Evlenme Teklifi
Henüz çıkmaya başlayalı 3 ay olmuştu ve sevgilim, anne ve ablasını alarak, bizimkilerle tanışmaya gelmişti. Bizim taraf ikramlıkları hazırlamış, erkek arkadaşım ve ailesini bekliyorduk. Biz, kendi aramızda her şeyi konuşmuştuk Gürkan'la.
Henüz evlenmek için çok erkendi. Bu nedenle isteme falan olmayacaktı, bu sadece bir tanışmaydı. Anneler günü olan Mayıs ayının ikinci pazarı, tanışmak için uygun bir tarhti. Sevgilimin arabası yoktu, Pendik'e gelecekler ve ben arabayla almaya gidecektim. Nitekim Pendik'e yaklaştıklarını haber alınca, ben de Tuzla'dan yola çıktım. Müstakbel eşim, kayınvalidem ve görümcemi almaya gittim. İlk tanışma gerçekleştikten sonra, arabaya buyur edip evin yolunu tuttum. Arabada sohbet, muhabbet derken ritmik bir şekilde tık-tık ya da knock-knock diye bir ses geliyor ama anlamadım, açıkçası o heyecandan da önemsemedim. Bizim sokağa girdim, arabayı park edip indikten sonra farkettim ki yaklaşık 15 km yolu, dörtlü denilen uyarı ikaz lambası açık gelmişim. Bu, evrenin bana ilk dikkatli ol mesajıysa da, ben önemsemeyip acemiliğime verdim.
Eve girdik, aileler tanıştı, usulen yapılan "hava bu günlerde çok güzel gidiyor" muhabbetleri de tamamlandı. Biz, ablamla çay ikramlarına geçtik. Zira, isteme olmayacağı için kahve ikramı yapmayacaktı. Zaten eve girerken de, damat adayı elinde tuttuğu bir buket çiçeği anneme verip, anneler gününüz kutlu olsun efendim, dedi. Yani o kadar tanışma tanışma kokuyordu ortalık. Çaylar içildi, börekler sarmalar yendi, rutin aile sohbetlerine geçildi. Babam bu işler çocuk oyuncağı değil, gençler birbirini sevmiş ama, evlilikte sadece sevgi yetmez, saygı ister, çaba ister, anlayış ister, sadakat ister... Bunlar, yarın biz vazgeçtik anlaşamıyoruz derlerse hoş olmaz, kendilerinden sevgilerinden eminler mi diye bir konuşma yapıyordu kiii...
Müstakbel kayınvalidem, sözü eline aldı:
---Gürkan 7 sene bir kızla çıktı, ayrıldı ama o kız sonra istemedi, yoksa Gürkan bırakmazdı
Babam, annem şaşkın şakın bakıyor. Ben bu hikayeyi bilsem de, annemlere hiç bahsetmemiştim. Kayınvalidem babamın bu meseleyi ima ettiğini zannedip, biz ciddiyiz, bir kere oldu ama onda bizim kabahatimiz yoktu demeye çalışıyor aslında. Müstakbel görümcem, annesinin pot kırmasını engellemek için sözü aldı.
---Aslında kızın da kabahati yoktu efendim, o, iyi bir ailenin kızıydı da, çocuklar anlaşamadı. Sonrasında "bu salak sizin kızınızla da çıkar, bırakır, demeyin" demeye getirmeye çalışıyor, baktı ifadeler maksadını aşıyor;
Efendim, yani 7 sene içinde anlaşamadıkları belliydi de, sevdiler birbirlerini ama kız bizim ailemize çok uygun değildi, biz ses çıkarmadık.
Kayınvalide atak yaptı:
----Ses çıkardık ama bizi dinleyen olmadı.
---Anne, çocuklar dinlemedi değil, gençlik işte, sorunlarını çözerler zannettiler, çok sevdiler birbirlerini.
----Ya aslında, bunlar aynı eve çıkınca koptu bu olay. Kızın anası.... Derken, Gürkanın ablası telaşla lafa girdi:
---Şimdi efendim, bunlar çocukluktan birbirlerini sevdiler, yaşlar büyüdükçe huyları değişti, kız üniversitede biraz asileşti, bizim oğlana tavrı değişti, sonrasında yürümedi. Kız sessizdi ama inatçıydı.
Gürkan kıpkırmızı araya giremiyor girmeye çalışsa da kimse onu dinlemiyor. Babam, annem şaşkın, ablam bana bakıyor noluyo diye, bir anda kirli defterler açıldı. Gelin adayı görmeye gelen kayınvalide ve görümcenin hiç konuşmaması gerek konular bir bir konuşuldu, döküldü ortaya. Toplamaya çalıştıkça daha da dağıtıp, en sonunda yaptıklarını fark edip sustular. Bizim müstakbel kayınvalide en son bombasını da, ben mutfakta tabakları toparlarken, Allah'ın emri peygamberin kavliyle kızınızı oğlunuza istiyoruz diyerek, konuyu işin içinden çıkılmaz şekilde bağlamıştı. Ablam içeriden koşarak yanıma geldi:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ergen anası
HumorHayatı algılamaya çalışan ergeni, anlamaya çalışan bir annenin mizahi dramı.Aynalar kuruldu.Ey ergenler bu güne kadar biz anneler sizi anlamaya çalıştık,şimdi sıra sizde.Bizde çocuktuk,sizden çok farklı ortamlarda büyüdük.Neşeli komik anılarla iki h...