MASALLAR +13 (Bilinçli anne masal okuyor)
Çocuğunuza ilk masal anlattığınız günü hatırlıyor musunuz peki ya ilk anlattığınız masalı. Şimdilerde sorunlu ergen olan kızıma, ilk okuduğum masal kırmızı başlıklı kızdı.
Kırmızı başlıklı kız ormandan geçerek ninesine yemek götürmeye gider ve yolda kurdu görür, hızlıca önden giderek kırmızı başlıklı kızın ninesini yer onun kıyafetlerini giyerek yatağına yatar. Kırmızı başlıklı kız ninesine pek de benzemeyen kurda çeşitli sorular sorarak onu tanımaya çalışır.
--- Nine senin gözlerin niye büyük?
Seni daha iyi görebilmek için.
--- Senin kulakların niye büyük?
Seni daha iyi duyabilmek için.
--- Senin ağzın niye büyük?
--- Seni daha iyi yiyebilmek için !!!!
Bu arada benimkini dikkatle takip ediyorum ne yapıyor beni dinliyor mu? Tepkileri ne? Tepkinin babasını, kurdun kırmızı başlıklı kızı yemesiyle, ağlamaya başlayan kızımdan en net şekilde aldım.
Dedim üzülme, avcı gelip kurdun karnını bıçakla yarıp nineyle kırmızı başlıklı kurtaracak ölmeyecekler, Bu sefer de kurdun karnını mı kesecekler diye bir çığlık...
Baktım küçücük çocuğa bayağı gerilim filmi tadında masal anlatmışım haberim yok. Kırmızı başlıklı kız defterini kapattık. Aklıma külkedisi geldi. Sakinleşsin diye bu masal güzel değilmiş gel başka bir kitap okuyalım dedim aldım elime kül kedisini,
Diyarın birinde Sindirella adında çok güzel bir kız yaşarmış. Sindirella'nın annesi ölmüş. Babası bir başka kadınla evlenerek ona üvey anne getirmiş.
--- Anne üvey anne ne demek?
--- Kızım, anneleri ölünce babasının evlendiği kadın Sindirella'nın üvey annesi oluyor.
--- Anne sen ölecek misin?
--- Ölmiycem kızım (inşallah)
Neyse bak dinle masalı, Allahım keşke devamını okumasaydım. Resmen sadizm üzerine kurulmuş bir masal. Ben balkabağından sihirle dönüşen arabayı anlatıyorum, muhteşem elbisesini, cam ayakkabılarını anlatıyorum, o hala küllerin arasında ev işi yapmak zorunda kalan külkedisine üzülüyor devamını dinlemiyor bile.
Baktım çocuk elden gidiyor, masal konusunu kapattım. Bir ara acaba pamuk prensesi mi anlatsam dediysem de kötü kalpli üvey anne kraliçenin, avcıdan Pamuk Prensesi öldürüp kalbini getirmesini istediği aklıma gelince vazgeçtim. Pamuk prensesin ormanda yedi erkekle birlikte yaşayıp, üstüne devlet işleriyle uğraşmak yerine ormanda zağar iti gibi dolaşan bir prens tarafından uyurken öpülmesi konusuna hiç girmiyorum bile.
İşin pedogojik kısmını hiç anlamam, üstüne ahkam da keseceğim bir konu değil ama bir anne olarak kafamda deli sorular oluştu.
Yahu biz bu masallarla büyüdük. Bayağı bayağı vahşet dinlemişiz büyüklerimizden, hatta benim anneannem öyle masallar anlatırdı ki Amerikan Horror Story yanında ninni gibi kalır.
TRT de hafta sonları gündüz saatlerinde kovboy filmlerinde silahlar çekilip kurşunlar atılmaya başladığında koltuğun arkasına saklanan bir ben değilimdir herhalde.
İşte biz kötülüğü masallarda dinler çok nadir de olsa tek kanallı TRT'nin yayınladığı kovboy filmlerinde görürdük. Bahçeye veya mahallemize çıktığımızda ise herkesi tanır oyunlar oynar eve bile gitmeden susadığımız yerdeki en yakın komşu teyzeden içerdik suyu. Çoğu zamanda arkadaşımızın eline verilen yağlı salçalı ekmeği kardeş payı yerdik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ergen anası
HumorHayatı algılamaya çalışan ergeni, anlamaya çalışan bir annenin mizahi dramı.Aynalar kuruldu.Ey ergenler bu güne kadar biz anneler sizi anlamaya çalıştık,şimdi sıra sizde.Bizde çocuktuk,sizden çok farklı ortamlarda büyüdük.Neşeli komik anılarla iki h...