handsome killer ❁hyunmin

19❁

Uyanmıştım ancak aralarında kısık sesle konuşan büyüklerimi dinlemek için gözlerimi açmamıştım.

Konuşanlar Chan Hyung ve Younghwa Hyungtu.

"Chan kendini suçlama artık. Hata yapan sen değilsin." Chan Hyung iç çekti. Younghwa Hyung yatağımın ucunda otururken, Chan Hyung çalışma masamın koltuğunda oturuyordu. Gözlerimi hafif aralayarak baktığımdaysa Chan Hyung'un solgun yüzünü ve mutsuz ifadesini görmüştüm ve bu hoşuma gitmemişti.

"Onların söylediklerine kontrol etmeden güvenmek aptallıktı. Kendim kontrol etmeliydim. Üstelik planlarını gizlemekte inanılmaz kötüydüler." Younghwa Hyung ayağa kalkınca gözlerimi hafifçe aralayarak ikisini izlemeye başladım.

Younghwa Hyung, Chan Hyung'un önünde dizlerinin üstüne çökerek ellerini tuttu. Onların ilişkisi diğer tüm büyüklerimden güzeldi.

"Bir şey olmadı. Herkes iyi. Kimseyi kaybetmedik. Buradasınız. Oldu ve bitti. Artık kendini hırpalamayı kes." Chan Hyung eğdiği başını kaldırarak Younghwa Hyung'a baktı. "Ama-"

"Ama falan yok Channie. Olup biten bir şey için, üstelik hiç bir hatan yokken, kendini üzmen saçmalık. Hepimiz iyiyiz. Şimdiye bak ve yolumuza devam edelim. Bu suratla dolaşman herkesi üzüyor. Seni böyle görmek canımı sıkıyor." Chan Hyung gülümseyerek sağ elini Younghwa Hyung'un yanağına koydu. Onlar çok güzel gözüküyorlardı. Younghwa Hyung Chan Hyung'un yanağında olan elinin üstüne elini koyarak ona yaklaştı ve dudaklarına zarif bir öpücük bıraktı.

Kendimi Hana Noona gibi delirmemek adına zor tutarken kapı tıklatıldı. Gözlerimi kapatarak uyuyormuş numarasına devam ettim.

"Hana bir şey mi oldu?" Younghwa Hyung her zaman ki şirin ses tonuyla konuştu. Onun sesini seviyordum.

"Younghwa Oppa, mutfakta işler karıştı birazcık. Evren Hyung yemek yapmaya çalışıyor da..." Evren Hyung ve mutfak? Oh, her an yangın çıkabilir.

"Gidip bir bakayım."

Hana Noona, Younghwa Hyung'un en başta oturduğu yere oturdu. Canının sıkkın olduğunu hissedebiliyordum.

"Chan Oppa. Hala hata yaptığını mı düşünüyorsun?" Hana Noona Chan Hyung'a karşı minik bir kedi gibiydi.

"Emin olmadan oraya gitmek bir hataydı." Hana Noona ofladı.

"Senin suçun yok Channie Oppa. Lütfen daha fazla kendini üzüme. Üzgün olduğunda hepimiz mutsuz oluyoruz." Yerimde düzelerek yatak başlığına sırtımı yasladım.

"Younghwa Hyung'u duydun, Hyung. Kendini suçlamayı kesmelisin. Hepimiz evdeyiz, güvendeyiz ve iyiyiz." Chan Hyung ikimizde de gözlerini dolaştırıp bana döndü.

"Sen uyanık mıydın?" kafamı aşağı yukarı salladım.

"Uyandığım da bu konu hakkında konuşuyordunuz bende sizi bölmemek için sesimi çıkartmadım." Chan Hyung'un kafasını yere eğdi.

"Haklısınız ama bir sonraki sefere asla kontrol etmeden sizi bir yere götürmeyeceğim." Hana Noona kalkarak Chan Hyung'un boynuna sarıldığında gülümseyerek onları izledim.

Ailemi seviyorum...

*

sizi seviyorum, kendinize cici bakın.