?"
⭐️
En yakın arkadaş ihaneti, en nefret ettiğim...
Oy verir ve yorum yaparsanız sevinirim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hatırladın Mı? | Texting.
Teen Fiction(Tamamlandı.) Güzelliği tükenen yeryüzü, dünya. Fakat başımı kaldırıp göğe baktığımda, Asıl güzelliğin saklandığını görüyorum. Parıldayan yıldızların arasında, Evrenin güzelliğinin gülümsemesini görüyorum. ~ Anonim: Ayın ışığının gölgesinde kalmış p...