33.BÖLÜM
Vote ve yorumlarınızı bekliyorum........
Gece boyunca doğru dürüst uyuyamamıştım.O iki kelime uykularımın en büyük düşmanı olmuştu.Seni Seviyorum...Tarık söylemişti bunu bana.Anlıyabiliyor musunuz ya.Ben hala anlıyamıyorum da.Tarık bana Seni seviyorum dedi.Yerimde duramıyordum.Bunu onun ağzından ikinci duyuşum olmasına rağmen hala ilk defa söylüyormuşcasına içimi kıpır kıpır yapmaya yetiyordu.Sabahın ilk ışıkları günün haberci olmuştu sanki.Tarık'ın geldiği günün habercisiydi.Yataktan kalktım sıcak bir duş aldım.Güne ,başlayabildiğim en güzel şekilde başlamalıydım.
Günboyu içim kıpırkıpırdı.Tarık'la yakınlaştığımızdan beri ondan uzak kaldığım en uzun zamandı.Onun için Halime Ablayla beraber en güzel yemeklerden yaptık.Oniki gün boyunca üzerinde çalıştığım ve artık hergün yapmaktan uzmanlaştığım iki renkli kurabiyelerden de yaptım.Herşey hazırdı.Ona kendimi beğendirmek isteğiyle yanıp tutuşuyordum resmen.Bana ne olduğu konusunda hiçbir fikrim yoktu.Adam benim kocam be!Beğendirme çabalarım da neydi böyle.
Elbise dolabımın önünde durup,kapağı açtım.Elbiselerimin arasından gözüme en çok çarpan,Ayla ile birlikte aldığımız;kırmızı ince askılı elbise oldu.Üzerime giyindiğimde aynada kendime bakıp,bu gece için vazgeçilmez olduğuna kanat getirdim.Saçım ve makyajım da bitti ve kırmızı rujumu en son sürüp aynaya birkez daha baktığımda Tarık için hazırdım.Aşağı indiğimde Halime Abla masayı romantik bir şekilde süslemiş ve evine gitmek için hazırlanmış,beni bekliyordu.Beni görünce güzel iltifatlarını peşpeşe sıralayıp,mutlu bir ifade ile kapıdan çıktı.Telefonumu elime alıp,hızlıca Tarık'a mesaj yazdım.
GÖNDERİLEN TARIK:Saat kaçta burda olursun?
Mesajı yolladıktan sonra elimdeki telefonu masaya bırakıp,mutfaktaki yemeklere göz attım.Hepsi son derece lezzetli görünüyorlardı.Kulağıma gelen telefonumun sesiyle ,arayanın kim olduğuna bile bakmadan ,telefonumu masadan hızlıca alıp,cevapladım.
"Tarık!"
"Aaaa,Şey.Naz benim.Uygun bir zaman değildi galiba.Seni rahatsız ettiysem özür dilerim."
"Hayır,Sedef.Tarık bugün dönecekti de ondan telefon bekliyordum.Önemli değil.Sen nasılsın?Görüşemedik."
"Evet canım ya.Gelemedim cenazeye de .Bu tür merasimleer dayanamıyorum,biliyorsun.Dayımla yengemi de çok severdim.Onları en son gördüğüm şekilde hatırlamak istedim."dedi Sedef.Konuşurken küçük hıçkırıklar çıkarıyor ve ağlıyordu.Benim de ailemi hatırlatıp,duygulanmama sebep olmuştu.
"Sedef'ciğim burda mısın?Yani buralardaysan senle görüşmek isterim."
"Tabi Naz.Buralardayken ben de seni görmek isterim.Senle çocukluğumuzda fazla zaman geçiremedik ama senin benim için yerin bambaşka biliyorsun bunu değil mi?Hem Kuzen olmak ayrıcalıklı olmayı hakeder."deyince durakladım.Biz onunla ayrıcalıklı olacak yakar yakın olan kuzenlerden değildik ki?Daha çok onun ablası Seda Abla ile daha yakındık.Benden 5 yaş büyük olmasına rağmen onunla her konuda uyumluyduk.Bu saçma sapan düşünceler beynimi işgal etmek üzereyken arama bildirim sesini duydum.Ekrana baktığımda Tarık arıyordu.Konuşmayı kısa kesmek için Sedef'e "görüşürüz"diyerek telefonu kapatıp,Tarık'ı aradım.
"Tarık geliyor musun?"
"Geliyorum Naz 10 dakikaya ordayım.Sen kimle konuşuyordun?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EGOİST
Storie d'amore**Ele avuca sığmayacak kadar inatçı birine hükmetmenin eğlenceli olacağını düşünürken,asıl o benim avucumdayken nasıl olur da onsuz kalmaktan korkar oldum.O benim küçüğüm.Bana ait ve benim dediğimi yapacak.Yapmalı da.Benden başkasının olmamalı,henüz...